001-321emin.QXD - page 208

176
Baflkomutanl›k Kanunu
Memleketin Yüksek Ç›karlar› U¤runa Baflkomutanl›k
Görevine Devam Karar› Verdim
Meclis’in oyunu belli etti¤i dakikadan bafllayarak ordu komutans›z
kalm›flt›. Genelkurmay Baflkan› ve Bakanlar Kurulu da istifa etti¤i
takdirde, memleketin genel yönetiminde, üzerinde durup düflünül-
meye de¤er a¤›r bir bunal›m›n do¤mas› kaç›n›lmazd›. Onun için ge-
rek Genelkurmay Baflkan›’na, gerek Bakanlar Kurulu’na daha yirmi
dört saat sabretmelerini ve beklemelerini rica ettim. Memleketin ve
millî gayenin yüksek ç›karlar› ad›na, ben de Baflkomutanl›k görevini
yürütmeye devam karar›n› verdim ve bunu Bakanlar Kurulu’na da
bildirdim.
Ertesi günü, yani 6 May›s 1922’de yap›lan bir gizli oturumda Meclis’e
aç›klama yapaca¤›m› bildirdim. Aç›klamadan önce, Baflkomutanl›k
aleyhinde söz söylemifl olan kimselerin düflüncelerini Meclis zab›tla-
r›n› getirterek, birer birer incelemifl bulunuyordum.
Efendiler, sizleri fazla yormamak için arz etti¤im gizli oturumdaki
konuflmam› özetlemekle yetinece¤im :
“Efendiler, Baflkomutanl›k ve Baflkomutanl›k Kanunu konusunda,
bafllang›çta oldu¤u gibi bugün de kanunun gereksizli¤inden veyahut
de¤ifltirilmesi gere¤inden söz eden ve Baflkomutanl›¤›n varl›¤›ndan
flikâyetçi olan kimseler vard›r. Bu flikâyetçilerin hep ayn› kimseler ol-
du¤u görülmektedir. Ben, gereksiz bir mevkiin, bir makam›n mutlaka
devam ettirilmesi tarafl›s› de¤ilim. Herhangi bir makama s›n›rs›z yet-
kiler verilmesini sa¤layacak kanunlar›n da tarafl›s› de¤ilim. Ancak,
Baflkomutanl›k makam›n›n ve bu makama yetki veren kanunun ge-
rekli olup olmad›¤›na karar verebilmek için, genel durumun, askerî
durumun iyice gözden geçirilmesi ve incelenmesi gerekir. Bu nokta
ile ilgili düflüncelerimi arz etmeden önce, Baflkomutanl›¤›n ve kanu-
nun gereksizli¤i üzerine söz söylemifl olan kimselerin baz› ifadeleri-
ni hep birlikte gözden geçirelim.
Örnek olarak, Salih Efendi (Erzurum Milletvekili), benim, Meclis’in
hakk›n› zorla ele geçirdi¤imi, zorla ele geçirmek istedi¤imi söyleye-
rek, çok aç›k olan hakk›m›z› vermeyiz diye feryat etmifl.
Efendiler, aç›k konuflaca¤›m, beni ba¤›fllay›n›z; her birinizin ola¤a-
nüstü yetki ile seçilmesine ve ola¤anüstü yetkiye sahip bir Meclis’in
kurulmas›na ve bu Meclis’in memleketin kaderini ele alacak bir nite-
lik kazanmas›na çal›flan benim! Bunda baflar› sa¤lamak için en yak›n
arkadafllar›mla görüfl ayr›l›¤›na ve çat›flmaya düfltüm. Bütün hayat›-
m›, varl›¤›m›, bütün fleref ve haysiyetimi tehlikeye att›m. Demek olu-
yor ki, bu benim eserimdir. Ben eserimi alçaltmakla de¤il, yükselt-
mekle görevliyim. Salih Efendi’den hiç olmazsa, beni de kendisi ka-
dar olsun, bu Meclis’in haklar›yla ilgili saymas›n› rica ederim. Fazla
bir fley istemem. Bu sözlerden sonra, Meclis’in hakk›n› zorla ele ge-
çirmek sözünü reddeder ve oldu¤u gibi Salih Efendi’ye iade ederim.
Böyle bir fley söz konusu de¤ildir ve olamaz.
Efendiler, Baflkomutanl›k konusunun gizli oturumda görüflülmesinin
uygun olaca¤› yolunda bir önerge verilmifl. Bu da türlü flekillerde
yanl›fl yoruma u¤ram›fl. Konunun aç›k oturumda görüflülmesi isten-
mifl. Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet fiükrü Bey, gizli oturumlarla
gerçe¤in milletten gizlenmek istendi¤ini söylemifl. Bir defa Türkiye
Büyük Millet Meclisi, yaln›z yasama görevi olan bir meclis de¤ildir.
Yürütme yetkisine de sahip bulunuyor. Böyle olmasa bile, memleke-
tin, devletin her türlü iflleriyle ilgili kararlar›, vaktinden önce aç›kça
söz konusu etmek ve herkese duyurmak dünyan›n neresinde görül-
müfltür? Özellikle söz konusu edilen durum, düflman karfl›s›nda bu-
lunan bir ordunun Baflkomutan› ile ilgili olursa, bunu aç›k oturumda
görüflerek, lehte oldu¤u gibi aleyhte söylenen sözleri de düflmana
iflittirmekte, memleketin bir ç›kar› var m›d›r? Baflkomutan›n ordu
üzerindeki, özellikle düflman üzerindeki etki ve nüfuzunun çok bü-
yük olmas› gerekir. Hatta, Hüseyin Avni Bey’in burada söz konusu et-
ti¤i rahats›zl›¤›m›n bile, düflman taraf›ndan iflitilmesi sak›ncal›d›r.
Buna ne gerek vard›. Görüyorsunuz ki, konunun gizli oturumda görü-
flülmesinden maksat, Mehmet fiükrü Bey’in dedi¤i gibi, hiçbir vakit
gerçekleri milletten gizlemek düflüncesine dayanmamaktad›r. Keflke
aç›k oturumda bir sak›nca olmasayd› da, Mehmet fiükrü Bey, kürsü-
den istediklerini ba¤›ra ba¤›ra söyleseydi. Ben de Mehmet fiükrü
Bey’in sözlerindeki anlam› ve gizli maksad› millete aç›klasam ve yo-
rumlasayd›m. fiükrü Efendi bilsin ki, millet onun gibi düflünmüyor.
fiükrü Efendi bilsin ki, onun dedi¤i gibi komedya oynam›yoruz. Biz,
buraya komedya oynatmak için toplanmad›k. Efendiler, komedya oy-
nayan ve oynatan fiükrü Efendi’nin kendisidir. Fakat emin olsun ki,
biz o komedyaya kap›lmayaca¤›z. fiükrü Efendi oynamak ve oynat-
mak istedi¤i komedya sonunda,
yakaland›¤› kanun pençesinden ne
kadar büyük bir alçalma ile kurtuldu¤unu unutacak kadar çok za-
man geçmemifltir.
Efendiler, Hüseyin Avni Bey, Baflkomutanl›k Kanunu aleyhinde konu-
flurken birtak›m sözler sarfetmifl. Yüksek Meclis’e, “Bu tutumla mil-
leti rezil edeceksiniz!” demifl. “Miskinler” sözünü kullanm›fl. “Görev-
ler flah›slara ba¤l› de¤ildir; flah›s yoktur, millet vard›r” gibi kurallar
ortaya atm›fl.
Gerçi as›l olan millettir, toplumdur. Onun da genel iradesi Meclis’te
kendini gösterir. Bu her yerde böyledir.
Fakat, fertler de vard›r.
Mec-
lis, memleket ve devlet ifllerini fertlerle, flah›slarla yapmaktad›r. Her
devletin ifllerini yürüten flah›s ve flah›slar meydandad›r. Gerçe¤i, an-
lams›z birtak›m düflüncelerle inkâr›n yeri de¤ildir.
Efendiler, Hüseyin Avni Bey, ikide bir de, birtak›m anlams›z sözlerle
konuflmam› kesiyordu. Kendisine a¤›r uyar›da bulundum. Meclis’in
mahalle kahvesi olmad›¤›n› söyledim. Kendisinden, milletin kâbesi
olan kürsüye sayg›l› olmas›n› istedim.
Efendiler, konuflanlardan biri de Salâhattin Bey’dir. Salâhattin Bey,
bize taarruz edip edemeyece¤imizi sormufl imifl… Biz de “edece¤iz”
demifliz... Kendisi de “edemeyeceksiniz!” demifl. Ve en sonunda ede-
memifliz!.. Kendi dedi¤i ç›km›fl.
Halbuki, taarruzun ertelenme sebeplerini yeri geldikçe yeterince
aç›klad›¤›m›z› san›yorum. Tekrar edeyim ki, taarruz edece¤iz. Düfl-
man› vatan›m›zdan kovacak ve uzaklaflt›raca¤›z. Bu karar›m›zdan
dönmeyece¤iz. Karars›zl›¤› gerektiren hiçbir sebep düflünülemez.
Bundan baflka, Salâhattin Bey demifl ki, “ordu güç bak›m›ndan en
yüksek seviyeye gelmifltir.” Evet, ordumuz mükemmeldir; fakat, iste-
nilen seviyeye gelmemifltir. Kendisi gibi bir asker arkadafl›n, yüksek
kurulumuzda böyle konuflabilmesi için, ordunun içyüzünü bilmesi
gerekir. Halbuki Salâhattin Bey, bundan çok uzakt›r. Ordu ile yak›n-
dan ilgilenenlerin sözü, yaln›z benim sözüm de¤il, bütün komutanla-
r›n sözü, kendisini yalanlamaktad›r. Fakat hiç flüphe yok ki, ordumu-
zu lây›k oldu¤u seviyeye getirece¤iz. Salâhattin Bey’in en önemli
sözlerinden biri de, “bizim bafll›ca görevimiz siyaset yapmakt›r” flek-
lindeki düflüncesidir.
Hay›r Efendiler, bizim önemli ve as›l olan göre-
vimiz siyaset yapmak de¤ildir. Bizim, bütün memleketin ve bütün
milletin bugün için tek görevi, topraklar›m›zda bulunan düflman›
süngülerimizle kovmakt›r.
Bunu yapamad›kça, siyaset anlams›z bir
sözden ibaret kal›r. Bununla birlikte, bir dakika için, Salâhattin Bey’in
sözlerini kabul edelim! Buna ben engel miyim? Baflkomutan engel
midir? Bu sözün Baflkomutanl›k Kanunu ile ne ilgisi vard›r? Anlafl›l›-
BAfiKOMUTANLIK KANUNU
ATATÜRK’ÜN
ANLATIMIYLA
NUTUK’TA
1...,198,199,200,201,202,203,204,205,206,207 209,210,211,212,213,214,215,216,217,218,...960
Powered by FlippingBook