001-321emin.QXD - page 174

142
Atatürk’ün Samsun’a Ç›k›fl›
Halbuki, Türk’ün haysiyeti, gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir
millet esir yaflamaktansa yok olsun daha iyidir!...
O halde, ya istiklâl ya ölüm!
‹flte, gerçek kurtulufl isteyenlerin parolas› bu olacakt›r. Bir an için, bu karar›n uygu-
lanmas›nda baflar›s›zl›¤a u¤ranaca¤›n› farz edelim. Ne olacakt›? Esirlik!
Peki efendim. Öteki kararlara boyun e¤me durumunda sonuç bunun ayn› de¤il miydi?
fiu farkla ki, istiklâli için ölümü göze alan bir millet, insanl›k haysiyet ve flerefinin ge-
re¤i olan bütün fedakârl›¤› yapmakla teselli bulur ve hiç flüphesiz, esirlik zincirini ken-
di elleriyle boynuna geçiren miskin, haysiyetsiz bir millete bakarak dost ve düflman
gözündeki yeri bambaflka olur.
Sonra, Osmanl› hânedan ve saltanat›n›n devam ettirilmesine çal›flmak, elbette Türk
milletine karfl› en büyük kötülü¤ü ifllemekti. Çünkü, millet her türlü fedakârl›¤› göze
alarak istiklâlini kazanm›fl olsa da, saltanat sürüp gitti¤i takdirde, bu istiklâle kazan›l-
m›fl gözüyle bak›lamazd›. Art›k, vatan ve milletle hiçbir vicdan ve fikir ba¤lant›s› kal-
mam›fl bir sürü delinin, devlet ve milletin istiklâl ve haysiyetinin koruyucusu mevkiin-
de bulundurulmas›na nas›l göz yumulabilirdi?
Halifeli¤in durumuna gelince, ilim ve tekni¤in nurlara bo¤du¤u gerçek medeniyet dün-
yas›nda gülünç say›lmaktan baflka bir yan› kalm›fl m›yd›?
Görülüyor ki, verdi¤imiz karar›n uygulanmas›n› sa¤layabilmek için daha milletin al›fl-
k›n olmad›¤› baz› konulara dokunmak gerekiyordu. Ortaya at›lmas›nda, kamuoyu ba-
k›m›ndan büyük sak›ncalar do¤uraca¤› san›lan hususlar›n dile getirilmesinde kaç›n›l-
maz bir zaruret vard›.
Osmanl› Hükûmeti’ne, Osmanl› padiflah›na ve Müslümanlar›n halifesine baflkald›rmak,
bütün milleti ve orduyu ayakland›rmak gerekiyordu.
Uygulamay› Safhalara Ay›rmak ve Basamak Basamak ‹lerleyerek
Hedefe Varmak
Türk ata yurduna ve Türk’ün istiklâline sald›ranlar kimler olursa olsun, onlara bütün
milletçe silâhla karfl› koymak ve onlarla çarp›flmak gerekiyordu. Bu önemli karar›n bü-
tün gerek ve zaruretlerini daha ilk gününde a盤a vurup ifade etmek, elbette isabetli
olamazd›.
Uygulamay› birtak›m safhalara ay›rmak, olaylardan ve olaylar›n ak›fl›ndan
yararlanarak milletin duygu ve düflüncelerini haz›rlamak ve basamak basamak iler-
leyerek hedefe ulaflmaya çal›flmak
gerekiyordu. Nitekim öyle olmufltur. E¤er dokuz
y›ll›k faaliyetimiz ve yapt›klar›m›z bir mant›k silsilesi ile gözden geçirilirse, ilk günden
bugüne kadar takip etti¤imiz genel do¤rultunun,
ilk karar›n çizdi¤i yoldan ve yönel-
di¤i hedeften asla sapmam›fl ol-
du¤u kendili¤inden anlafl›l›r.
Burada, zihinlerde yer etmifl ol-
mas› ihtimali bulunan baz› karar-
s›zl›k dü¤ümlerinin çözülmesini
kolaylaflt›rmak için, bir gerçe¤i
hep birlikte gözden geçirmeliyiz.
Yap›lan Millî Mücadele, d›fltan
gelen sald›r›ya karfl› vatan›n kur-
tuluflunu tek hedef olarak kabul
etti¤ine göre, bu Millî Mücade-
le’nin, baflar›ya yaklaflt›kça, saf-
ha safha bugünkü döneme kadar
millî irade rejiminin bütün ilke ve
gereklerini yerine getirmesi tabiî
ve kaç›n›lmaz bir tarihî ak›fl idi.
Bu kaç›n›lmaz tarihî ak›fl› gele-
nekten gelen al›flkanl›¤› ile he-
men sezmifl olan hükümdar aile-
si, ilk andan bafllayarak Milli Mü-
cadele’nin amans›z düflman› ke-
sildi. Bu kaç›n›lmaz tarihî ak›fl›,
daha bafllang›çta ben de görmüfl ve sezmifltim. Ancak, sonuna kadar devam etmifl
olan bu sezgimizi bafllang›çta bütün yönleri ile a盤a vurup ifade etmedik. Gelecekte-
ki ihtimaller üzerinde fazla konuflmak, giriflti¤imiz gerçek ve maddî mücadeleye haya-
lî bir macera niteli¤i verdirebilirdi. D›fl tehlikenin yak›n etkilerini derinden duyanlar
aras›nda, geleneklerine, düflünce kabiliyetlerine ve ruh yap›lar›na ayk›r› olan muhte-
mel de¤iflmelerden ürkeceklerin ilk anda direnme güçlerini harekete geçirebílirdi. Ba-
flar› için pratik ve güvenilir yol, her safhay› vakti geldikçe uygulamakt›. Milletin gelifl-
mesini ve yükselmesini sa¤layacak do¤ru yol buydu. Ben de bu yolda yürüdüm. Ancak,
bu pratik ve güvenilir baflar› yolu, yak›n çal›flma arkadafllar›m olarak tan›nm›fl kimse-
lerden baz›lar› ile aram›zda zaman zaman görüfller, davran›fllar veya yap›lan çal›flma-
lardaki uygulamalar bak›m›ndan temel veya ikinci derecede birtak›m anlaflmazl›kla-
r›n, k›rg›nl›klar›n ve hatta ayr›lmalar›n da sebebi ve aç›klay›c›s› olmufltur. Millî Müca-
dele’ye beraber bafllayan yolculardan baz›lar›, millî hayat›n bugünkü cumhuriyete ve
cumhuriyet kanunlar›na kadar uzanan geliflmelerinde, kendi fikir ve ruh kabiliyetleri-
nin kavray›fl s›n›r› bittikçe bana karfl› direnifle ve muhalefete geçmifllerdir. Bu nokta-
lara, ayd›nlanman›z ve ka-
muoyunun ayd›nlanmas›na
yard›mc› olmak için, s›ras›
geldikçe birer birer iflaret
etmeye çal›flaca¤›m.
Millî S›r
Bu son sözlerimi özetlemek
gerekirse, diyebilirim ki,
ben milletin vicdan›nda ve
gelece¤inde hissetti¤im
büyük geliflme kabiliyetini,
bir millî s›r gibi vicdan›mda
tafl›yarak, yavafl yavafl
bütün bir topluma
uygulatmak
mecburiyetinde idim.
Nutuk : s.1, 7.
Mustafa Kemal’le birlikte Samsun’a ç›kan heyette yer alan kiflilerin, balmumundan
yap›lma heykelleri (Samsun Atatürk Müzesi)
Mustafa Kemal’in, Samsun 3. Kolordu Komutan›’ndan 23 kiflilik karargâh› için geçici bir ikametgâh haz›rla-
mas›n› istedi¤i telgraf metni.
fiifre 14/5/35
Numara 16
Samsun’da 3.Ordu Komutanl›¤›’na
Cuma günü ö¤leden sonra Band›rma Vapuru’yla
Samsun’a hareket musammemdir. Karargâh›m
ümera ve zabitan mevcudu yirmi üçtür. Karar-
gâh›ma Samsun’da muvakkat bir ikametgâh ha-
z›rlanmas› için icab edenlere emir buyurulmas›-
n› rica ederim. Bu hususda Sadrazam Pafla Haz-
retleri de mutasarr›fl›¤a yazaca¤›n› buyurmufl-
tur.
Dokuzuncu Ordu K›taat› Müfettifli
Yaver-i Fahrî-› Hazret-› fiehriyârî
Mirliva Mustafa Kemal
(fiifreye tahvil edilmifltir) 14 May›s 35
SAMSUN’A ÇIKIfi
ATATÜRK’ÜN
ANLATIMIYLA
NUTUK’TA
1...,164,165,166,167,168,169,170,171,172,173 175,176,177,178,179,180,181,182,183,184,...960
Powered by FlippingBook