tan’la yap›lan bar›fl görüflmelerini yürü-
        
        
          tüp, Gümrü Antlaflmas›’n› imzalad›
        
        
          (1920). Bunun sonucu rütbesi korgene-
        
        
          ralli¤e yükseltildi. Do¤u Cephesi’nde
        
        
          savafl›n sona ermesi üzerine buradaki si-
        
        
          lâhlar›n, Bat› Cephesi’ne tafl›nmas›n›
        
        
          sa¤lad›. Kurtulufl Savafl›’ndan sonra An-
        
        
          kara’da bulunan Birinci Ordu Müfettifl-
        
        
          li¤i’ne atand›. Askerî görevini sürdüre-
        
        
          bilmek için TBMM’ce izinli say›ld›.
        
        
          ‹kinci TBMM’ye ‹stanbul milletvekili
        
        
          olarak kat›ld› (1923). Rauf Orbay, Refet
        
        
          Bele, Ali Fuat Cebesoy ve Cafer Tayyar
        
        
          E¤ilmez’in de aralar›nda bulundu¤u as-
        
        
          ker arkadafllar›yla birlikte kurdu¤u Te-
        
        
          rakkiperver Cumhuriyet F›rkas›’n›n ge-
        
        
          nel baflkanl›¤›n› yapt› (1924). Ancak,
        
        
          fieyh Said Ayaklanmas› nedeniyle bir
        
        
          süre sonra partisi kapat›ld› (1925). Gazi
        
        
          Mustafa Kemal Pafla’ya karfl› düzenle-
        
        
          nen ‹zmir Suikast›’na kat›ld›¤› gerekçe-
        
        
          siyle tutuklan›p ‹stiklâl Mahkemesi’nde
        
        
          yarg›land›ysa da suçsuz bulunarak ser-
        
        
          best b›rak›ld› (1926). Bu olaydan sonra
        
        
          siyasetten çekildi. Rütbesi orgeneralli¤e
        
        
          yükseltilerek emekliye ayr›ld› (1927).
        
        
          Bu arada askerlik ve savafl tarihi konu-
        
        
          sunda birçok eser kaleme ald›. ‹smet
        
        
          ‹nönü’nün Cumhurbaflkanl›¤› dönemin-
        
        
          de yeniden siyasete döndü. ‹stanbul’dan
        
        
          milletvekili seçildi (1939) ve 1946’da
        
        
          Meclis Baflkanl›¤›’na seçildi ve ölümü-
        
        
          ne dek bu görevde kald›. Mezar› Anka-
        
        
          ra’da Cebeci fiehitli¤i’ndeyken 1988’de
        
        
          Devlet Mezarl›¤›’na tafl›nd›.
        
        
          Eserleri:
        
        
          Ermeni Mezalimi
        
        
          (1918),
        
        
          ‹stiklâl Harbi-
        
        
          mizin Esaslar›
        
        
          (1933),
        
        
          ‹talya-Habefl
        
        
          Harbi
        
        
          (1935),
        
        
          Cihan Harbine Neden
        
        
          Girdik, Nas›l Girdik, Nas›l ‹dare Ettik?
        
        
          (2 Cilt, 1936-1937),
        
        
          Erzincan ve Erzu-
        
        
          rum’un Kurtuluflu
        
        
          (1939). Ölümünden
        
        
          sonra yay›mlananlar:
        
        
          ‹stiklâl Harbimiz
        
        
          (1960),
        
        
          ‹stiklâl Harbimizde Enver Pafla
        
        
          ve ‹ttihat ve Terakki Erkân›
        
        
          (1967),
        
        
          ‹tti-
        
        
          hat ve Terakki Cemiyeti
        
        
          (1982).
        
        
          492
        
        
          
            Karabekir, Kâz›m
          
        
        
          Kâz›m Karabekir Pafla’dan 17 Eylül 1919 tarihinde de, kifliye özel bir
        
        
          flifre ald›m. Pek içtenlikle ve kardeflçe bir dille yaz›lm›fl olan bu flifre,
        
        
          bir-iki uyar›y› içine al›yordu. Kâz›m Karabekir Pafla: “Paflam” diyor,
        
        
          “Sivas’tan gelen tebligat ve genelgeler, bazen Heyet-i Temsiliye ad›-
        
        
          na, bazen do¤rudan sizin ad›n›zad›r. 10 Eylül 1919 tarihinde, ‹stan-
        
        
          bul’daki hükûmete hitaben, kendi ad›n›za duyuru ve uyar›lar›n›z ol-
        
        
          mufltur. fiuna inan›n›z ve güveniniz ki, bu flekilde sizin imzan›zla ya-
        
        
          p›lan tebligat, sizi çok büyük bir sayg› ile sevenlerce bile, büyük bir
        
        
          samimiyetle ve iyi niyetle elefltiriliyor. …… Bunun ne kadar etkili ola-
        
        
          ca¤›n› ve tepkiye yol açaca¤›n› takdir buyurursunuz... Bu bak›mdan
        
        
          Heyet-i Temsiliye ve Kongre kararlar›n›n, daima imzas›z ve sadece
        
        
          Heyet-i Temsiliye diye yay›mlanmas›n› rica ederim.” Telgraf, flu cüm-
        
        
          lelerle son buluyordu:
        
        
          “Yüksek flahsiyetinizin herhalde ortada tek bafl›na görülmemesi,
        
        
          memleketin yarar› bak›m›ndan gereklidir. Oy birli¤i ile (bu noktada
        
        
          oylar› al›nan flah›slar›n veya heyetin kimler oldu¤unu daha bugüne
        
        
          kadar ö¤renebilmifl de¤ilim) arz olunan bu ricalar›m›n iyi karfl›lana-
        
        
          ca¤›ndan eminim, ellerinizden öperim.”(Belge: 96)
        
        
          Kâz›m Karabekir Pafla’y› gerçekten karars›zl›k ve elefltiriye sürükle-
        
        
          di¤ini gördü¤ümüz noktalar›, mümkün olan aç›kl›kla bir mant›k süz-
        
        
          gecinden geçirerek ayd›nlatma gere¤i ortadad›r. O günlerdeki duygu
        
        
          ve düflüncelerimden kaynaklanan görüfllerimi, kendimi bugünün et-
        
        
          kilerine kapt›rmaktan çekinerek belirtmek için, o tarihte verdi¤im
        
        
          cevab› oldu¤u gibi arz etmeyi tercih ederim:
        
        
          19.9.1919
        
        
          
            15’inci Kolordu Komutan›
          
        
        
          
            Kâz›m Pafla Hazretleri’ne
          
        
        
          Sayg›de¤er Kardeflim,
        
        
          Derin bir samimiyete dayand›¤›na asla flüphe etme-
        
        
          di¤im görüfllerinizi aç›k ve kardeflçe bir dille bildir-
        
        
          mifl olman›z, kardefllik ba¤lar›m›z›n sa¤lamlaflmas›-
        
        
          na ve yürekten bir sevinç duygusunun do¤mas›na
        
        
          vesile olmufltur. Zihninizde beliren sak›ncalar› çok
        
        
          iyi anl›yorum. 10 Eylül tarihinde hükûmete kendi
        
        
          ad›mla gönderilmifl bir tebli¤im yoktur. Yaln›z, telg-
        
        
          rafhanede bulundu¤um bir s›rada, tesadüfen Dahili-
        
        
          ye Nâz›r› Adil Bey’le makine bafl›nda karfl› karfl›ya
        
        
          geliverdik. Onun, Sivas Valisi Reflit Pafla’ya verdi¤i
        
        
          anlams›z cevaplara karfl›, bendeniz s›rf flahsî olmak
        
        
          üzere, onun flahs›na karfl› bildi¤iniz biraz sertçe uya-
        
        
          r›larda bulundum. Bu, hemen hemen bir karfl›l›kl› ko-
        
        
          nuflma fleklinde geçmifltir. Bundan baflka gerek hü-
        
        
          kûmete, gerek Padiflah’a ve gerek yabanc›lara karfl›
        
        
          yap›lan müracaatlarda hep, “Kongre Heyeti” veya
        
        
          “Heyet-i Temsiliye” ifadesi imza yerine geçmifltir.
        
        
          Yaln›z, Amerikan Senatosu’na yaz›lan, sizin de bildi-
        
        
          ¤iniz bir mektuba kongre karar›yla befl kifli imza koy-
        
        
          mufltur ki, bunlar aras›nda bendenizin de imzas› var-
        
        
          d›r ‹çeride yap›lan aç›k yaz›flmalara gelince, bunda
        
        
          da “Heyet-i Temsiliye” ibaresini imza yerine kullan-
        
        
          makta idik. Ancak, bunun baz› çevrelerde kötü etki
        
        
          yapt›¤› ve güvensizli¤e yol açt›¤› görüldü. Gerçekten
        
        
          de böyle genel bir ibarenin, içine ald›¤› flah›slar ve
        
        
          kuvvet gizli kal›yordu. Ortada sorumlu kimdir? Baz›
        
        
          yerlerden; özellikle Kastamonu, Ankara, Malatya,
        
        
          Ni¤de, Canik gibi yerlerden do¤rudan do¤ruya flah-
        
        
          sen makine bafl›na ça¤r›lmaya baflland›m. Neredey-
        
        
          se, Heyet-i Temsiliye ad› alt›nda gizlenen flah›slarla
        
        
          birlikte olup olmad›¤›m konusunda bir karars›zl›k be-
        
        
          lirtisi sezildi. Hatta, Trabzon’dan Servet Bey de He-
        
        
          yet-i Temsiliye imzas›n› tafl›yan tebligat› kötüye yo-
        
        
          rarak ve sözü edilen heyetin nitelik ve niceli¤i konu-
        
        
          sunda birçok yanl›fl düflüncelere kap›ld›ktan sonra,
        
        
          bendenizi flahsen makine bafl›na ça¤›rd›. Görüflül-
        
        
          dükten sonra, bütün bu tart›flmalar›n, imzan›n “He-
        
        
          yet-i Temsiliye” olarak ve belirsiz bir flahsiyet ifade
        
        
          
            Kâz›m Karabekir
          
        
        
          
            Kâz›m Karabekir Pafla’n›n foto¤raf›n›n yer
          
        
        
          
            ald›¤› bir kartpostal.
          
        
        
          
            Kâz›m Karabekir, bir gezi s›ras›nda köylülerle.
          
        
        
          
            Kâz›m Karabekir’in, Mustafa Kemal’in
          
        
        
          
            tutuklanmas› emrini veren Osmanl›
          
        
        
          
            Harbiye Nezareti’ne 1 A¤ustos 1919’da
          
        
        
          
            gönderdi¤i cevabî yaz›n›n bir bölümü.
          
        
        
          ▲
        
        
          KÂZIM KARABEK‹R PAfiA’NIN TAVS‹YELER‹
        
        
          
            ATATÜRK’ÜN
          
        
        
          
            ANLATIMIYLA
          
        
        
          
            NUTUK’TA