– Sakin olmal›s›n yavrum, yoksa yine hastalan›rs›n. Çok
hastayd›n. Az kals›n seni kaybedecektik. Yat yavrum, dedi.
Yafll› kad›n Oliver’›n bafl›n› usulca yast›¤a yerlefltirdi. Al-
n›ndaki saçlar› okflayarak geriye att›. Yüzüne öylesine sev-
giyle bakt› ki, çocuk küçük, solgun elini kad›n›n eline koyup
boynunda dolaflt›rmaktan kendini alamad›.
Az sonra Oliver yine uykuya dald›. Uyand›¤›nda saat on
ikiye gelmek üzereydi. Biraz sonra, yafll› kad›n onu öperek iyi
geceler diledi. Sonra oca¤›n bafl›na bir sandalye çekip otur-
du. S›k s›k bafl› öne düflüp uyuklayarak ve uykusunda horla-
yarak çocu¤u bekledi.
Böylece, gece yavafl yavafl ilerledi. Oliver, mum ›fl›¤›n›n
tavana yans›yan halkalar›n› sayarak, gözlerini duvardaki kâ-
¤›d›n kar›fl›k flekilleri üzerinde dolaflt›rarak uyan›k yat›yordu.
Çocuk, ölümün birkaç günden beri oralarda dolaflt›¤›n› du-
yumsar gibi oldu¤undan, bafl›n› yast›¤a çevirerek dua etme-
ye bafllad›.
Oliver uyanmas› pek zor olan derin, huzur verici bir uyku-
ya dald›. Gözlerini açt›¤›nda, günefl do¤al› saatler olmufltu.
Kendini nefleli, mutlu duyumsad›. Hastal›¤› atlatm›flt›. Art›k yi-
ne bu dünyaya aitti.
Üç gün içinde, arkas› yast›klarla beslenmifl bir koltu¤a
oturabilecek duruma gelmiflti. Yürüyemeyecek kadar hâlsiz
oldu¤undan Bayan Bedwin (Bedvayn) onu afla¤›ya, kendine
ait olan küçük kâhya odas›na tafl›tt›. ‹yi kalpli kad›n, çocu¤u
bu kadar iyi gördü¤ü için heyecanland› ve hüngür hüngür a¤-
lamaya bafllad›.
59