An›lm›fl, Nihat
          
        
        
          1876 Filibe
        
        
          31 May›s 1954 ‹stanbul
        
        
          Kurtulufl Savafl› s›ras›nda Elçezire Cep-
        
        
          hesi Komutanl›¤› ve Adana Valili¤i ya-
        
        
          pan Osmanl› asker, siyaset adam›. Harp
        
        
          Okulu’nu (1896) ve Harp Akademisi’ni
        
        
          (1900) bitirdi. Çeflitli birliklerde komu-
        
        
          tanl›k, Manast›r Harp Okulu’nda ö¤ret-
        
        
          menlik yapt›. Genelkurmay’da çal›flt›¤›
        
        
          s›rada, Seyrisefain ‹daresi’ne gemi ala-
        
        
          cak heyetle birlikte Avrupa’ya gitti
        
        
          (1909). Balkan Savafl›’nda P›narhi-
        
        
          sar’da yaralanarak Bulgarlara esir düfltü
        
        
          (1913) ve ayn› y›l serbest b›rak›ld›.
        
        
          I.Dünya Savafl›’nda 2.Kolordu ve Ça-
        
        
          nakkale MüstahkemMevkii Komutanl›-
        
        
          ¤›’na, 1915’te tümgeneral olduktan son-
        
        
          ra Yedinci ve ‹kinci Ordu Komutanl›-
        
        
          ¤›’na getirildi. Kurtulufl Savafl›’nda El-
        
        
          cezire Cephesi Komutanl›¤›, Adana Va-
        
        
          lili¤i yapt›. 1922’de Askerî Yarg›tay
        
        
          Baflkanl›¤›na atand› (1922-1942).
        
        
          1928’de rütbesi korgeneralli¤e yüksel-
        
        
          tildi. 1942’de emekli oldu. 1943-1950
        
        
          aras› Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)
        
        
          listesinden Ankara milletvekili seçildi.
        
        
          ‹stanbul Zincirlikuyu’daki mezar›,
        
        
          1988’de Ankara’daki Devlet Mezarl›-
        
        
          ¤›’na nakledildi.
        
        
          
            An›tkabir
          
        
        
          Atatürk’ün Ankara Rasattepe’deki an›t-
        
        
          mezar›. Mimarî tasar›m›, Mart 1942’de
        
        
          sona eren uluslararas› bir yar›flma sonu-
        
        
          cu ortaya ç›kt›. Yap›lan yar›flmada
        
        
          Prof.Emin Onat ile Doç.Orhan Arda’n›n
        
        
          projesinin uygulanmas›na karar verildi.
        
        
          Yap›m›na 1944 y›l›nda baflland› ve
        
        
          1953’te tamamland›. Aslanl› Yol, avlu
        
        
          ya da Zafer Alan› ve fieref Salonu ol-
        
        
          mak üzere üç ana bölümden oluflan an›t,
        
        
          Ankara’n›n, Ankara Kalesi’nin bulun-
        
        
          du¤u tepeden sonra ikinci en yüksek ye-
        
        
          ri olan Rasattepe’de kuruldu. Girifl yolu-
        
        
          nun iki yan› aslan heykelleri ve meflale-
        
        
          lerle süslüdür. Zafer alan›, yolu as›l an›-
        
        
          ta ba¤layan bölümdür; çevresinde sekiz
        
        
          kule vard›r ve her birine Kurtulufl Sava-
        
        
          fl› ile ilgili bir ad verilmifltir. 20 m. yük-
        
        
          seklikte ve 30 m. genifllikteki fleref salo-
        
        
          nunun gerisindeki pencerenin önünde
        
        
          lâhit yer al›r. Atatürk’ün as›l mezar›, bu
        
        
          simgesel lâhdin tam alt›ndad›r. ‹smet
        
        
          ‹nönü, Cemal Gürsel ve 27 May›s flehit-
        
        
          leri de An›tkabir çevresine defnedilmifltir.
        
        
          An›tkabir’de Misak-› Millî Kulesi’yle
        
        
          ‹nk›lâp Müzesi aras›ndaki salonda 1960
        
        
          y›l›nda düzenlenen ve Atatürk’ün giysi-
        
        
          leri, türlü arma¤anlar ve an›lar›n sergi-
        
        
          82
        
        
          
            An›lm›fl, Nihat
          
        
        
          1921 VE 1924 ANAYASALARI
        
        
          Yine 1921 Anayasas›’ndan farkl› olarak 1924 Anayasas›’nda, k›sa da olsa, Yarg›
        
        
          ve Haklar bölümleri vard›r. “Yarg› Erki” bölümünün önemli maddelerinde çeflitli il-
        
        
          keler say›lm›flt›r: Yarg›ç ba¤›ms›zl›¤› (54), yarg›ç güvencesi (55), yarg›laman›n
        
        
          aç›kl›¤› (58), savunma hakk› (59) ve tabiî Genel Hükümler’deki yarg› ba¤›ms›zl›¤›
        
        
          (8). Yüce Divan (mad. 62), yüksek yarg› taraf›ndan ve kendi içinden seçilir (11 üye
        
        
          Yarg›tayca, 10 üye Dan›fltayca).
        
        
          “Türklerin Kamu Haklar›” bölümünde yine çeflitli ilkeler say›lm›flt›r: Özgürlük-
        
        
          lerin ancak kanunla s›n›rlanabilece¤i (68), kanun önünde eflitlik (69), kifli dokunul-
        
        
          mazl›¤›, vicdan, düflünce, söz, yay›n, seyahat, mukavele, çal›flma, mülkiyet, toplan-
        
        
          t›, dernek ve flirket kurma hak ve özgürlükleri (70), can, mal, ›rz ve konut dokunul-
        
        
          mazl›¤› (71), bas›n özgürlü¤ü (77), haberleflme özgürlü¤ü (81), kanunî mahkeme il-
        
        
          kesi (83), bunlar aras›ndad›r.
        
        
          1924 Anayasas›’ndan idarî bölünüm ve yerel yönetimle ilgili hükümler çok k›-
        
        
          salt›larak “çeflitli hükümler”e at›lm›fl ve “görev ayr›m›” esas›na göre yürütülece¤i
        
        
          söylenmifltir. Bu yaklafl›m, 1961 ve 1982’de sürdürülecektir.
        
        
          1924 Anayasas›’nda 1928’den sonra yap›lan ikinci önemli de¤ifliklik 1937’dedir.
        
        
          2. maddeye “Türkiye Devleti Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkç›, Devletçi, Lâik ve ‹n-
        
        
          k›lâpç›d›r” fleklinde bir ilk cümle konmufltur. Devletin temel niteliklerini sayan bu
        
        
          s›fatlar, Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasal ideolojisini özetleyen “6 Ok”tur. Bafl-
        
        
          ka bir deyiflle, “parti” ile “devlet” özdefllefltirilmifltir. 1920-23 Meclisi’nden 1923-
        
        
          27 Meclisi’ne geçilirken yap›lan tasfiyelerle siyasal iktidar›n› güçlendiren Cumhuri-
        
        
          yet Halk Partisi, III. Meclis’ten itibaren (1927-31) art›k tam bir tekelci parti hâline
        
        
          gelmifltir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, “ellerin orman gibi kalkt›¤›” bir CHP parla-
        
        
          mento grubu hâline gelmifl; mecliste hiç muhalefet kalmam›flt›r. ‹kinci Türkiye Bü-
        
        
          yük Millet Meclisi, mecliste muhalefetin varl›¤›ndan söz edilebilecek son meclistir.
        
        
          Bu süreç içinde, 1931 ve özellikle 1935 kurultaylar›nda siyasal ideolojisini, iki
        
        
          dünya savafl› aras›n›n Avrupa totaliter ideoloji ve rejimlerinin etkisi alt›nda iyice
        
        
          netlefltiren CHP, bu ideolojinin temel ilke ve sloganlar›n› 1937’de anayasaya sok-
        
        
          mufltur. Ayr› bir inceleme konusu olan bu soruna, yaln›zca anayasalar›n sonuç bel-
        
        
          gelerini kapsayan bu çal›flmada yeterince de¤inmek olana¤›m›z bulunmad›¤› için,
        
        
          “6 Ok”un anayasaya konulmas›n›n ard›nda yatan yaklafl›m› en özlü bir biçimde gös-
        
        
          termesi bak›m›ndan, 1935 CHP Tüzü¤ü’nün ilgili 95. maddesini aynen aktarmakla
        
        
          yetinelim:
        
        
          Parti, kendi ba¤r›ndan do¤an hükûmet örgütü ile kendi örgütünü, birbirini tam-
        
        
          layan bir birlik tan›r.
        
        
          1937’de Anayasa’da yap›lan ikinci dikkate de¤er de¤ifliklik 44. ve 47. madde-
        
        
          lerdedir. Bakanlar›n baflbakanca meclis üyeleri aras›ndan seçilece¤i ve tamam›n›n
        
        
          Cumhurbaflkan›nca onanaca¤› hükmüne 1937’de ayn› flekilde seçilecek ve onanacak
        
        
          “siyasî müsteflarlar” eklenmifltir (mad. 44). Vekillerin görev ve sorumluluklar›n›n
        
        
          özel kanunlarca belirlenece¤i hükmüne 1937’de “vekillerin ve siyasî müsteflarla-
        
        
          r›n” ibaresi eklenmifltir (mad. 47). Ancak bu de¤iflikliklerin ömrü çok k›sa (10 ay)
        
        
          olmufl; yeni bir anayasa de¤iflikli¤i ile, 44. ve 47. maddeler eski flekillerine iade
        
        
          edilmifltir.
        
        
          Bu de¤iflikliklerin, yukar›da de¤indi¤imiz parti-devlet özdeflli¤ini pekifltirmek
        
        
          ve ondan sonra da bunu yumuflatmak üzere mi yap›ld›¤›; yoksa, tam tersine, önce
        
        
          o e¤ilime karfl› bürokrasinin özerkli¤ini korumak üzere mi yap›ld›¤› ve ard›ndan da
        
        
          partiyle devleti özdefllefltirme e¤iliminin bir kez daha a¤›r basmas› üzerine mi ge-
        
        
          ri al›nd›¤› tart›flmas› burada bizi ilgilendirmiyor.
        
        
          Yine üzerinde duramayaca¤›m›z ama hiç de¤inmemezlik edemeyece¤imiz bir
        
        
          konu da fludur: 1924 Anayasas›’n›n sonuç belgesi, liberal ve güçler ayr›l›¤›na yönel-
        
        
          mifl bir metin ise de, anayasa tasar›s›n›n Türkiye Büyük Millet Meclisi görüflmeleri
        
        
          s›ras›nda en uzun ve hararetle tart›fl›lan yanlar›ndan biri, hükûmet teklifinde bulu-
        
        
          nan ve Cumhurbaflkan›’na 7 y›l görev süresi, baflkomutanl›k yetkileri, meclisi fesih
        
        
          ve veto yetkileri isteyen maddelerdi. ‹kinci Meclis’teki muhalefet ve ço¤unluk,
        
        
          Meclis üstünlü¤ü ilkesini zedeleyecek ve yürütmeyi bu denli güçlendirecek öneri-
        
        
          leri reddetmifltir. (Benzer bir e¤ilimin gerçekleflmesi için 1982 Anayasas›’n› bekle-
        
        
          mek gerekecektir.)
        
        
          Tek parti dönemi boyunca (1923-1950), özellikle 1927’den sonra, siyasî rejimin
        
        
          çerçevesini as›l belirleyen, 1924 anayasas› de¤il, CHP’nin tüzük ve programlar› ol-
        
        
          mufltur. Ancak, bu baflka bir incelemenin konusudur; burada bizi ilgilendiren, daha
        
        
          önce de belirtti¤imiz gibi, anayasalar›n sonuç belgeleri ve onlar›n tan›mlad›¤› hu-
        
        
          kukî durumlard›r, Fiilî durum ve uygulama de¤il.
        
        
          Kaynak : Taha Parla, Türkiye’de Anayasalar, ‹letiflim Yay›nlar›, ‹stanbul s.9.
        
        
          
            Nihat An›lm›fl