için askerî makamlara yetki veren yöne-
tim biçimi.
s›kk›n
ön a.
Can› bir fleye s›k›lm›fl olan.
s›klaflmak
(nsz.)
S›k duruma gelmek, s›k-
ça ortaya ç›kmak.
s›klet
a. Ar.
1.
A¤›rl›k.
2.
sp.
Gürefl, halter,
boks, judo gibi bireysel sporlarda spor-
cular›n a¤›rl›klar›na göre kategorileri.
s›kl›k, -¤›
a.
1.
S›k olma durumu.
2.
fiz.
Frekans.
s›kmak
(-i)
1.
Çevresine sar›larak ya da bir
fleye sararak bas›nç uygulamak:
Paketi
iyice s›karak ba¤la.
2.
Suyunu, ya¤›n›,
s›v› k›sm›n› ak›tmak:
portakal› s›kmak,
çamafl›rlar› s›kmak.
3.
Dar gelmek:
Ye-
ni ayakkab›m s›kt›.
4.
Bas›nçl› araçla
f›flk›rtmak, püskürtmek:
böceklere ilaç
s›kmak.
5.
Ateflli bir silah›n teti¤ini çe-
kip boflaltmak:
Üç el kurflun s›km›fl.
6.
mec.
Bask› alt›nda tutmak:
Gençleri s›k-
may›n›z.
7.
mec.
Usand›rmak, s›k›nt›
vermek:
Sorular›m sizi s›kt› m›?
s›k s›k
be.
S›k olarak, s›kça:
S›k s›k ziyare-
time gelin.
s›la
a. Ar.
1.
Bir süre ayr› kald›¤› bir yere,
yak›nlar›na kavuflma.
2.
(gurbetteki biri
için) Do¤up büyüdü¤ü ve özlemini çek-
ti¤i yer.
s›ms›k›
ön a.
ve
be. (s›’ms›k›)
Çok s›k› (bi-
çimde).
s›nai
ön a. (s›na:i) Ar.
Sanayi ile ilgili.
s›namak
(-i)
1.
De¤erini anlamak, gerekli
niteli¤i tafl›y›p tafl›mad›¤›n› belirlemek
için birini ya da bir fleyi denemeden ge-
çirmek, denemek, tecrübe etmek.
2.
Bilgisini, yeterlili¤ini, niteli¤ini yokla-
mak, s›navdan geçirmek, imtihan et-
mek.
s›nav
a.
1.
Bir ö¤rencinin ya da bir aday›n
bilgi derecesini belirlemek ve yetenek-
lerini ölçmek için yap›lan yoklama, im-
tihan.
2.
Birinin dayan›kl›l›¤›n›, direnci-
ni ortaya koyan, sonuçta deneyim ka-
zand›ran durum:
Bu ifl benim için iyi bir
s›nav oldu.
s›n›f
a. Ar.
1.
Ö¤rencilerin yafl, bilgi dere-
cesi gibi durumlara göre ayr›ld›klar› bö-
lümlerden her biri:
haz›rl›k s›n›f›.
2.
Derslik, dershane.
3.
Nitelikleri ve de-
¤erlerine göre kiflilerin ya da nesnelerin
yerlefltirildi¤i s›ra:
birinci s›n›f otel.
4.
topb.
Toplum içinde belirlenmifl bir ye-
re sahip ve kendini yaflama biçimiyle
gösteren bireyler toplulu¤u:
iflçi s›n›f›.
5.
dirb.
Tak›mlardan oluflan birlik, dal-
lar›n alt bölümü:
kufllar s›n›f›.
s›n›fland›rmak
(-i)
Bölümlere ay›rmak.
s›n›r
a. Yun.
1.
Bir ülkenin topraklar›n›
komflu ülke ya da ülkelerden ay›ran çiz-
gi, hudut.
2.
Komflu il, ilçe, köy toprak-
lar›n›, iki araziyi ay›ran çizgi.
3.
Bir
uzakl›¤›n sonunu belirleyen çizgi:
tarla-
n›n s›n›r›.
s›n›rda
iki fleyin ayr›m nokta-
s›nda.
s›n›rlamak
(-i)
1.
S›n›r›n› oluflturmak, be-
lirlemek.
2.
Bir s›n›r içinde tutmak.
s›n›rl›
ön a.
1.
Bir s›n›rla ayr›lm›fl olan.
2.
S›n›rlanm›fl, belirlenmifl.
s›n›rs›z
ön a.
1.
Bir s›n›rla ayr›lmam›fl olan.
2.
mec.
Pek çok, sonsuz:
s›n›rs›z istek-
ler.
s›pa
a.
Eflek yavrusu.
s›r (I)
a.
1.
Baz› nesneleri d›fl etkilerden ko-
rumak için üzerlerine sürülen saydam
ya da donuk, renkli ya da renksiz cams›
tabaka.
2.
Aynalar›n arkas›na ve kapla-
ma metal eflyan›n yüzüne sürülen ince
metal tabaka.
s›r, -rr› (II)
a. Ar.
1.
Giz.
2.
Gizem.
3.
Bir
fleyin dikkat, deneyim, yetenek ve sezgi
yard›m›yla kavranabilen en zor, en ince
yan›:
mutlulu¤un s›rr›.
s›r olmak
ak›l al-
maz biçimde ortadan yok olmak.
s›ra
a.
1.
Ayn› çizgi üzerinde yan yana ya
da art arda yer alan kiflilerin ya da fley-
lerin oluflturdu¤u dizi.
2.
Bu biçimde
oluflturulmufl toplulu¤un durumu:
S›ra-
y› kimse bozmas›n.
3.
Belirli bir düzene
göre dizilme durumu:
yafl s›ras›.
4.
Bel-
li bir düzene uyularak yap›lacak fleyler-
s›kk›n
s›ra
544
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 544