Fakat düflünecek fazla zaman yoktu. Kayg›l› ad›mlarla ka-
fesin kap›s›na yaklafl›p Herbert’›n zincirinden tutarak içeriye
ald›.
Herbert henüz ne oldu¤unu ve Collins’in ne yapmak iste-
di¤ini anlamam›flt›. Ama bir köflede sakince bekleyen Sezar’›
da görmüfltü. Hayvan›n kendisine zarar vermeyecek kadar
güçsüz düfltü¤ünü görüyor, fakat iri gövdesinden de rahats›z
olmadan edemiyordu.
Herbert onunla dost olmas›n›n olanaks›z oldu¤unu anla-
m›fl, fakat zorunlu kalmad›kça da sald›rmamaya karar ver-
miflti. Hayvan›n zavall› hâli onu oldukça üzmüfltü. Collins’in
ne yapmak istedi¤ini ö¤reninceye kadar sessizce beklemeye
karar verdi.
‹lk hareket Collins’ten geldi. Collins Herbert’›n zincirinden
tutarak Sezar’a do¤ru birkaç ad›m att›. Dikkatli davran›yor, iki
hayvan›n da hareketlerini göz alt›nda tutmaya çal›fl›yordu.
Elindeki tek silâh› olan sopay› havada sall›yor, arada bir yere
vurarak hayvanlar›n sakinleflmesini sa¤lamaya çal›fl›yordu.
Parrel ve ötekiler, kafesin d›fl›nda nefeslerini tutmufl, he-
yecan içinde olay›n nas›l geliflece¤ini bekliyorlard›. Parrel,
kafesin kap›s›n›n hemen yan›nda, elinde bir silâhla bekliyor-
du. Tehlikeli bir durum olursa, Collins’i hemen d›flar›ya ç›kar-
may› tasarl›yordu.
Herbert sakin görünmesine karfl›n asl›nda huzursuzdu.
Sezar’sa Collins’in elindeki sopadan gözlerini ay›rmadan
127