77
        
        
          
            Anayasa
          
        
        
          Devletin kurulufl ve iflleyiflini, yurttaflla-
        
        
          r›n temel hak ve özgürlüklerini düzenle-
        
        
          yen temel yasa. Anayasalar ço¤unlukla
        
        
          yaz›l› metinlerdir. 18.yüzy›l sonlar›na
        
        
          kadar devlet düzeniyle ilgili kurallar, ye-
        
        
          tersiz ve da¤›n›k oldu¤undan örf ve
        
        
          âdetlere dayan›yordu. 18.yüzy›lda orta-
        
        
          ya ç›kan usçuluk ak›m›n›n etkisiyle bu
        
        
          kurallar› tek bir metinde toplama e¤ilimi
        
        
          do¤du. ‹lk olarak 1787’de ABD’de,
        
        
          1791’de de Fransa’da yaz›l› anayasalar
        
        
          haz›rland›. ABD’de yap›lan anayasa
        
        
          “Haklar Bildirgesi”, Fransa’daki ise “‹n-
        
        
          san ve Yurttafl Haklar› Bildirgesi” ad›n›
        
        
          tafl›r. O devirde anayasa, devlet ve top-
        
        
          lum aras›nda karfl›l›kl› hak ve görevleri
        
        
          belirleyen bir sözleflme olarak görülü-
        
        
          yordu. Di¤er yasalar›n üstünde bir yer
        
        
          tan›nan anayasan›n, devlet görevlileri-
        
        
          nin denetlenmesini ve bireylerin temel
        
        
          hak ve özgürlüklerinin güvence alt›na
        
        
          al›nmas›n› sa¤layaca¤› düflünülüyordu.
        
        
          Günümüzde “anayasa” sözcü¤ü, yaz›l›
        
        
          temel yasa anlam›nda kullan›lmaktad›r.
        
        
          Bunun tek istisnas› ‹ngiltere’de görülür.
        
        
          ‹ngiltere’de yaz›l› tek bir temel yasa
        
        
          oluflturulmam›flt›r. ‹ngiliz anayasas›n›
        
        
          oluflturan kaynaklar aras›nda yüzy›llarca
        
        
          süren baz› uygulamalardan do¤an “yaz›-
        
        
          l› olmayan kurallar” önemli bir yer tutar.
        
        
          Bununla birlikte tarihî birtak›m belgeler,
        
        
          baz› parlamento kararlar› ve mahkeme
        
        
          içtihatlar› gibi yaz›l› kaynaklar da ‹ngiliz
        
        
          anayasas›n›n bir bölümünü oluflturmak-
        
        
          tad›r. Anayasalar, özelliklerine göre s›-
        
        
          n›fland›r›l›r. Egemenli¤i tek bafl›na kul-
        
        
          lanan bir monark taraf›ndan oluflturulan
        
        
          anayasalar “monarflik anayasa”, ege-
        
        
          menli¤e sahip millet, halk ya da temsil-
        
        
          cileri eliyle yap›lan anayasalar “demok-
        
        
          ratik anayasa” olarak adland›r›l›r. Di¤er
        
        
          bir ayr›m, anayasay› yapan ya da de¤ifl-
        
        
          tiren organa, de¤ifltirmede kullan›lan
        
        
          usul ve flekillere göre yap›l›r. S›radan bir
        
        
          meclis taraf›ndan yap›lan, farkl› usul ve
        
        
          flekiller kullan›lmaks›z›n de¤ifltirilebilen
        
        
          anayasalar “yumuflak anayasa”, özel
        
        
          meclisler taraf›ndan yap›lan ve s›radan
        
        
          meclisler taraf›ndan farkl› usul ve flekil-
        
        
          lere uyularak de¤ifltirilebilen anayasalar
        
        
          “kat› anayasa” olarak adland›r›l›r. ‹lk
        
        
          Türk anayasas› 1876’da yap›lan Kanun-
        
        
          › Esasî’dir. 1808’de ilân edilen Sened-i
        
        
          ‹ttifak ve 1839’da ilân edilen Tanzimat
        
        
          Ferman›, devletin kurulufl ve iflleyifliyle
        
        
          ilgili kurallar› içermedi¤inden gerçek
        
        
          anlamda bir anayasa olarak kabul edil-
        
        
          mez. Devlet ve toplum aras›ndaki hak
        
        
          ve yetki iliflkilerini belirledikleri için bi-
        
        
          rer hak bildirisi niteli¤indeydiler. Ger-
        
        
          çek anlamda ilk anayasa olan Kanun-›
        
        
          Esasî, II.Abdülhamid taraf›ndan ilân
        
        
          edildi. Mithat Pafla’n›n haz›rlam›fl oldu-
        
        
          ¤u tasar›, anayasay› haz›rlamakla görev-
        
        
          li olan 28 kiflilik komisyonca kabul edil-
        
        
          di. Bu metni inceleyen II.Abdülhamid,
        
        
          anayasay› kabul etmek için kendi yetki-
        
        
          lerini s›n›rlayan baz› maddelerin ç›kar-
        
        
          t›lmas› ve istedi¤i kimseleri yurt d›fl›na
        
        
          sürme yetkisi veren bir maddenin be-
        
        
          nimsenmesi koflullar›n› öne sürdü. Ana-
        
        
          yasan›n bir an önce ilân›n› isteyen Mit-
        
        
          hat Pafla’n›n da bu koflullar› onaylamas›
        
        
          ve komisyona bu yönde ›srar etmesi so-
        
        
          nucu gerekli de¤ifliklikler yap›ld›. Ha-
        
        
          z›rlanan anayasa 23 Aral›k 1876’da
        
        
          II.Abdülhamid taraf›ndan kabul ve ilân
        
        
          edilen Kanun-› Esasî, padiflah›n yetki ve
        
        
          ayr›cal›klar›n› ciddî bir biçimde s›n›rla-
        
        
          m›yor, yasama ve yürütme yetkilerinin
        
        
          padiflahta toplanmas›na olanak veriyor-
        
        
          du. Bakanlar kurulunu atama, görevden
        
        
          alma, bakanlar kurulu kararlar›n›n uygu-
        
        
          lanmas›na izin verme yetkileri padiflah›n
        
        
          elindeydi. Heyet-i Âyan ve Heyet-i Me-
        
        
          busan adlar›n› tafl›yan iki meclisten olu-
        
        
          flan Meclis-i Umumi’yi toplant›ya ça¤›r-
        
        
          mak ve seçimin yenilenmesi kofluluyla
        
        
          Meclis-i Mebusan’› feshetme yetkileri
        
        
          de padiflahtayd›. Bakanlar kurulu, mec-
        
        
          lise karfl› de¤il padiflaha karfl› sorumluy-
        
        
          du. Bu anayasa 1878 fiubat›’na kadar
        
        
          yürürlükte kald›. Abdülhamid, tatile gi-
        
        
          ren meclisi yeniden toplant›ya ça¤›rma-
        
        
          d› ve ülkeyi mutlak›yetle yönetmeye
        
        
          bafllad›. ‹ttihat ve Terakki’nin bask›s› ve
        
        
          ordudaki huzursuzluk nedeniyle Abdül-
        
        
          hamid, 1908’de II.Meflrutiyet’i ilân etti.
        
        
          Yeniden yürürlü¤e konan Kanun-› Esa-
        
        
          sî’de 1909’da büyük de¤ifliklikler yap›-
        
        
          l›p padiflah›n yetkileri s›n›rland›. Bakan-
        
        
          lar› atama yetkisi sadrazama verildi. Ba-
        
        
          kanlar kurulu, padiflaha karfl› de¤il, mec-
        
        
          lise karfl› sorumlu oldu. Toplant› ve der-
        
        
          nek kurma haklar› tan›nd›. Bas›na konu-
        
        
          lan sansür kald›r›ld›. Fakat ‹ttihat ve Te-
        
        
          rakki’nin tutumu nedeniyle Kanun-›
        
        
          Esasî yine tam uygulanamad›.
        
        
          1921 Anayasas›:
        
        
          Teflkilât-› Esasiye Ka-
        
        
          nunu: Ankara’da toplanan TBMM tara-
        
        
          f›ndan haz›rlanan ve kabul edilen ikinci
        
        
          Türk anayasas›, 20 Ocak 1921 tarihli
        
        
          Teflkilât-› Esasiye Kanunu, 23 madde ve
        
        
          1 geçici maddeden oluflan k›sa bir ana-
        
        
          yasayd›. Teflkilât-› Esasiye Kanunu, ulu-
        
        
          sal egemenlik ilkesini temel al›yor, mec-
        
        
          lis hükûmeti sistemini kabul ediyordu.
        
        
          Meclis, yasama yetkisini kendisi, yürüt-
        
        
          me yetkisini de kendi içinden seçti¤i
        
        
          TBMM Hükûmeti eliyle kullan›yordu.
        
        
          TBMM baflkan› ayn› zamanda hükûme-
        
        
          tin de baflkan›yd›. Ulusal egemenlik
        
        
          kavram›n›n ilk kez yaz›l› olarak belirtil-
        
        
          di¤i 1921 Anayasas›’na Amasya Tami-
        
        
          mi, Erzurum ve Sivas kongrelerinden
        
        
          geçilerek ulafl›ld›. Bu anayasa kabul edi-
        
        
          linceye kadar Heyet-i Temsiliye Baflka-
        
        
          n› Mustafa Kemal’in, anayasa hükmü
        
        
          niteli¤inde birçok kararnamesi yay›m-
        
        
          land›. Ayr›ca Mustafa Kemal; çekti¤i bir
        
        
          telgrafta, bu kararlarla çeliflmeyen mad-
        
        
          deleriyle Kanun-› Esasî’nin geçerli ol-
        
        
          du¤unu da belirtti. 23 Nisan 1920’de
        
        
          TBMM kuruldu; 25 Nisan 1920’de ‹cra
        
        
          Vekilleri Heyeti’nin oluflturulmas›na
        
        
          iliflkin Heyet-i Umumiye karar› al›nd›;
        
        
          29 Nisan 1920’de H›yanet-i Vataniye
        
        
          yasas› ç›kar›ld›; hemen ard›ndan ‹stiklâl
        
        
          Mahkemeleri kurularak yarg› gücü de
        
        
          yasaman›n içine al›nd›. Görüldü¤ü gibi,
        
        
          kuvvetler birli¤i ilkesi birinci mecliste
        
        
          tam anlam›yla uygulanmad›. 20 Ocak
        
        
          1921 tarih ve 85 say›l› Teflkilât-› Esasi-
        
        
          ye Kanunu’na göre TBMM hükûmeti-
        
        
          nin üstünde hiçbir güç yoktur. Yasama,
        
        
          yürütme ve yarg› görevlerini üstlenen
        
        
          meclis, yürütme görevi için kimi kiflile-
        
        
          re vekâlet vermektedir. Görevi,
        
        
          TBMM’nin ald›¤› kararlar› yürütmek
        
        
          olan ‹cra Vekilleri kendi aralar›nda bafl-
        
        
          bakan› seçer, TBMM Baflkan› (Mustafa
        
        
          Kemal Atatürk), ‹cra Vekilleri Heye-
        
        
          ti’nin de baflkan›d›r. Devlet fleklinin
        
        
          Cumhuriyet oldu¤u ilân edildikten son-
        
        
          ra Cumhurbaflkanl›¤› makam› oluflturu-
        
        
          lup cumhurbaflkan›n›n TBMM içinden
        
        
          4 y›l için seçilece¤i kabul edildi. Kurtu-
        
        
          lufl Savafl›’n›n ola¤anüstü koflullar›n›
        
        
          yans›tan 1921 Anayasas›, ulusal kurtu-
        
        
          lufl döneminde birlik ve beraberli¤in
        
        
          sa¤lanmas›nda çok yararl› oldu. Savafl
        
        
          sonras› dönemde ortaya ç›kan ve bu
        
        
          anayasan›n karfl›layamad›¤› gereksin-
        
        
          meler yeni bir anayasa haz›rlanmas›n›
        
        
          zorunlu k›ld›. TBMM içinde oluflturulan
        
        
          bir komisyon, Fransa III.Cumhuriyet ve
        
        
          Polonya anayasalar›n› örnek alarak yeni
        
        
          bir anayasa haz›rlad›.
        
        
          1924 Anayasas›:
        
        
          Teflkilât-› Esasiye Ka-
        
        
          nunu: Cumhuriyet’in 29 Ekim 1923’te
        
        
          kurulmas›ndan sonra yeni bir anayasa
        
        
          gerekti¤i için çal›flmalar sürdürülmüfl ve
        
        
          ideolojik aç›dan; devletçi, halkç›, lâik,
        
        
          cumhuriyetçi, ink›lâpç›, milliyetçi bir
        
        
          anayasa, 20 Nisan 1924’te kabul edil-
        
        
          mifltir. Yeni anayasa da meclis hükûme-
        
        
          ti sistemini savunuyordu. 4.maddede
        
        
          TBMM’nin, milletin tek temsilcisi oldu-
        
        
          ¤u; 5.maddede yasama ve yürütme gö-
        
        
          revlerinin meclise ait oldu¤u; 7.madde-
        
        
          de meclisin, icra hakk›n›, görevlendirdi-
        
        
          ¤i elemanlarca yürütece¤i; 8.maddede
        
        
          yarg› yetkisinin, bu yetkiyi ulus ad›na
        
        
          kullanacak ba¤›ms›z mahkemelere ait
        
        
          oldu¤u belirtilmekteydi. Egemenli¤in
        
        
          kay›ts›z flarts›z ulusun oldu¤u, bu anaya-
        
        
          sada da yinelenmiflti. Yasama meclisi, 4
        
        
          y›lda bir seçilen milletvekillerinden
        
        
          oluflmaktad›r. Yasalar Cumhurbaflka-
        
        
          n›nca yay›mlanmakta, veto yetkisi kul-
        
        
          lan›ld›ktan sonra, yeniden meclisçe ka-
        
        
          bul edilen yasa kesinlikle onaylanmak-
        
        
          tad›r. Baflbakan, Cumhurbaflkan› tara-
        
        
          
            Anayasa
          
        
        
          
            Mustafa Kemal taraf›ndan üzerinde düzeltmeler ya-
          
        
        
          
            p›lan Teflkilât-› Esasiye Kanunu’nun taslak metni.