– Cins köpek, diye söylendi Collins. ‹flimiz var bununla...
Serbest b›rak›n, dedi yard›mc›lar›na dönerek.
Herbert, b›rak›ld›¤›n› anlay›nca Collins’e sald›rd›. Ama
böyle fleylere al›fl›k olan e¤itici, teriyerin çenesine bir tekme
yap›flt›rd›. Herbert, çaresiz kalm›flt›. Collins, köpe¤in yak›n›n-
daki halkaya ba¤lanmas›n› emretti.
– Bu köpek takla atmas›n› bile bilmiyor... Acaba ne biliyor
ki? Peter, bir fley söyle...
Peter:
– Belki say› saymas›n› biliyordur, dedi.
– Say› saymas›n› bilmek bir marifet de¤il ki... Ama dene-
yelim bakal›m.
Fakat Herbert, deney yap›l›rken bilmezlikten geldi.
Collins düflünceliydi.
– Belki de ayakta yürümesini ö¤renmifltir, dedi.
Herbert’› zincirle tasman›n sayesinde aya¤a kald›rd›lar.
Collins de çenesine ve iki baca¤›n›n aras›na durmadan k›r-
baçla vuruyordu. Herbert, Victor’› ›s›rmaya davrand›. Fakat
zincirini tutan adam onu arkaya çekti. Bu kez ona sald›rmak
istedi. Adam zincirle âdeta g›rtla¤›n› s›karcas›na Herbert’› ha-
vaya kald›rd›.
Collins ne yapaca¤›n› flafl›rm›flt›.
– Tam Armando’ya göre bir flaka... Aptalca ölüp gitti, ba-
na da marifetinin ne oldu¤unu bilmedi¤im bir köpek b›rakt›.
B›rakal›m, bununla sonra ilgileniriz. Peter, hayvan› on sekiz
116
