mas›n› engellemek:
Göz göre göre ka-
z›klanmas›n› önlemek istemifltim.
2.
Tehlike yaratacak bir durumun ortaya
ç›kmas›na engel olmak, onu durdur-
mak:
Yang›n› hep birlikte önledik.
önlük, -¤ü
a.
1.
‹fl yaparken giysilerin kir-
lenmesini önlemek için, genellikle bele
ba¤lanan ve vücüdun ön bölümünü ka-
patan örtü.
2.
Giysi üzerine giyilen ifl
gömle¤i.
3.
Okulda ö¤rencilerin giydi¤i
tek tip üstlük.
4.
Küçük çocuklara ye-
mek yedirirken giysilerinin kirlenmesini
önlemek için boyunlar›na ba¤lanan ör-
tü.
ön seçim
a.
1.
Bir partinin seçimlere kat›-
lacak adaylar›n› belirlemek amac›yla
parti üyesi delegeler taraf›ndan gerçek-
lefltirilen seçim.
2.
Bir yar›flmada, ya-
r›flmaya kat›lanlar aras›nda yap›lan ön
eleme ifllemi.
önsezi
a.
Hiçbir belirti yokken bir fleyin
olaca¤›n› sezme, içe do¤ma, alt›nc›
duygu.
ön söz
a.
Bir eserin amac›n›, konusunu,
içeri¤ini tan›tmak için yaz›lan ve eserin
bafllang›c›nda yer alan tan›t›c› yaz›.
ön flart
a.
Ön koflul.
ön yarg›
a.
Bir kimse ya da fleyle ilgili ola-
rak belirli koflul, olay ve izlenimlere da-
yanarak önceden edinilmifl olumlu ya
da olumsuz yarg›; peflin yarg›; peflin
hüküm:
Arkadafl› hakk›nda önyarg›s›
vard›.
öpmek
(-i, -den)
Sevgi, sayg›, ba¤l›l›k, te-
flekkür belirtmek amac›yla dudaklar›n›
bir kimsenin bir yerine ya da bir fleye
de¤dirmek:
Annenin ellerinden öperim.
öpücük, -¤ü
a.
Öpme, öpüfl, buse.
öpüflmek
(nsz., -le)
Birbirini öpmek.
ördek, -¤i
a.
1.
hayb.
Perde ayakl›lardan,
evcil ve yabani türleri bulunan, t›knaz
gövdeli, k›sa boyunlu, yass› ve genifl
gagal› bir su kuflu.
2.
Erkek hastalar›n,
yatakta içine idrar yapmakta kulland›k-
lar› e¤ri boyunlu kap.
ördekbafl›
a.
1.
Laciverde çalan koyu yeflil
renk.
2.
ön a.
Bu renkte olan.
ördekgiller
ç. a. hayb.
K›sa bacakl›, perde
ayakl›, süzgeç gagal› su kufllar› familya-
s›.
ördek yürüyüflü
a. sp.
Çömelik durumda,
vücudu yükseltmeden yürüme biçimin-
deki al›flt›rma.
öreke
a. Yun.
E¤rilmekte olan yün, keten
gibi fleylerin tutturuldu¤u ucu çatall›
de¤nek.
ören
a.
Eski kent, yap› vb. fleylerin kal›nt›-
s›; harabe.
örf
a. Ar.
Töre, âdet.
örgü
a.
1.
Örmek eylemi ya da biçimi.
2.
fiifl, t›¤ gibi araçlarla örülerek yap›lan
fley.
3.
Örülmüfl saç bölü¤ü.
4.
ed.
Bir
yaz›n›n, bir anlat›n›n kurgusu, çat›s›.
örgün
ön a.
De¤iflik ve düzenli ifllevleri
olan organlardan oluflan.
örgün e¤itim
a.
Bireylerin yaflama at›lma-
dan önce okul ya da okul niteli¤i tafl›yan
yerlerde genel ve özel bilgiler alarak ye-
tiflmelerini sa¤lamak amac›yla belli ya-
salara göre düzenlenen e¤itim.
örgüt
a.
1.
Belirli bir amac› gerçeklefltir-
mek için kiflilerin ya da kurumlar›n
oluflturdu¤u birlik; teflkilat:
belediye ör-
gütü.
2.
Bu birli¤in birbirine ba¤l› bi-
rimlerinden her biri: partinin ilçe örgü-
tü.
örgütlemek
(-i)
Belirli bir iflin gere¤i gibi
yap›labilmesi için örgüt kurmak:
Fabri-
ka iflçilerini sendika çat›s› alt›nda örgüt-
ledi.
örgütlenmek
(nsz.)
Örgüt durumuna gel-
mek, teflkilatlanmak.
örmek
(-i)
1.
‹plik, yün, tel, saz gibi fleyle-
ri bir araç yard›m›yla elde ifllemek ya da
tezgâhta dokumak:
çorap örmek.
2.
(saç için) Bölük bölük ay›r›p birbirine
dolamak.
3.
(duvar için) Yapmak, ya da
onarmak.
örne¤in
be. (ö’rne¤in)
Örnek olarak, söz
gelifli, söz gelimi, mesela.
önlük
örne¤in
481
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 481