– Çok iyi, diye söyleniyordu Collins. Bu bilgisiyle nereye
gitse y›ld›z olur...
Herbert, bir süre sonra Richard Robins (Riç›rd Rabins)
adl› bir adama iki bin dolara sat›ld›. Collins, adama:
– Bu size benim taraf›mdan bir hediyedir Richard, dedi. ‹ki
bin dolar bu hayvan için çok az. Bir iki ay sonra, ünü yay›l›n-
ca befl bin dolar kazanamazsan›z bana aptal deyin. En az›n-
dan elli bin dolara sigorta ettirmeyi unutmay›n. Olana¤›m ol-
sayd› onu elimden ç›karmaz, kendim kullan›rd›m.
Richard, Herbert’›n flimdiye kadarki efendilerinden çok
baflkayd›. Ne tütün, ne içki içiyor; ne de küfür edip etraf›na
ba¤›r›yordu.
fiimdiye kadar kimse onun ba¤›rd›¤›n› duymam›flt›. Ric-
hard, ses ç›karmadan da otoriter olmas›n› biliyordu. Onu ilk
gören çekingen, içine kapan›k ve hiçbir fley bilmeyen biri sa-
n›rd›. Giydi¤i elbiseleri de, gözleri ve yüzü gibi hep soluk
renkliydi.
Hayvanlara ne kötülük ediyor, ne de fazla sevgi ve ilgi
gösteriyordu. Herbert, bu adam› sevmemiflti, ama ondan nef-
ret etti¤i de söylenemezdi. Onu oldu¤u gibi kabul ediyordu.
Beraberce bütün Amerika’y› dolaflt›lar. Aralar›nda hiçbir fley
olmad›. Robins, her iflinde düzenli ve plânl›yd›. Herbert’› her
gün y›k›yor, dikkatle kuruluyordu.
Richard’›n Herbert’tan istedi¤i fazla bir fley yoktu. Bir sü-
re yolculuktan sonra bir kentten ötekine geçiyorlar; Herbert,
149