sektör
a. Fr.
Kesim, bölüm:
kamu sektörü.
sel
a.
Sürekli ya¤murdan ya da eriyen kar-
lardan oluflan, h›zl› ve düzensiz akan,
geçti¤i yerlere zarar veren taflk›n su:
Sel, köydeki evleri de sürükledi.
sel gi-
bi (akmak) 1)
(s›v› için) bol ve gür ak-
mak:
Gözyafllar› sel gibi ak›yordu.
2)
(zaman için) çabucak ve h›zla geçmek;
3)
(insan için) kalabal›k bir kitle hâlinde
yürümek, gitmek.
selam
a. (sela:m) Ar.
Bir kimseyle karfl›la-
fl›ld›¤›nda, bir kimsenin yan›na var›ld›-
¤›nda ya da yan›ndan uzaklafl›ld›¤›nda,
nezaket göstermek amac›yla yap›lan
hareketlerin, söylenen sözlerin tümü;
esenleme.
selam sabah
selamlafl›p ha-
t›r sorma.
selam vermek 1)
selamla-
mak.
2)
namaz› bitirirken bafl›n› sa¤a
sola çevirmek.
selamet
a. (sela:met) Ar.
Esenlik.
selamlamak
(-i)
1.
Bir kimseyle karfl›lafl›l-
d›¤›nda, bir kimsenin yan›na var›ld›¤›n-
da ya da yan›ndan uzaklafl›ld›¤›nda se-
lam›n› sunmak; selam vermek; esenle-
mek.
2.
Bir kimseyi, bir fleyi selamla
onurland›rmak:
Futbolcular önce taraf-
tarlar› selamlad›lar.
3.
Duyulan sayg›y›,
hayranl›¤› dile getirerek kutlamak:
Bu
ülkenin kurulmas›na katk› sa¤lam›fl
herkesi selaml›yoruz.
selaml›k, -¤›
a. esk.
Saray, köflk ve konak-
larda yaln›z erkeklere ayr›lan bölüm.
selams›z sabahs›z
be.
Sayg›s›z bir biçim-
de, sayg› göstermeksizin:
Selams›z sa-
bahs›z yan›mdan geçti.
selamünaleyküm
ünl. (sela:müna’leyküm)
Ar.
“Esenlik üzerinize olsun” anlam›nda
kullan›lan bir selamlama sözü.
Selçuklu
öz. a.
1.
XI. yüzy›lda Anadolu ve
Orta Do¤u’da büyük bir devlet ve impa-
ratorluk kuran ve ço¤unlu¤unu O¤uzla-
r›n oluflturdu¤u bir soy.
2.
Bu soyun
kurdu¤u Türk devleti.
sele (I)
a. (se’le) Ar.
Yayvan sepet.
sele (II)
a. Fr.
Bisiklet ve motosiklette otur-
ma yeri.
selef
a. Ar.
Bir meslekte, bir görevde ken-
disinden önce bulunmufl kifli; öncel.
selektör
a. Fr.
1.
Harmandan sonra tanele-
ri temizlemekte kullan›lan ayg›t.
2.
Oto-
mobilde farlar›n uzun ya da k›sa yan-
mas›n› sa¤layan araç.
selektör yapmak
otomobilde uyar› amac›yla farlar› bir
uzun, bir k›sa yakmak.
selentereler
ç. a. hayb.
Bitkimsi hayvan-
lardan deniz analar›n›, sifonlular› ve
mercanlar› kapsayan önemli bir bölüm.
selenyum
a. Fr. kim.
Is› ve elektri¤i ileten,
genellikle telsiz, telefon, televizyon ya-
p›m›nda kullan›lan ve atom numaras›
34, atom kütlesi 78,96 olan bir element
(simgesi: Se).
self-servis
a. (se’lfservis) ‹ng.
Seçal.
selüloit
a. Fr.
Foto¤raf k⤛d›, sinema filmi,
tarak gibi fleylerin yap›m›nda kullan›lan
plastik madde.
selüloz
a. Fr. kim.
Bitkilerde hücre yap›s›-
n›n büyük bir bölümünü oluflturan; kâ-
¤›t, yapay ipek ve patlay›c› maddelerin
yap›m›nda kullan›lan bir karbonhidrat.
sema
a. (sema:) Ar.
1.
Gök, gökyüzü.
2.
Ayin.
semah
a. Ar.
Mevlevi dervifllerinin çalg›lar
eflli¤inde, kollar›n› iki yana aç›p döne-
rek yapt›klar› ayin.
semai
a. (sema:i:) Ar. ed.
Sekizli hece öl-
çüsüyle yaz›lm›fl; sevgi, do¤a, ve ayr›l›k
konular›n› iflleyen halk fliiri türü.
semaver
a. (sema:ver) Rus.
Çay demle-
mekte kullan›lan, oca¤› içinde bulunan
ya da elektrikle çal›flan metalden mus-
luklu kap.
semazen
a. (sema:zen) Ar.
Semah eden
dervifl.
sembol, -lü
a. Fr.
Simge.
sembolik
ön a. Fr.
Simgesel.
sembolizm
a. Fr.
Simgecilik.
sembollefltirmek
(-i)
Simgelefltirmek.
semender
a. Far. hayb.
Semendergiller-
den, kertenkeleye benzeyen, parlak si-
sektör
semender
536
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 536