– Ne?
Bay Fang:
– Kesin sesinizi. Polis! Nerede polis? Haydi, ona yemin
ettirin. Bay polis, nedir bu ifl?
Polis, ifle nas›l el koydu¤unu sade bir dille anlatt›. Oli-
ver’›n üzerini arad›¤›n›, fakat hiçbir fley bulamad›¤›n› da söz-
lerine eklemeyi unutmad›.
Bay Fang sordu:
– Baflka tan›k var m›?
Polis:
– Hay›r, yok hâkim bey.
Bay Brownlow davas›n› anlat›rken, defalarca sözü kesildi
ve çeflitli hakaretlere u¤rad›. O an›n flaflk›nl›¤› içinde, çocu-
¤un kaçt›¤›n› gördü¤ü için pefline düfltü¤ünü söyledi. Belki de
çocuk h›rs›z de¤ildi de h›rs›zlarla suç orta¤›yd›.
Yafll› adam sözlerini:
– Zaten can›n› çok yakt›lar. Korkar›m ki çok da hasta, di-
yerek tamamlad›.
Bay Fang alayl› alayl› Oliver’a bakt›:
– Senin numaralar›n burada geçmez küçük serseri. Ad›n
ne senin?
Oliver buna karfl›l›k vermeye çal›flt›, ama dili dönmedi.
Yüzü sapsar›yd›. Oda çevresinde dönüyordu.
Memur uyarmak istedi:
– Çocuk hasta galiba, hâkim bey.
Bay Fang:
– Ben bilirim onlar›.
54
