Herbert, bu adam›n ne kadar sevgisiz ve ac›mas›z oldu-
¤unu anlam›flt›. Duvarla, bir a¤aç kütü¤üyle ya da bir kayay-
la bo¤uflsa bundan farkl› olmazd›. San Francisco sokaklar›n-
daki kald›r›m tafllar›n› nas›l yerinden k›p›rdatamad›ysa, Ar-
mando’yu da öylesine k›p›rdatam›yordu. ‹syan etmek bofluna
olurdu.
Seatle (Sit›l) liman›nda karaya bast›klar› an, Herbert yine
çevrede Bob’›n kokusunu aramaya bafllad›. Armando’nun tut-
tu¤u kay›fl›n› öylesine çekiyordu ki, sonunda azar iflitti. Hiçbir
yerde Bob yoktu ne yaz›k ki... Herbert’› ayn› gün Trenton
(Trent›n) Hotel’in bodrum kat›ndaki depoya s›k›ca ba¤lad›lar.
Her taraf sand›k ve paketlenmifl eflyalarla doluydu.
Orada kald›¤› üç gün boyunca, mal tafl›maya gelen ha-
mallar onu sevmifllerdi.
Mutfaktan afl›rd›klar› güzel yiyecekleri durmadan Her-
bert’a tafl›yorlard›. Fakat Herbert o kadar üzüntülüydü ki,
önüne konanlar› görmüyordu bile.
Bu arada Armando, New York’ta bir adrese yazd›¤› telgra-
f› postal›yordu. Birini Victor Collins’e gönderiyordu. Yolculu¤a
ç›kmadan önce, ona, yetifltirdi¤i birkaç köpe¤i b›rakm›flt›.
“Köpeklerimi sat›n. Ne ö¤rendiklerini ve kaç para ettikleri-
ni iyi bilirsiniz. Onlarla yap›lacak bir iflim kalmad›. Elinize ge-
çen paradan size olan borcumu al›n. Geri kalan› dönünce ba-
na verirsiniz. Bu sefer yan›mda müthifl bir numara var. A¤›rl›-
¤›nca alt›n eder. Yak›nda siz de göreceksiniz.”
108