özeniyor.
3.
(-e, -den)
Birini ya da bir
fleyi taklit etmeye çal›flmak:
flark›c›l›¤a
özenmek.
özenip bezenmek
bir ifli en
ince ayr›nt›lar›na varana kadar büyük
bir özen ve titizlikle yapmak.
özene bezene
ön a.
Özenle, itinayla, istek-
le:
Özene bezene bir yemek yapm›flt›.
özenti
a.
Be¤endi¤i bir durumda olma, be-
¤endi¤i bir fleye benzeme çabas›; taklit.
özerk
ön a.
Ayr› bir yasaya ba¤l› olarak
kendi kendini yönetme yetkisi olan,
otonom:
özerk federasyon.
özerklik, -¤i
a.
Bir toplulu¤un, bir kurulu-
flun ayr› bir yasaya ba¤l› olarak kendi
kendini yönetme hakk›, otonomi, muh-
tariyet.
özet
a.
Bir yaz›, bir konuflma, bir filmin
vb.nin içeri¤inin, ayr›nt›lar bir yana b›-
rak›larak k›saca anlat›lm›fl biçimi.
özetlemek
(-i)
Bir yaz›, bir konuflma, bir
filmin vb.nin içeri¤ini, ayr›nt›lar› bir ya-
na b›rakarak özünü vermek.
özge
ön a.
Baflka.
öz geçmifl
a.
Bir kiflinin kendisiyle ilgili an-
latt›¤› bilgilerin tümü.
özgü
ön a.
Birine, bir fleye ya da bir yere ait
olan; belli bir kiflide, bir fleyde ya da bir
yerde bulunan; has; mahsus:
güneye
özgü bir yemek.
özgül
ön a.
Bir türe özgü ya da iliflkin olan,
yaln›z bir türle ilgili.
özgül kütle
a. fiz.
Hacmi bir santimetre küp
olan bir cismin gram cinsinden kütlesi.
özgül nem
a. fiz.
Birim hava kütlesindeki
su buhar› miktar›.
özgün
ön a.
1.
Kendi türünde, alan›nda tek
olan, daha önceki örneklerden esinlen-
meyen; orijinal:
özgün bir sanatç›.
2.
Nitelikleri bak›m›ndan benzerlerinden
ayr› ve üstün olan:
özgün bir roman.
özgür
ön a.
1.
Bir k›s›tlamaya, koflula ya da
birine ba¤l› olmayan; hür; serbest:
öz-
gür insan.
2.
(ulus, ülke için) Yönetim
bak›m›ndan yabanc› bir gücün etkisi,
denetimi alt›nda olmayan, baflka bir yö-
netime ba¤l› olmayan; hür; ba¤›ms›z:
özgür bir halk.
özgürlük, -¤ü
a.
1.
Bir k›s›tlamaya, zorla-
maya ba¤l› olmadan düflünme ya da
davranma, bir koflula ba¤l› olmama du-
rumu; hürriyet; serbestlik.
2.
Tam ege-
menlik hakk›na sahip olan ve yabanc›
bir gücün etkisi, yönetimi alt›nda bu-
lunmayan halk›n durumu; hürriyet.
öz güven
a.
‹nsan›n kendisine duydu¤u gü-
ven.
özlem
a.
Bir kimseyi, bir fleyi görme, ona
kavuflma iste¤i; hasret:
yurt özlemi.
özlemek
(-i)
Bir kimseyi ya da bir fleyi gör-
meyi, ona kavuflmay› istemek, görece¤i
gelmek.
özleflmek
(nsz.)
Özlü bir duruma gelmek,
ar›laflmak.
özlü
ön a.
1.
Özü olan:
özlü un.
2.
Gerek-
siz söz kullanmadan, derli toplu biçim-
de anlat›lan:
Özlü bir anlat›m› var.
özlük, -¤ü
a.
Bir fleyin durumu, niteli¤i.
özlük iflleri
ç. a.
Bir kurumda görevlilerin
çal›flma, disiplin, yükselme, emeklilik
gibi kiflisel durumlar›yla ilgili ifllerin tü-
mü ve bu ifllerin görüldü¤ü bölüm.
özne
a. dlb.
Bir tümcede yüklemin bildirdi-
¤i eylemi yapan ya da olufltan etkilenen
varl›k:
Kar ya¤›yor. Çocuklar kar topu
oynuyorlar.
öznel
ön a.
Nesnelerin gerçe¤ine de¤il, bi-
reyin düflüncelerine, duygular›na, yö-
nelimlerine göre de¤iflen; subjektif:
öz-
nel bir yaklafl›m.
öz sayg›
a.
Onur, haysiyet, izzetinefis.
öz su
a. dirb.
1.
Bitkisel ve hayvansal do-
kularda bulunan organik s›v›.
2.
Salg›
bezlerince salg›lanan ve enzim içeren
organik s›v›:
mide öz suyu.
özümleme
(-i)
1.
Özümlemek eylemi.
2.
mec.
Edinilmifl olan bilgileri kendi öz
mal› durumuna getirme.
özümleme dokusu
a. bitb.
Bitkilerde, hava-
daki karbondioksidi karbonhidrata çevi-
özene bezene
özümleme dokusu
485
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 485