turkce sozluk - page 535

defa.
seferber
ön a. Ar.+Far.
Savafla haz›rlanm›fl
ya da girmifl (askerî birlik).
seferber et-
mek
Bir giriflimi sonuçland›rmak, bir
amaca ulaflmak için eldeki tüm olanak-
lar› kullanmak.
seferberlik, -¤i
a. Ar.+Far.
Bir devletin, si-
lahl› kuvvetlerini savafla haz›r duruma
getiren, elindeki tüm güç ve olanaklar›
savafl gereklerine uyacak duruma so-
kan haz›rl›klar›n, önlemlerin tümü.
seferî
ön a. (seferi:) Ar.
1.
Yolculukla ilgili
olan.
2.
Yolcu oldu¤u için oruç tutmak
ve namaz k›lmak yükümlülü¤ünü yerine
getirmek zorunda olmayan.
sefer tas›
a.
Yemek tafl›makta kullan›lan,
birbiri üzerine konulan kaplar ve onlar›n
geçirildi¤i bir saptan oluflan tak›m ya da
bu kaplardan her biri.
sefil
ön a. (sefi:l) Ar.
1.
Çok yoksul.
2.
Al-
çak, afla¤›l›k.
sefir
a. (sefi:r) Ar.
Elçi.
se¤irmek
(nsz.)
(genellikle deriyle birlikte
derinin alt›ndaki kas) Kendili¤inden ve
sürekli olarak hafif hafif oynamak:
Gözü
se¤iriyordu.
se¤irtmek
(nsz.)
Yak›n bir yere çabuk ve
sݍrayarak gitmek.
seher
a. Ar.
Sabah›n günefl do¤madan ön-
ceki zaman›.
sehpa
a. (sehpa:) Far.
1.
Üzerine bir fley
koymaya yarayan küçük masa:
Sehpa-
n›n üzerinde bir gazete duruyordu.
2.
Ressam›n, üzerinde çal›flt›¤› tablosunu
yerlefltirdi¤i ahflap destek.
3.
Dara¤ac›.
4.
Ayakl› desteklere verilen genel ad.
sekban
a. (sekba:n) Far. tar.
1.
Osmanl›lar-
da s›n›r boylar›nda görev yapan asker.
2.
Sancak beyleri ve eyalet paflalar›na
ba¤l› asker.
seki (I)
a. co¤.
Akarsular›n iki yakas›ndaki
yamaçlarda, baz› deniz ve göl k›y›lar›n-
da görülen basamak biçimindeki yeryü-
zü flekli; set; taraça; teras.
seki (II)
At, eflek, s›¤›r gibi hayvanlar›n
ayaklar›nda görülen, baz›lar›nda dize
kadar da uzanabilen beyazl›k.
sekiz
a.
1.
Yediden sonra gelen say› ve bu
say›y› gösteren rakam, 7, VII.
2.
ön a.
Yediden bir fazla olan:
sekiz kifli.
sekizer
ön a.
Sekizli gruplar biçiminde
ülefltirilmifl olan:
sekizer kalem.
sekizgen
a. mat.
Sekiz kenar› olan çokgen.
sekizli
ön a.
1.
Sekiz parçadan oluflan.
2.
a.
Domino, okey ve oyun k⤛tlar›nda
üzerinde sekiz iflareti bulunan tafl ya da
k⤛t.
sekizinci
ön a.
S›ras› ya da yeri sekiz say›-
s›yla gösterilen:
sekizinci sayfa.
sekmek
(nsz.)
1.
Bir ya da iki ayak üzerin-
de sݍramak ya da sݍrayarak ilerlemek.
2.
(at›lan bir nesne için) Bir yere do-
kunduktan sonra sݍrayarak gitmek:
At-
t›¤› tafl suyun yüzeyinde befl kez sekti.
3.
(olumsuz biçimiyle) Kesintiye u¤ra-
madan sürüp gitmek:
Evden ç›k›fl saati
hiç sekmez.
sekreter
a. Fr.
Bir kuruluflta haberleflmeyi
sa¤layan, yaz›flma yapan, evraklar›
dosyalayan görevli; yazman; kâtip.
seks
a. Fr.
Cinsellik, cinslik, cinsiyet.
seksek, -¤i
a.
Sekerek oynanan bir çocuk
oyunu.
seksen
a.
1.
Yetmifl dokuzdan sonra gelen
say›n›n ad› ve bu say›y› gösteren ra-
kam, 80, LXXX.
2.
ön a.
Sekiz kere ona
eflit olan: seksen kifli.
seksener
ön a.
Seksenli gruplar biçiminde
ülefltirilmifl olan:
Her birimize seksener
lira düflüyor.
sekseninci
ön a.
S›ras› ya da yeri seksen
say›s›yla belirtilen.
seksoloji
a. Fr.
Cinslik bilimi.
seksi
ön a. Fr.
Cinsel çekicili¤i olan.
sekte
ön a. Ar.
Durma, kesilme:
‹fl sekteye
u¤rad›.
2.
mec.
‹nme, felç.
sektirmek
(-i)
Sekmesine yol açmak.
sek-
tirmemek
aksatmamak, aral›ks›z sür-
dürmek:
Günlük toplant›lar› bir gün bile
sektirmezdi.
seferber
sektirmek
535
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 535
1...,525,526,527,528,529,530,531,532,533,534 536,537,538,539,540,541,542,543,544,545,...688
Powered by FlippingBook