AMEN’‹N GEM‹S‹
Neter Tua, gözlerini açt›. Bir süredir uykuyla uyan›kl›k ara-
s›nda kalm›flt›. Kürek sesleri ve bir geminin yan›na çarpan
suyun fl›p›rt›lar›n› duyuyor gibi gelmiflti ona. Rüya gördü¤ünü
sand›. Kuflku yok, Tep Saray›’ndayd› ve nedimeleri onu uyan-
d›rmaya gelmifllerdi. O zaman, birkaç aydan beri Tep’te oldu-
¤unu an›msad›: Memfis’e yolculuk yapm›flt›; orada kendisi
için korkunç fleyler olmufltu: Firavun’un öldürülmesi, ölünce-
ye dek kulede kapal› kal›fl›, Ka’n›n gelifli. Sonra pencerede
nas›l durdu¤unu an›msad›. Kuflkusuz, her fley bitmiflti. Öl-
müfltü. Fakat suyun ve küreklerin sesini nas›l duyuyordu?
Pek yavaflça gözlerini açt›. De¤iflik bir çad›rda oldu¤unu gör-
dü. ‹pek perdeler vard›, onlar› kald›rd›. Yan›nda baflka biri du-
ruyordu. Bu Asti idi.
– Asti, dedi, beni duyuyor musun?
– Evet, han›m›m. Duyuyor ve görüyorum. Fakat biz nere-
deyiz?
116