Köpeklerin y›kanmas› bittikten sonra, Bayan Davis, pata-
tes soymaya bafllad›. Sonra da, bahçede yak›lan büyük ate-
flin üstüne oturtulan kazana att› patatesleri.
Piflen patatesler yalaklara dökülünce, yine bir kavgad›r
bafllad›. Daha güçlü olan köpekler, ufak tefekleri yeme¤in ya-
n›na sokmak istemiyordu. Sonunda Gabriel’le kar›s›n›n ifle
kar›flmas› gerekti.
Yemekten sonra köpekler yine kulübelerine kapat›ld›. Tas-
lar›na taze su dolduruldu. Akflam üstü yine yemek yediler. Bu
defa yemekleri, et suyuna do¤ranm›fl bisküviydi. Herbert, pa-
tatesi sevmedi¤i için hiç yememiflti. Ama bu yemekten birkaç
lokma al›nca, biraz kendine gelir gibi oldu.
Ertesi sabah, gösteriler için provalar bafllad›. Herbert için-
se iflkence yine bafll›yordu.
Sahnenin arkas›nda bir perde vard›. Gösteriler perde aç›l-
d›ktan sonra bafll›yordu. Bütün köpekler ayn› anda sahneye
ç›k›yor, birer taburenin üstüne oturuyordu. S›ras› gelen, orta-
ya ç›k›p oyununa bafll›yordu. Herbert’›n henüz hiçbir rolü yok-
tu. O yaln›zca taburesinde oturacakt›.
Gabriel, teriyere taburesinde oturmas›n› söylerken bir
yandan da düdü¤ünü öttürüyordu. Herbert h›rlamaya bafllad›.
Gabriel öfkelenmiflti.
– fiuna bak hele, diye söylendi. Hem bir ifle yaramaz,
hem de kafa tutar... Seni gidi haz›r yiyici seni... fiimdi bir tek-
me yersen...
143