lesinin en büyük çocu¤u olmas›na karfl›n, ailesi taraf›ndan hâlâ kü-
çük bir k›z gibi görülen Ophelia’n›n bu yolculu¤u, köyde; papazdan
doktora ve flapkac› kad›na kadar herkesin konusu olmufl, hepsi bu
yolculu¤u ayr› ayr› yorumlam›fllard›.
Ophelia iri yar›, enerji dolu, sert ve titiz bir kad›nd›. Do¤ru bildik-
lerini, sözünü sak›nmadan söylerdi. Onun için en büyük günah, ha-
fiflikti. ‹fllek bir zekâs› vard›. Eski ‹ngiliz edebiyat› ve tarih okumufl-
tu. Onun için ilk baflta gelen duygu, görev duygusuydu. Ödev u¤ru-
na, bir kuyuya bile hiç düflünmeden atlayabilirdi.
Ophelia, çocuklu¤unun ilk y›llar›nda Augustin’e bakm›flt›. Au-
gustin, Ophelia’ya hiç uymayan karakterine karfl›n, onu görev duy-
gusundan yakalayarak, kendisiyle birlikte New Orleans’a gelip
Eva’ya bakmas› gerekti¤ine ikna etmiflti.
Bu öneri, Ophelia’y› can evinden vurmufltu. Augustin’i seviyor;
uçar›l›klar›ndan ve flakalar›ndan hofllan›yordu. Sonra birlikte yola
ç›km›fllard›. Küçük Eva, Tom amcayla iflte bu yolculukta karfl›lafl-
m›flt›.
R›ht›ma yanaflan her gemide oldu¤u gibi, yolcular iskeleye atl›-
yorlard›. Eva, babas›na:
– Tom nerede? diye sordu.
– Tabi ki arabac› yerinde yavrum.
Eva bu duruma çok sevindi. Bir süre sonra yola ç›kt›lar. Araba,
büyük evlerin bulundu¤u caddelerden geçip büyük bir avluya girdi.
Avlunun ortas›nda, Frans›z tipinde iki katl› güzel bir ev vard›. Tom
arabadan indi¤inde, gördüklerinden hoflnut kalm›flt›. Eflyalar araba-
dan indirilirken, kad›nl› erkekli her yafltan hizmetçi kalabal›¤› göze
çarp›yordu.
Saint Clare, Ophelia’y› salona götürürken; Eva, koflarak salona
aç›lan bir odaya girdi. Yata¤›ndan güçlükle do¤rulan solgun kad›n›,
“Anneci¤im!” diye ba¤›rarak öpmeye bafllad›. Kad›n, çocu¤u bitkin
bir hâlde öptü.
Saint Clare de, amcas›n›n k›z›n› tan›tmak için odaya gelmiflti.
Eflini öptükten sonra, Ophelia’y› öbürleriyle tan›flt›rd›. Kap›da, önle-
39