Kütüphane de, yemek odas› da çok hofltu; fakat en
güzeli oturma odas›yd›. Kütüphanenin yan›ndayd› ve
kütüphaneden bir kat daha büyüktü. Duvarlar›ndan ikisi,
ünlü tablolarla süslenmiflti.
Oturma odas›ndan ç›kt›ktan sonra, k›sa bir koridora
girdik. Koridordaki iki kap›dan birini açt›.
– Buras›, sizin odan›z olacak Profesör. Benimkinin
hemen yan›nda.
‹çeriye bir göz att›m; çok rahat ve iyi döflenmiflti. Ge-
reken her türlü eflya vard›.
Kaptan›n odas›, benimkinden tamamen farkl›yd›.
Beyaz duvarlar› ç›plakt›; duvarlarda yaln›zca baz› aletler
vard›. Odada eflya olarak; demir bir yatak, bir iskemle,
üzerinde k⤛tlar ve haritalar olan genifl bir masa vard›.
Kaptan Nemo:
– Bu kadranlar ve çanlar Nautilus’u idare edebilmem
için gerekli aletlerdir, diye aç›klad›. Onlar bana sürati,
derinli¤i, geminin yönünü ve baflka bilgileri verirler. Ge-
minin h›z›n› de¤ifltirmek ya da tayfalar›ma herhangi bir
komut vermek istedi¤imde, bir dü¤meye basmam veya
bir kolu çevirmem yeterlidir.
Ben flaflk›nl›kla:
– Bu nas›l oluyor? diye sordum.
– Gemide her fley elektrikle çal›fl›r.
Makine dairesini de gezdikten sonra, Kaptan Nemo
beni yine kütüphaneye götürdü. Orada gemi hakk›nda
bir sürü soru sordum. Kaptan Nemo, nas›l olsa art›k
gemiden ayr›lmayaca¤›m› düflündü¤ünden, sorular›m›
rahatl›kla yan›tl›yordu.
23