iyili¤e karfl›l›k olarak verilen arma¤an
ya da yap›lan fley, mükâfat.
ödül almak
gösterdi¤i bir baflar› ya da yapt›¤› bir
iyilik karfl›l›¤›nda kendisine ödül veril-
mek.
ödüllendirmek
(-i)
Bir baflar›y› ya da bir
iyili¤i ödülle de¤erlendirmek, mükâfat-
land›rmak.
ödün
a.
Bir uzlaflma sa¤lamak için hak, is-
tek, koflul ve ilkelerinin bir bölümünden
vazgeçme; taviz.
ödün vermek
ödünle
uzlaflma sa¤lamak, taviz vermek.
ödünç, -cü
a.
ve
ön a.
Geri al›nmak ya da
verilmek kofluluyla (al›nan ya da veri-
len):
ödünç para.
öf
ünl.
Usanç, bezginlik, tiksinti gibi duy-
gular› belirtmek için kullan›l›r:
Öf, flu ifl
de bitmedi!
öfke
a.
‹stenmedik, hofl olmad›k bir durum
karfl›s›nda gösterilen sald›rganl›k tepki-
si; k›zg›nl›k; hiddet; gazap.
öfkelenmek
(-e)
Öfkeli bir duruma düfl-
mek, öfkeye kap›lmak, k›zmak.
öge
a.
1.
Bir bütünü ya da birleflimi olufl-
turan basit fleylerden her biri, eleman,
unsur.
2.
Bir tümceyi oluflturan özne,
tümleç, yüklem gibi birimlerden her bi-
ri.
öglena
a. Fr. dirb.
Tatl› sularda tek tek ya
da koloniler hâlinde yaflayan, kamç›l›,
bir hücreli organizma.
ö¤le
a.
Gün ortas›:
ö¤leden sonra.
ö¤len
a.
Ö¤le.
ö¤lenci
ön a.
‹kili ö¤retim yapan okullarda
ö¤leden sonra ders gören (ö¤renci).
ö¤lende
be.
Ö¤leyin.
ö¤leüstü
be.
Ö¤leye yak›n zamanda, ö¤le-
üzeri.
ö¤leüzeri
be.
Ö¤leüstü.
ö¤leyin
be. (ö’leyin)
Ö¤le zaman›, ö¤lende:
Ö¤leyin gelirim.
ö¤renci
a.
1.
Bir e¤itim kurumunda ö¤re-
nim gören kifli, talebe.
2.
Bir bilim ya da
sanat dal›nda bir ö¤retmenin, bir usta-
n›n gözetiminde çal›flan kifli.
ö¤renim
a.
Herhangi bir meslek, ifl ya da
sanat için gerekli bilgi, beceri ve al›fl-
kanl›klar kazand›rmaya yönelik etkinlik-
lerin bütünü; tahsil.
ö¤renim belgesi
a.
1.
Bir kimsenin ö¤re-
nim durumunu gösteren belge, tasdik-
name.
2.
Bir kurs ya da seminer çal›fl-
mas›na kat›l›p bitirenlere verilen belge,
sertifika.
ö¤renmek
(-i)
1.
Bilgi ve beceri edinmek,
yeteneklerini gelifltirmek:
Frans›zca ö¤-
reniyorum.
2.
Bilinmeyen bir fley hak-
k›nda bilgi edinmek, ondan haber al-
mak:
Onun hasta oldu¤unu ö¤rendim.
ö¤reti
ön a.
Belli bir anlay›fla, düflünceye
dayal› olan ilke ya da ilkeler dizisi; dokt-
rin:
ahlak ö¤retisi.
ö¤retici
ön a.
Ö¤retme, bilgi verme, yetifl-
tirme niteli¤inde olan; didaktik:
ö¤retici
bir yay›n.
ö¤retim
a.
Amaçlanan bilgi, beceri ve al›fl-
kanl›klar› verme ifli; tedrisat, talim.
ö¤retim görevlisi
a.
Üniversitelerde, ö¤re-
tim üyesi bulunmayan dersler ya da
özel bilgi ve uzmanl›k isteyen konular
için geçici ya da sürekli görevlendirilen
kifli.
ö¤retim program›
a. e¤b.
1.
Bir ö¤retim
y›l› içinde ifllenecek konular›n tümü ve
konular› gösteren liste, müfredat prog-
ram›.
2.
Bir okulu bitirmek ya da bir
alanda uzmanlaflmak için okunmas› ge-
reken konular› içeren program, müfre-
dat program›.
ö¤retim üyesi
a.
Yüksekö¤retim kurumla-
r›nda görevli profesör, doçent ya da
yard›mc› doçent.
ö¤retim y›l›
a.
‹lkö¤retim okullar›, liseler,
yüksekokullar ve üniversitelerde ö¤reti-
min bafllad›¤› ve son erdi¤i tarih aras›n-
daki süre.
ö¤retmek
(-i, -e)
1.
Bir kimseye bir konu-
da bilgi ve beceri kazand›rmak:
Mahal-
ledeki çocuklara ‹ngilizce ö¤retirdi.
2.
Bilinmeyen bir konuda bilgi sahibi ol-
ödüllendirmek
ö¤retmek
477
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 477