dan zapt edildi¤ini ve bizi böyle sandalla aç›kta b›rakt›klar›n› söyleriz.
Çok geçmeden, gördü¤ümüz gemi yan›m›za gelerek bizi yukar› al-
d›. Bu, Neptün ad›nda bir Amerikan savafl gemisiydi. Kaptan Fait
(Feyt)’in kumandas›nda bulunuyordu. Kaptan, önce Pinto’yu sorguya
çekti. Korsan, önceden kararlaflt›rd›¤›m›z masal› anlatt›.
Kaptan:
– Peki, size do¤ru gelirken, biz yaklafl›nca kaçan öteki sandal ney-
di? diye sorunca, Pinto böyle bir fleyden haberi olmad›¤›n› söyledi.
Antony de ayn› masal› okudu.
Sonra s›ra bana gelmiflti.
– Ben, Mary adl› bir gemiden geliyorum, dedim. Kaptan Dean’in
emrinde bulunuyordum. Kendisi çok iyi bir adamd›r. Olup biteni daha
sonra size anlat›r. fiimdilik bundan baflka söyleyece¤im yok...
Neptün körfeze girmifl; sahilde araflt›rma yapmak üzere befl san-
dal haz›rlanm›flt›. Bu sandallar, gizli körfezin a¤z›na kadar gitti.
Aradan yar›m saat geçmemiflti ki, birden silâh sesleri iflitildi. Son-
ra sesler kesildi ve yine bafllad›. Bir ara, çok k›sa süren bir sessizlikten
sonra, korkunç bir patlama duyuldu. Korsan gemisinin parçalar› hava-
da uçmaya bafllam›flt›. Dalga, infilâk edip parçalanm›flt›; ama, kavgay›
kim kazanm›flt› acaba?
Bir süre bekledik. Sonra, önce kay›klar›n biri a¤açlar›n aras›ndan
süzülerek ç›kt›. Arkas›ndan biri daha, biri daha. Yaln›z bir tanesi kay›p-
t›. Esir ald›klar› korsanlar› ve Mary’den nakledilen eflyalar›n bir k›sm›n›
da yanlar›na ald›klar›ndan, pek yavafl geliyorlard›. Kaptan Çaylak’la
Abraham Jones esirlerin aras›nda de¤ildi.
Neptün, bütün yelkenlerini açarak, son h›zla Charleston (Çarls-
t›n)’a do¤ru yola ç›kt›. Ben de öteki korsanla birlikte hapsedilmifltim.
Birkaç gün sonra mahkememiz bafllad›. Dalga, parça parça olmufl,
Kaptan Çaylak ortal›ktan kaybolmufltu. Kendisine verdi¤im sözün hük-
mü kalmam›flt› art›k. Bafltan beri sizlere anlatt›¤›m her fleyi orada da
anlatt›m. Fakat hâkimler pek inanmak istemediler. Korsanlar da, kendi-
leri as›l›rken benim kurtulmam› istemediklerinden; “Yalan söylüyor. O
da bizdendir.” diye beni yalanc› ç›karmaya çal›flt›lar.
60