arabas›n› görünce sevinç içinde ba¤›rd›.
– Yaflas›n!... ‹flte Michael, Stephan (Stefan) ve Ameriah (Ame-
riyah) geliyorlar. Art›k hedefimize varm›fl kadar güven içindeyiz.
Elisa, biraz durup yaral› adam› almalar› gerekti¤ini söyledi¤in-
de, buna George da kat›ld›. Phineas da bu duruma karfl› ç›kmad›.
Üstelik yaflam›n› vahflî do¤ada avc›l›kla geçirdi¤inden, ilkyard›m
bilgileri de vard›. Tom Loker’›n yan›na yaklaflarak diz çöktü.
– Marks, sen misin? diye inliyordu Tom.
Phineas:
– Sen Marks’›n umurunda bile de¤ilsin. O buradan çoktan gitti.
– Alçak köpek!... Beni ölümle yüz yüze b›rak›p kaçt›, diye söy-
lenen Tom, Phineas’a dönerek, flaflk›nl›kla sordu:
– Benim üstüme sald›ran sen de¤il miydin?
Onun yaralar›n› iyilefltirmek için üzerine e¤ilen Phineas, flefkat-
le:
– Uslu dur da yaran› saral›m, dedi. Biz sana sald›rmasayd›k
sen bize sald›racakt›n. fiimdi seni, bak›lmak üzere bizimle götüre-
ce¤iz.
Yaral›y› iniltiler içinde arabaya yerlefltirdikten sonra grup yola
koyuldu. Georges’la Phineas aralar›nda konufluyorlard›: Phineas,
onu, Ameriah’›n evine, orada yafll› ninenin bak›m›na emanet edebi-
leceklerini söyledi. On befl gün içinde iyileflebilece¤ini söylüyordu.
Bir saat kadar sonra çiftlik evine vard›klar›nda, yaral›y›, yafla-
m›nda görmedi¤i kadar temiz ve yumuflak bir yata¤a yat›rd›lar.
Odas›na girip ç›kanlara donuk gözlerle bak›yordu Tom.
* * *
49