turkce sozluk - page 396

konum
a.
1.
Bir kimsenin ya da bir fleyin
bir yerdeki durumu, davran›fl biçimi;
pozisyon:
Toplum içinde iyi bir konumu
var
.
2.
Bir yerin co¤rafi koflullar›n›n tü-
: Türkiye’nin stratejik konumu çok
önemlidir.
3.
co¤
. Yeryüzünde bir nok-
tan›n enlem ve boylamlar›n yard›m›yla
bulunan yeri.
konuflkan
ön a.
Konuflmay› seven, çok ko-
nuflan.
konuflma
a
.
1.
Konuflmak eylemi.
2.
Gö-
rüflme, müzakere
. 3.
Dinleyicilere bi-
lim, sanat edebiyat gibi konularda bilgi
vermek için yap›lan konuflma, konfe-
rans.
konuflma yapmak
topluluk karfl›-
s›nda bir konuda konuflmak.
konuflmac›
a
. Bir dinleyici toplulu¤u önün-
de konuflma yapan kifli, hatip.
konuflmak
(
nsz.)
1.
Bir dilin sözcükleriyle
düflüncelerini anlatmak.
2.
(-i,
-
den
)
Belli bir konudan söz etmek:
tiyatrodan
konuflmak
.
3.
(
nsz., -le
) Bir konuda
karfl›l›kl› söz etmek, sohbet etmek:
Ar-
kadafllarla eski günlerden
konufltuk.
4.
Söylev vermek, konuflma yapmak:
Tö-
rende çok güzel konufltun.
5.
Düflünce-
sini herhangi bir araç kullanarak anlat-
mak:
Dilsizler iflaret diliyle konuflurlar.
6.
tkz.
fi›k görünmek, yak›flmak:
Kaza-
¤›n konufluyor.
7.
mec.
Geçerli olmak,
etkin olmak:
Bar›fl çok uzak, silahlar ko-
nufluyor.
konut
a.
‹çinde oturulan, bar›n›lan ev, da-
ire, kat; mesken; ikametgâh.
konut belgesi
a.
‹kametgâh k⤛d›.
konut dokunulmazl›¤›
a. huk.
Belli koflulla-
r›n d›fl›nda kiflilere ait konutlara girile-
memesi, arama yap›lamamas› ve için-
deki eflyalara el konulamamas› duru-
mu.
konveksiyon
a. Fr. fiz.
Is› yay›m›.
konvoy
a. Fr.
Kafile.
konyak, -¤›
a. Fr.
Yüksek alkollü, özel ko-
kulu, sar›mt›rak renkte bir içki.
kooperatif
a. Fr.
1.
Üreticilerin, arac›y› ara-
dan ç›kararak ürünlerini daha iyi koflul-
larda pazarlamak için kurduklar› ortak-
l›k:
Tar›m Sat›fl Kooperatifleri Birli¤i.
2.
ekon.
Ortak gereksinimleri uygun ko-
flullarda karfl›lamak için kurulan ve kâr
amac› olmayan ortakl›k:
yap› kooperati-
fi.
koordinasyon
a
.
Fr
. Efl güdüm.
koordinat
a. Fr
.
1.
mat. Bir karfl›laflt›rma
sistemine göre bir yüzeydeki ya da
uzaktaki bir noktan›n konumunu belirt-
meye yarayan say›lardan her biri.
2.
kim
. Belirli bir molekül içinde özel bir
konuma sahip bir atoma ba¤l› olan
atom ya da atom grubu.
koparma
a.
1.
Koparmak eylemi.
2.
sp
.
Halterde, halteri gö¤üs hizas›na getir-
dikten sonra bafl›n üstüne kadar kald›r-
ma tekni¤i ve bu teknikle yap›lan yar›fl-
ma.
koparmak
(-i)
1.
Kopmas›na yol açmak:
ipi
koparmak
.
2.
Bir fleyi ba¤l› oldu¤u yer-
den ya da bir bütünün içinden çekip ç›-
karmak:
Kurumufl a¤açtan uzun bir da-
l› kopard›
.
3.
(-den, -i) mec
. Ustal›kla ya
da güçlükle bir fleyi elde etmek:
Anne-
sinden paray› kopard›
.
4.
mec
. Birden-
bire ve güçlü biçimde bafllatmak:
Gece
yar›s› bir f›rt›na koptu
.
kopça
a
. Bir giysinin iki parças›n› birlefltir-
meye yarayan ve bir halka ile bir çen-
gelden oluflan metal ya da plastik araç.
kopçalamak
(-i
) Kopçayla iliklemek, birlefl-
tirmek.
kopmak
(
nsz.)
1.
‹ki parçaya ayr›lmak:
Sa-
l›nca¤›n ipi koptu
.
2.
Yerinden ç›kmak:
Çaydanl›¤›n sap› koptu
.
3.
Gövdeden
ayr›lmak:
Savaflta baca¤› kopmufltu
.
4.
mec
. (gürültülü, tehlikeli olaylar için)
Birden bafllamak ya da ortaya ç›kmak:
D›flar›da bir gürültü koptu
.
5.
mec.
Tüm
iliflkilerini kesmek, uzaklaflmak:
Onlarla
ba¤›m›z koptu
. 6.
mec
. Çok a¤r›mak:
Bafl›m kopuyor
.
kopya
a. (ko’pya) ‹t
.
1.
Bir yaz›n›n, bir sa-
konum
kopya
396
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 396
1...,386,387,388,389,390,391,392,393,394,395 397,398,399,400,401,402,403,404,405,406,...688
Powered by FlippingBook