sand›k ç›plak bir odaya götürüldü. Yer hafifçe e¤imliydi ve be-
ton kapl›yd›. ‹çeride garip bir koku vard›. Herbert gördüklerin-
den hiç de memnun olmam›flt›. Sand›¤› getiren adam kollar›-
n› s›vad›ktan sonra demir kap›y› açt›. Beline kal›n muflamba-
dan bir de önlük ba¤lam›flt›. Herbert s›çramak istedi. Ama ba-
caklar› uyuflmufltu. Yere çöküverdi.
Herbert, kendisine ne yap›laca¤›n› bilmiyordu. Her fley
onun için çok karanl›kt›.
Bu acaip kokulu yerde, belki de onun iflini bitireceklerdi. O
da kendisini b›rak›p gidenler gibi baflka bir âleme geçecekti.
Adam Herbert’›n boynundan yakalad›. Sonra suyu açarak
hortumu Herbert’a çevirdi. Herbert huylanm›flt›. Direnmek is-
tedi. Adam›n naz çekmeye niyeti yoktu. Herbert’› boynundan
tutup kald›rd›. Kuvvetle açt›¤› suyu hayvan›n g›rtla¤›na daya-
d›. Herbert, önce ç›rp›nd›. Fakat kuvvetle gelen su onu hâlsiz
b›rakm›flt›.
Direnmekten vazgeçti. Adam onu güzelce y›kad›. Her ta-
raf› sabun köpükleriyle dolmufltu. Vücudu bir güzel f›rçaland›.
Gözleri yanm›flt›, bir yandan da hapfl›r›yordu. Adam can›n›
ac›tm›yordu, ama flefkatli de say›lmazd›.
Sonra Herbert’› al›p çevresi alçak demirli çubuklarla çev-
rili bir köpek park›na kapatt›lar. Buras› temiz ve havadard›.
Y›kanmak Herbert’a iyi gelmiflti. Bu kadar yorgunluk ve heye-
candan sonra hemen uykuya dald›.
Bir hafta boyunca Herbert’a dokunan olmad›. ‹yi yemekler
112
