turkce sozluk - page 484

fazla:
Öylesine yorgunum ki anlata-
mam.
öz (I)
a.
1.
Bir kiflinin benli¤i, ruhsal varl›-
¤›; nefis.
2.
Bir maddenin en etkili, en
kuvvetli bölümü:
meyve özü.
3.
“Kendi”
anlam›nda birleflik sözcükler kurar:
öz
geçmifl, öz elefltiri.
4.
bitb.
Bitkilerin
kök, gövde ve dallar›n›n boydan boya
ortas›nda bulunan, hafif, gevrek ve ço-
¤u yumuflak bölümü.
5.
ad.
Kendi.
6.
mec.
Bir fleyin, bir varl›¤›n temeli, onu
oluflturan asl› öge:
Yaz›n›n özünü anla-
yamam›fls›n›z.
öz (II)
ön a.
1.
‹çinde safl›¤›n› bozacak ya-
banc› bir madde bulunmayan, ar›:
öz
Türkçe.
2.
Bir kifliye kan ba¤›yla ba¤l›
bulunan, üvey olmayan:
O, öz karde-
flimdir.
Özbek, -¤i
öz. a.
1.
Özbekistan’da yaflayan
Türk soyundan bir halk ve bu halktan
olan kifli.
2.
ön a.
Özbeklere özgü, Öz-
beklerle ilgili olan.
Özbekçe
öz. a.
Özbeklerce konuflulan, Uy-
gurcayla birlikte Türk dillerinin güney-
do¤u öbe¤i içinde say›lan bir Türk leh-
çesi.
özbeöz
ön a.
ve
be. (öz’beöz)
Tam anlam›y-
la, kök olarak:
Özbeöz kardeflimdir.
öz beslenen
a. dirb.
Besinini ba¤›ms›z ola-
rak sa¤layan birki, kendi beslek.
özdek, -¤i
a.
Madde.
özden
ön a.
Özle, içle ilgili.
öz denetim
a.
Bir kifli ya da toplulu¤un d›fl
denetimden ba¤›ms›z olarak kendi ken-
dini disiplin alt›na almas›, otokontrol.
özdefl
ön a.
Birbirine t›pat›p benzeyen, her
yönden birbirinin ayn› olan, ayn›.
özdeflleflmek
(nsz.)
Özdefl duruma gel-
mek, ayn› olmak:
Roman kahraman›yla
kendini özdefllefltiriyordu.
özdeyifl
a.
Bir yazar, bir bilim ya da devlet
adam› taraf›ndan söylenmifl ve bir dü-
flünceyi, bir duyguyu, bir ilkeyi k›sa ve
kesin biçimde belirten özlü söz, vecize.
öz direnç, -ci
a. fiz.
Her cismin elektrik ak›-
m›na karfl› gösterdi¤i direnç.
özek doku
a. dirb.
Üstün yap›l› bitkilerde,
selüloz çeperleri kal›nlaflmam›fl ve
odunlaflmam›fl, de¤iflik ifllevler üstle-
nen doku.
özel
ön a.
1.
Yaln›z birine, bir fleye ait ya da
iliflkin olan:
özel mülk.
2.
Bir kifliyi ilgi-
lendiren, hususi:
özel yaflam.
3.
Devle-
te de¤il, kifliye ait olan; hususi:
özel
okul.
4.
Dikkate de¤er:
Özel bir ilgi bek-
liyor.
5.
Ola¤andan farkl› olan:
Özel du-
rumlar› dikkate almak gerekir.
özel ad
a. dlb.
Tek olan, benzeri bulunma-
yan varl›¤› belirten ad:
Zeynep, ‹stan-
bul.
öz elefltiri
a.
Bir kiflinin do¤rular›n› ve yan-
l›fllar›n› ortaya koyarak kendini de¤er-
lendirmesi, otokritik.
özel giriflim
a.
Ekonomi alan›nda, özel kifli
ve kurulufllar›n mal ve hizmet üreterek
kazanç sa¤lamak amac›yla yapt›¤› et-
kinliklerin tümü; hür teflebbüs.
özel kesim
a.
Özel giriflim, özel sektör, hür
teflebbüs.
özellefltirmek
(-i)
Bir kamu kurumunu özel
kesime devretmek, satmak.
özellik, -¤i
a.
Bir fleyin benzerlerinden ya
da baflka fleylerden ayr›lmas›n› sa¤la-
yan nitelik, hususiyet:
kat› maddelerin
özellikleri.
özellikle
be. (ö’zellikle)
Özel olarak, her
fleyden önce, bilhassa:
Özellikle bu ko-
nuyu irdelemeliyiz.
özel say›
a.
Süreli bir yay›n›n belli bir ko-
nuya ayr›lm›fl say›s›.
özel sektör
a.
Özel giriflim, hür teflebbüs.
özen
a.
Bir iflin elden geldi¤ince iyi olmas›-
na çabalama, itina, ihtimam.
özendirmek
(-i, -e)
Özenmesini sa¤lamak,
teflvik etmek.
özenmek
(-e)
1.
Bir fleyi yaparken elden
geldi¤ince iyi yapmaya çal›flmak, itina
etmek.
2.
Kendisinde olmayan be¤en-
di¤i bir durumda olmaya, be¤endi¤i fle-
ye benzemeye çal›flmak:
Ablas›na
öz
özenmek
484
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 484
1...,474,475,476,477,478,479,480,481,482,483 485,486,487,488,489,490,491,492,493,494,...688
Powered by FlippingBook