84
Öte yandan roman de¤iflik bir yaz›fl
biçimi de getirmifltir. Duru, ›l›ml›,
so¤ukkanl› bir anlat›m, insano¤lu-
nun durumunu apaç›k belirtirken
anlat›c› bile gözden silinir. Sartre’a
göre "bulant›", insan›n kendi so-
rumlulu¤unu duymas›d›r. ‹nsan,
sorumluluklar›n› maskeleyen bu
"bulant›"y› azaltabilir ama gene de
içi rahat de¤ildir. Gerçekte sadece
olmak istedi¤i kimseyi de¤il, bir ya-
sa koyucusu olarak bütün insanl›¤›
seçen kifli, sorumluluk duygusun-
dan da onun sonucu olan "bulan-
t›"dan da kurtulamaz. Ço¤u kimse
yapt›klar›n›n yaln›z onu ba¤lad›¤›-
na, yaln›z onu sorumlu k›ld›¤›na
kendisini inand›rmaya çal›fl›r, gene
de bir türlü rahat edemez. Çünkü
sorumluluk da, "bulant›" da insan›n
varl›¤›ndan gelmektedir.
Roquentin’in saydam bilincinden
çevresindeki nesnelere uzanan yö-
neleflin sergilenmesidir. Roquentin
varoluflçu felsefenin tipik kiflisi de-
¤ildir. Dünyan›n saçmal›¤›n›, yüre-
¤inde "bulant›" duyacak derecede
aç›k seçik görebilen ama bu gerçek
karfl›s›nda yaflam›n› de¤ifltirmeye-
cek kadar uyufluk bir ayd›nd›r.
Saçma bir dünya içinde saydam bir
kahraman›n ifl-
lenmesi, birçok
edebiyat tarih-
çisi ve elefltir-
menini Sartre’›n
bu
roman›n›
Kafka’n›n
Dava
roman›yla kar-
fl›laflt›rmaya it-
mifltir.
Bulan-
t›
’y› insan ya-
flant›s›n›n an-
lams›z parçala-
n›fl›n› ve bu yaflant›n›n d›fl görünü-
flündeki yapmac›kl›¤› konu edinmifl
romanlardan ay›ran özellik, kitab›n
felsefi bir bilinç tafl›mas›, kahrama-
n›n çözümleyici kiflili¤iyle orant›l›
bir felsefi boyuta sahip olmas›d›r.
Sartre’›n düflüncesi bir bütün olarak
ele al›nd›¤›nda
Bulant›
roman› bu
bütünün yaln›zca ilk bölümüdür.
Sartre’›n temel endiflesi, okura ev-
reni oldu¤u gibi gösterebilmektir.
Kitap bu amaca ulafl›r ama ele al›-
nan sorunlar soyut düzeyde kal›r.