turkce sozluk - page 271

¤un önceden belirlenmifl yerde yapt›¤›
düzenli yürüyüfl, resmigeçit:
Cumhuri-
yet Bayram› geçit törenine ben de kat›l-
d›m.
geçkin
ön a.
1.
Yafllanmaya bafllam›fl.
2.
Geçmifl:
K›rk›n› geçkin biriydi.
3.
(mey-
ve, sebze için) Gere¤inden fazla olgun;
bozulmaya, sararmaya bafllam›fl.
geçmek
(-den)
1.
Bir yerden baflka bir ye-
re gitmek:
Dün sizin evin önünden geç-
tim.
2.
Bir yerin bir yan›ndan girip öbür
yan›ndan ç›kmak:
tünelden geçmek.
3.
Bir fleyi bundan böyle yapma durumun-
da olmamak:
Bu ifller art›k benden geç-
ti.
4.
Olmak:
Olay nerede geçti?
5.
(hastal›k için) Bulaflmak:
Hastal›¤›n ba-
na da geçti.
6.
(-den, -e)
Bir durum so-
ya çekim yoluyla birinde görünmek:
Bu
huyu ona dedesinden geçmifl.
7.
(nsz.,
-le, -i)
Bitmek, sona ermek, tükenmek:
Hastal›¤›n geçti mi?
8.
(haber için) Bir
iletiflim arac›yla bildirmek:
Bu haberi
faksla gazeteye geçmifltim.
9.
Sönmek:
Soba geçmifl.
10.
Okulda, s›navda ba-
flar› göstermek:
Bu s›navdan da geçtim.
11.
(nsz.)
Çürümeye yüz tutmak, bozul-
mak:
Bu karpuzun içi geçmifl.
12.
(nsz.)
(zaman için) ‹lerlemek:
Günler çabucak
geçiyor.
13.
(-i)
Bir fleyi yükseklik, ge-
nifllik, miktar bak›m›ndan geride b›rak-
mak:
Boyu beni geçti.
14.
Kabul edil-
mek:
Yasa meclisten geçti.
15.
Birini,
bir fleyi, bir yeri geride b›rakmak:
‹nece-
¤imiz dura¤› geçtik.
16.
Konuflulmak,
söylenmek:
Geçenlerde arkadafllar ara-
s›nda ad›n geçti.
17.
B›rakmak, vazgeç-
mek:
Bu konuyu geçelim.
geçmifl
ön a.
Bulunulan andan önce bit-
mifl, geride kalm›fl, mazi:
Geçmiflte
olup bitenlerde hepimizin kusuru vard›.
geçmifl zaman
a. dlb.
Eylemin, anlat›fltan
önce yap›ld›¤›n› bildiren zaman; “-di’li
geçmifl zaman kipi” (-di ekiyle kurulur.)
ve “-mifl’li geçmifl zaman kipi” (-mifl
ekiyle kurulur) olarak iki kipi vard›r:
git-
tiler (git-ti-ler), gelmifl (gel-mifl).
gedik, -¤i
a.
1.
Bir düzey üzerindeki y›k›k,
çatlak, boflluk, aral›k:
Duvardaki gedik
gittikçe büyüyor.
2.
Da¤lar aras›ndaki
geçit.
ge¤irmek
(nsz.)
Midedeki gaz› a¤›z yoluy-
la d›flar› atmak.
gelecek, -¤i
ön a.
ve
a.
1.
Zaman bak›m›n-
dan içinde bulunulan an› izleyecek olan:
gelecek ay.
2.
a.
Zaman›n gelecek olan
bölümü:
Gelecekten umutlu olmal›y›z.
gelecek zaman
a. dlb.
Eylemin, sözün söy-
lendi¤i andan daha sonra yap›laca¤›n›
bildiren zaman; gelecek zaman kipi “-
ecek (-acak)” ekiyle kurulur:
seveceksin
(sev-ecek-sin), bakacaklar (bak-acak-
lar).
gelen
ön a.
1.
Gelmek eylemini yapan (ki-
fli ya da nesne).
2.
fiz.
Bir ›fl›k kayna¤›n-
dan ç›k›p bir aynan›n yüzüne düflen
(›fl›n).
gelenek, -¤i
a.
Bir toplumda, bir topluluk-
ta kuflaktan kufla¤a aktar›lan bilgi, töre,
al›flkanl›klar ve davran›fllar; anane.
geleneksel
ön a.
Gelene¤e dayanan, gele-
nekle ilgili:
geleneksel giysiler.
gelgit
a.
1.
Bir yere bofluna gidip gelme.
2.
co¤.
Ay’›n ve Günefl’in yeryüzü üzerin-
deki çekim güçleri nedeniyle deniz yü-
zeyinde suyun kabarmas› ya da alçal-
mas› olay›.
gelin
a.
1.
Evlenmenin efli¤inde olan k›z ya
da yeni evlenmifl kad›n.
2.
Anne ve ba-
baya göre o¤ullar›n›n kar›s›.
3.
Aileye
evlenme yoluyla girmifl kad›n.
gelin alay›
a.
Gelini evinden al›p damat
evine götürmek üzere damat taraf›n›n
oluflturdu¤u topluluk.
gelincik, -¤i
a.
1.
bitb.
Yaz mevsiminde
k›rlarda, tarlalarda yetiflen k›rm›z› çiçek-
li otsu bitki.
2.
hayb.
Sansargillerden,
ince uzun gövdeli, k›sa bacakl›, küçük
yap›l›, etçil memeli hayvan.
gelinlik, -¤i
a.
1.
Gelin olma durumu.
2.
Gelinin dü¤ün töreninde giydi¤i özel
geçkin
gelinlik
271
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 271
1...,261,262,263,264,265,266,267,268,269,270 272,273,274,275,276,277,278,279,280,281,...688
Powered by FlippingBook