turkce sozluk - page 397

nat eserinin benzeri:
Bunun, Picas-
so’nun A¤layan Kad›n tablosunun bir
kopyas› oldu¤u söylendi.
2.
Örnek, su-
ret ç›karma.
3.
Yaz›l› s›navda bir kay-
naktan, bir kimsenin k⤛d›ndan gizlice
yararlanma ya da bu amaçla haz›rlan-
m›fl k⤛t.
kor
a
. ‹yice yanarak atefl durumuna gelmifl
kömür ya da odun parças›.
koramiral, -li
a. (ko’ramiral) ask
. Deniz
kuvvetlerinde tümamiral ile oramiral
aras›ndaki rütbe ve bu rütbeyi tafl›yan
subay.
kordiplomat
a. (ko’rdiplomat) Fr
. Bir yerde
bulunan yabanc› devlet temsilcilerinin
tümü, elçiler toplulu¤u.
kordon
a. Fr
.
1.
Genellikle ipekten yap›lm›fl
kal›n ip.
2.
Saat, madalyon gibi fleyleri
asmaya yarayan ince zincir
. 3.
Elektrik
kablosu.
koreograf
a. ‹ng.
Bale ve dans gösterisi
düzenleyen sanatç›.
koreografi
a. ‹ng
. Bir bale ve dans gösteri-
sinde ad›m, figür ve anlat›mlar›n tümü-
nü düzenleme sanat›.
korgeneral, -li
(
ko’rgeneral) ask
. Kara ve
hava kuvvetlerinde tümgeneral ile orge-
neral aras›ndaki rütbe ve bu rütbeyi ta-
fl›yan subay.
koridor
a. Fr
. Bir yap›da, bir toplu tafl›ma
arac›nda çeflitli odalar› ve bölümleri bir-
lefltiren genellikle dar ve uzun geçit.
korkak, -¤›
ön a
. ve
a
. Çok çabuk korkan,
en küçük fleylerden bile korkuya kap›lan
(kifli, hayvan).
korkmak
(-den)
1.
Korku duymak, dehflete
kap›lmak:
karanl›ktan korkmak
.
2.
Kay-
g› duymak, endifle etmek:
Hastal›¤›n›n
ciddi olmas›ndan korkuyoruz
. 3
. Çekin-
mek, sak›nmak:
Onunla karfl›laflmaktan
korkuyorum
.
korku
a
.
1.
Bir tehlike karfl›s›nda duyulan
kayg›:
Korkudan titremeye bafllad›.
2.
Kayg›, üzüntü:
‹flsiz kalma korkusuyla
çok çal›fl›yordu
.
3.
Kötülük gelme olas›-
l›¤›, tehlike:
Gece olunca sokaklarda
korku hüküm sürüyordu
.
korkuluk, -¤u
a.
1.
Tarla, ba¤, bahçe ve
bostanlarda kufllar›n zarar vermesini
önlemek için konulan ve insana benze-
yen kukla.
2.
Düflme tehlikesi olan yer-
lerin çevresine yap›lan duvar ya da par-
makl›k.
3.
mec
. Kendisine verilen ifli
yapmayan ya da ancak yer doldurmaya
yarayan kifli.
korkunç, -cu
ön a.
1.
Korku veren, dehfle-
te düflüren.
2.
Çok afl›r›, fliddetli:
Kor-
kunç bir patlama duyuldu
.
korkutmak
(-i)
1.
Korkmas›na neden ol-
mak
. 2.
Kayg›land›rmak.
3.
Y›ld›rmak.
korna
a. (ko’rna) ‹t
. Motorlu tafl›tlarda, bi-
sikletlerde sesle iflaret vermek için kul-
lan›lan ve içinden hava geçirilerek çal›-
flan boru.
kornea
a. Lat. anat
. Saydam tabaka.
korner
a. ‹ng. sp.
Köfle vuruflu.
kornet
a. Fr. müz
. Yumuflak bir ses ç›karan
bak›rdan üflemeli bir çalg›.
kornifl
a. Fr
. Perde asmaya yarayan metal,
plastik ya da a¤açtan araç.
korno
a. (ko’rno) ‹t.
Bak›r ya da pirinçten
üflemeli bir çalg›.
koro
a. (ko’ro) ‹t. müz
.
1.
Bir müzik eseri-
ni seslendiren flark›c›lar›n oluflturdu¤u
topluluk.
2.
Bu topluluk taraf›ndan söy-
lenen söz ya da flark›.
korsan
a. ‹t
.
1.
Denizlerde vurgun yapmak
için ticaret gemilerine sald›ran haydut.
2.
mec
. Baflkalar›n›n hakk›n› zor kulla-
narak alan kifli.
3.
ön a. mec
. Bir hakk›
isimsiz olarak kullanan, bu yolla haks›z
kazanç sa¤layan:
korsan yay›n
.
korse
a. Fr
. Vücudun gö¤üs, kar›n, kalça ya
da bel bölgesini saran iç giysisi.
kort
a. ‹ng
. Tenis oynanan alan.
kortej
a. Fr
. Törenlerde s›ra hâlinde giden
insan toplulu¤u, alay.
koru
a.
Bak›ml› küçük orman.
korucu
a.
1.
Orman ya da k›r bekçisi.
2.
K›rsal alanlarda güvenli¤i sa¤lamakla
kor
korucu
397
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 397
1...,387,388,389,390,391,392,393,394,395,396 398,399,400,401,402,403,404,405,406,407,...688
Powered by FlippingBook