eflinin yard›m›yla e¤itti¤i hayvanlarla gösteriler yap›yordu.
Öteki hayvanlar›n oyunlar›na yard›mc› olacak bir köpek ar›-
yordu. Collins, hemen Herbert’› gösterdi.
– Bunu al›n, dedi. Bir deneyin. E¤er iflinizi görürse size
yirmi dolara satar›m.
– Ama ya elimde ölürse... Pek sa¤l›ks›z bir hâli var... dedi
adam.
– Hiç can›n›z› üzmeyin, dedi Collins. Zaten burada hiçbir
ifle yaram›yor.
Wildy City’ye geldi¤i gibi gitti Herbert. Bir sand›¤a kapat›-
l›p trene yüklendi. Belki de Collins’i bir daha hiç görmeyecek-
ti. Çünkü, Gabriel’in köpekleri öldürmek gibi kötü bir huyu var-
d›. ‹fline yaramayanlar› bofl yere beslemezdi.
Yolculuk çok sürmedi. Gabriel k›sa bir süre için Baltimore
(Baltimor)’da gösteriler yap›yordu. Gösterilerin yap›ld›¤› k›r›k
dökük barakan›n arkas›nda, köpekler için zavall› bir kulübe
yap›lm›flt›. Yirmiye yak›n talihsiz köpekçik birbirinin üstünde
yat›yordu. Ço¤unun boynunda ve vücudunda yaralar vard›.
Gabriel elindeki sopayla vurdu¤u zaman, hiç ac›mazd›. Yara-
lar› iyilefltirmeyi de düflünmezdi. Yaln›z gösterilere ç›karken
pudrayla saklamaya çal›fl›rd›. Bazen köpeklerden biri hüzün-
le ulumaya bafllay›nca, hepsi birden ona kat›l›rd›.
Herbert, onlar›n hiçbir fleyine kat›lm›yordu. O, sessizce
yazg›s›na boyun e¤mesini biliyordu. Tek iste¤i, rahats›z edil-
memekti.
140