715
        
        
          l›k ve Sosyal Yard›m Bakanl›¤› Teflkilât
        
        
          ve Memurin Kanunu” ile geniflletildi.
        
        
          Bu arada, fert ve toplum sa¤l›¤› konu-
        
        
          sunda gerekli çal›flmalar› yan› s›ra ana-
        
        
          çocuk sa¤l›¤›n›n korunmas› ve baflta s›t-
        
        
          ma mücadelesi olmak üzere bulafl›c› ve
        
        
          salg›n hastal›klar, özellikle veremle
        
        
          Cumhuriyet’in ilk y›llar›nda ciddî bir
        
        
          mücadeleye giriflildi. Bugünkü hukukî
        
        
          statüsünü 8 Haziran 1984 tarih ve 210
        
        
          say›l› kanun hükmünde kararnameyle
        
        
          ald› ve yine 24 Ocak 1989 tarih ve 356
        
        
          say›l› kanun hükmündeki kararnameyle
        
        
          Sa¤l›k ve Sosyal Yard›m Bakanl›¤› olan
        
        
          ad›, Sa¤l›k Bakanl›¤› olarak de¤ifltirildi.
        
        
          Bakanl›¤›n ana hizmet birimleri, Temel
        
        
          Sa¤l›k Hizmetleri Genel Müdürlü¤ü;
        
        
          Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlü¤ü;
        
        
          ‹lâç ve Eczac›l›k Genel Müdürlü¤ü;
        
        
          Sa¤l›k E¤itimi Genel Müdürlü¤ü; Ana
        
        
          Çocuk Sa¤l›¤› ve Aile Planlamas› Genel
        
        
          Müdürlü¤ü; S›tma Savafl Dairesi Bafl-
        
        
          kanl›¤›; D›fl ‹liflkiler Dairesi Baflkanl›¤›;
        
        
          bakanl›¤›n taflra kuruluflundaki sa¤l›k
        
        
          ocaklar›, hastaneler, dispanserler, halk
        
        
          sa¤l›¤› laboratuvarlar›, sa¤l›k personeli
        
        
          yetifltiren e¤itim kurumlar›d›r. Bakanl›-
        
        
          ¤›n bafll›ca görevleri, ana-çocuk ve
        
        
          gençlik sa¤l›¤›n› korumak, bulafl›c› ve
        
        
          salg›n hastal›klara ve çok say›da ölümle-
        
        
          re neden olan di¤er zararl› etkenlerle sa-
        
        
          vaflmak, bunlar›n yurt d›fl›ndan ülke içi-
        
        
          ne girmesini önlemek; hekimlik ve sa¤-
        
        
          l›kla ilgili di¤er mesleklerin uygulama-
        
        
          lar›n› düzenlemek ve denetlemek; besin-
        
        
          leri, ilâçlar›, zehirli ve uyuflturucu mad-
        
        
          deleri, serum ve afl›lar› denetlemek
        
        
          vb’dir.
        
        
          
            Sahnenin D›fl›ndakiler
          
        
        
          Ahmet Hamdi Tanp›nar’›n mütareke
        
        
          dönemi ‹stanbulunu ve ‹stanbul ayd›n›-
        
        
          n›n durumunu anlatan roman› (1973).
        
        
          «Roman›n birinci bölümü, Cemal’in,
        
        
          1920 Eylülünün sonunda t›p fakültesin-
        
        
          de okumak için geldi¤i ‹stanbul’un mü-
        
        
          tareke günlerindeki ac›kl› hâli karfl›s›n-
        
        
          daki flaflk›nl›¤›yla bafllar. Çok geçmeden
        
        
          Cemal’in Sabiha ve ‹hsan ile arkadafll›k
        
        
          iliflkisi, gençlik heyecanlar› öne ç›kar.
        
        
          Çocuklu¤unu tam yaflayamadan olgun-
        
        
          laflm›fl Sabiha, Cemal ile ‹hsan’›n aflk›
        
        
          aras›nda kald›¤›n› aç›kça belirtmez, ama
        
        
          bu çat›flma, romanda sürekli sezdirilir.
        
        
          ‹stanbul sahnenin d›fl›nda kalm›fl, de¤er-
        
        
          lerini yitirmifl, esir düflmüfl bir kenttir.
        
        
          As›l sahneyse, iflgal ordular›na karfl› sa-
        
        
          vaflan Anadolu’dur. Cemal, ‹stanbul’a
        
        
          geldikten sonra kendini sürekli Kurtulufl
        
        
          Savafl›’n› konuflan ayd›nlar›n içinde bu-
        
        
          lur. Onlar aras›nda, Kurtulufl Savafl›’n›
        
        
          teninde hisseden bir genç olarak öne
        
        
          ç›kmaya bafllar. Roman›n ikinci bölü-
        
        
          münde Cemal, Sabiha ve ‹hsan aras›n-
        
        
          daki iliflkilerden çok, Kurtulufl ve ‹stan-
        
        
          bul ayr›l›¤› konu edilir. ‹stanbul ayd›nla-
        
        
          r› ümitsizdir. Gene de toplan›r, Anado-
        
        
          lu’nun iflgal ordular›na karfl› savafl›na
        
        
          destek vermek için neler yapabilecekle-
        
        
          rini konuflurlar. Ne var ki, roman›n ikin-
        
        
          ci bölümünde gerek bireysel sorunlar›-
        
        
          na, gerek ‹stanbul’un çaresizli¤ine yenik
        
        
          düflen ayd›nlar tek tek çözülmeye bafl-
        
        
          larlar. Sahnenin d›fl›nda kalan ‹stanbul,
        
        
          sahnenin d›fl›nda kalmaya yazg›l› gibi-
        
        
          dir. Roman›n Cemal’den sonraki kahra-
        
        
          man› ‹hsan, bafllang›çta ‹stanbul ayd›n-
        
        
          lar›n›n ümidi, parlak bir gençken, ne
        
        
          yapt›¤›n› bilmeyen bir kiflili¤e dönüflür.
        
        
          Nas›r Pafla’n›n öldürüldü¤ü s›rada ya-
        
        
          n›nda bulunan ‹hsan, tek bafl›na, sanki
        
        
          Nas›r Pafla’n›n öldürülmesinin sorumlu-
        
        
          su gibi kalakalm›flt›r orada. Öteki yan-
        
        
          dan Sabiha, hayatta istediklerine kavu-
        
        
          flamam›fl, Cemal ve ‹hsan’dan büsbütün
        
        
          kopmufl, bu arada çekici, varl›kl›, ama
        
        
          ahlâks›z bir kiflilik olan Muhtar ile ev-
        
        
          lenmifltir. Sonunda Sabiha da bir seçim
        
        
          yapar. Sahneye ç›kmaya karar vermifltir.
        
        
          Bu karar› da dönemin koflullar›na dikle-
        
        
          nen bir kad›ndan çok, onun tükeniflini
        
        
          anlat›r.» Kaynak : Mürflit Balabanl›lar,
        
        
          Türk Roman›nda Kurtulufl Savafl›, Tür-
        
        
          kiye ‹fl Bankas› Yay›nlar›, ‹stanbul
        
        
          2003, s.377.
        
        
          
            Said HalimPafla
          
        
        
          1863 Kahire
        
        
          1921 Roma
        
        
          Osmanl› sadrazam›. Kavalal› Mehmed
        
        
          Ali Pafla’n›n küçük o¤lu Vezir Halim
        
        
          Pafla’n›n o¤ludur. ‹sviçre’de siyasî bi-
        
        
          limler ö¤renimi gördü. ‹stanbul’a dö-
        
        
          nünce beylerbeylik rütbesiyle pafla un-
        
        
          van› verildi ve fiûra-y› Devlet üyeli¤ine
        
        
          getirildi. Yal›s›nda silâh ve zararl› kitap
        
        
          bulundurdu¤u gerekçesiyle verilen bir
        
        
          jurnal üzerine ‹stanbul’dan ayr›ld›; Av-
        
        
          rupa’ya, ard›ndan M›s›r’a gitti. II.Mefl-
        
        
          rutiyet’ten sonra ‹stanbul’a dönüp politi-
        
        
          kaya at›ld›. Âyan Meclisi üyesi, Devlet
        
        
          fiûras› baflkan›, ‹ttihat ve Terakki Cemi-
        
        
          yeti genel sekreteri oldu. Mahmud fiev-
        
        
          ket Pafla kabinesinde hariciye nâz›rl›¤›
        
        
          yapt›. Mahmut fievket Pafla’n›n öldürül-
        
        
          mesi üzerine sadrazam oldu (12 Haziran
        
        
          1913). Osmanl› Devleti’ni I.Dünya Sa-
        
        
          vafl› d›fl›nda tutmak istediyse de Alman-
        
        
          larla iflbirli¤i içinde olan Enver-Cemal-
        
        
          Talât üçlüsüne karfl› koyamay›p Osman-
        
        
          l› Devleti’nin Almanlar›n yan›nda sava-
        
        
          fla girmesini onaylamak zorunda kald›.
        
        
          1915’te hariciye nâz›rl›¤›ndan, 1917’de
        
        
          de sadrazaml›ktan ayr›ld›. Damat Ferit
        
        
          Hükûmeti’nin kuruluflundan sonra sava-
        
        
          fl›n sorumlusu olarak tutuklan›p Mal-
        
        
          ta’ya sürüldü. 1921’de serbest b›rak›l›n-
        
        
          ca Türkiye’ye dönmesine izin verilme-
        
        
          di¤inden Roma’ya yerleflti ve ayn› y›l
        
        
          Roma’da bir Ermeni militan taraf›ndan
        
        
          öldürüldü. Cenazesi ‹stanbul’a getirile-
        
        
          rek Divanyolu’ndaki II.Mahmud türbesi
        
        
          bahçesine gömüldü. Görüfllerini aç›kla-
        
        
          d›¤› risalelerini “Buhranlar›m›z” (1919)
        
        
          adl› kitab›nda toplad›.
        
        
          
            Said Halim Pafla
          
        
        
          ATATÜRK DÖNEM‹ SA⁄LIK BAKANLARI
        
        
          
            ATATÜRK DÖNEM‹NDE SIHH‹YE VE MUAVENET-‹ ‹ÇT‹MA‹YE VEK‹L‹
          
        
        
          
            OLARAK GÖREV YAPAN K‹fi‹LER:
          
        
        
          
            TBMM Hükûmeti döneminde:  (1920-1923)
          
        
        
          Dr.Adnan Ad›var
        
        
          3 May›s 1920 – 21 Ocak 1921
        
        
          24 Ocak 1921 – 16 May›s 1921
        
        
          Dr.Refik Saydam
        
        
          19 May›s 1921 – 24 Aral›k 1921
        
        
          Dr.R›za Nur
        
        
          24 Aral›k 1921 – 9 Temmuz 1922
        
        
          25 Eylül 1922 – 4 A¤ustos 1923
        
        
          14 A¤ustos 1923 – 27 Ekim 1923
        
        
          
            Cumhuriyet döneminde: (1923-1938)
          
        
        
          Dr.Refik Saydam
        
        
          30 Ekim 1923 – 6 Mart 1924
        
        
          6 Mart 1924 – 22 Kas›m 1924
        
        
          4 Mart 1925 – 1 Kas›m 1927
        
        
          2 Kas›m 1927 – 25 Eylül 1930
        
        
          27 Eylül 1930 – 4 May›s 1931
        
        
          4 May›s 1931 – 1 Mart 1935
        
        
          1 Mart 1935 – 1 Kas›m 1937
        
        
          Dr.Mazhar Germen
        
        
          22 Kas›m 1924 – 3 Aral›k 1925
        
        
          Dr.Hulûsi Alatafl
        
        
          1 Kas›m 1937 – 11 Kas›m 1937
        
        
          
            Said Halim Pafla
          
        
        
          
            Said Halim Pafla, kat›ld›¤› bir törende devlet erkân› ve yabanc› diplomatlarla birlikte.