kökten
ön a
. Yüzeyde kalmay›p derine
inen, köklü, radikal.
köktenci
a.
ve
ön a
. Köktencilikten yana
olan, radikal.
köktencilik, -¤i
a
. Bilimde, dinde, siyaset-
te kökten yenilikler yapma e¤ilimi; radi-
kalizm.
köktefl
ön a. dlb
. Ayn› kökten türeyen, an-
cak de¤iflik yap›m ekleriyle farkl› an-
lamlar kazanan sözcükler: yazar, yaz›,
yazman, yaz›t, yaz›m.
köle
a
.
1.
Birinin buyru¤u alt›nda olan, hak
ve özgürlükten yoksun kifli, esir
. 2.
mec.
Birine ya da bir fleye körü körüne
ba¤l› kifli:
‹flinin kölesi bir kifliydi.
kömeç, -ci
a. bitb
. Papatya ve ayçiçe¤inde
oldu¤u gibi, bir sap›n genifllemifl ucun-
da yan yana yer alan çok say›da saps›z
çiçekten oluflan çiçek durumu.
kömür
a
. Karbonlu maddelerin çok uzun
süre derin toprak katmanlar› alt›nda ka-
l›p birtak›m kimyasal de¤iflimlere u¤ra-
mas›ndan ya da kapal› ve havas›z yer-
lerde için için yanmas›ndan oluflan, si-
yah renkli, bitkisel kaynakl›, yüksek
oranda karbon içeren kat› yak›t:
maden
kömürü.
kömürlük, -¤ü
a.
Kömür saklanan yer.
köpek, -¤i
a.
1.
hayb.
Köpekgillerden, pek
çok çeflidi olan, çok iyi koku alabilen,
avc›l›k ve bekçilik gibi ifllerde kullan›la-
bilen, etçil ve memeli bir hayvan.
2.
mec
. “Alçak”, “soysuz” anlamlar›nda
afla¤›lama ve sövgü sözü olarak kullan›-
l›r.
köpek bal›¤›
a
.
hayb
. Köpek bal›klar›ndan,
gövdesi mekik biçiminde, sivri burnu-
nun alt›nda keskin difllerle donanm›fl
a¤z›, yukar› do¤ru k›vr›k ve güçlü kuy-
ru¤u bulunan, k›k›rdakl›, y›rt›c› bal›kla-
r›n genel ad›.
köpek difli
a. anat
. Az› diflleri ile kesici difl-
ler aras›nda altl› üstlü birer tane bulu-
nan ve yiyecekleri parçalamaya yarayan
sivri difllerden her biri.
köpekgiller
ç. a. hayb
. Köpek, kurt, çakal,
tilki gibi etçil memelileri kapsayan hay-
van familyas›.
köpekleflmek
(
nsz.)
Onursuzca yaltaklan-
mak.
köprü
a.
1.
Akarsu, deniz, çöküntü gibi bir
nedenle ayr›lm›fl iki yakay› birbirine
ba¤layan ya da bir trafik ak›m›n›n baflka
bir trafik ak›m›n› kesmeden üstten geç-
mesini sa¤layan ahflap, beton ya da
metal yap›
. 2.
Yolcu iniflini ve biniflini
sa¤lamak için uçak kap›s› önüne getiri-
len hareketli düzen
. 3.
den
. Geminin
önün iyi görecek yükseklikte, sancaktan
iskeleye kadar kurulmufl kumanda yeri.
4.
t›p
Olmayan difllerin yerini doldur-
mak için bir ya da birçok aral›¤› içine
alan difl protezi.
5.
sp
. Alttaki güreflçi-
nin, s›rt›n›n yere gelmesini önlemek
için bafl ve ayak üzerinde durarak yay
biçimini almas›.
köprücük kemi¤i
a. anat
. Gö¤sün ön üst
bölümünde, omuz kemerinin ön bölü-
münü oluflturan uzun kemik.
köprü yol
a.
Viyadük.
köpük, -¤ü
a
.
1.
Çalkalanan, kaynat›lan,
mayaland›r›lan ya da yukar›dan dökülen
s›v›lar›n üzerinde oluflan hava kabarc›k-
lar› y›¤›n›:
kahve köpü¤ü
.
2.
Yapay ola-
rak elde edilen esnek dolgu gereci ya da
yal›t›m maddesi.
3
.
mec
. Hayvanlar›n,
kimi zaman da insanlar›n a¤z›nda görü-
len salyaya benzer kabarc›klar.
köpüklenmek
(
nsz.)
Üstü köpük ba¤la-
mak.
köpürmek
(nsz.)
1.
Köpük ç›kararak kabar-
mak:
Bu sabun iyi köpürüyor
.
2.
mec.
Çok k›zmak, birdenbire öfkelenip tafl-
k›nlaflmak.
kör
ön a.
ve
a
. 1.
Görme yetisi olmayan,
âmâ.
2.
Keskinli¤i yeterli olmayan:
kör
makas.
3.
mec.
Sezme ve kavrama ye-
tisi, dikkati olmayan:
Kör müsünüz,
gerçeklerin fark›nda de¤il misiniz
?
kör
olas› (olas›ca)
ilenme bildirir.
kökten
kör
401
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 401