170
• Ele (halka) verir talk›n›
(*)
, kendi yutar salk›m›:
Baflkalar›na verdi¤i ö¤ütlere kendisi uymayan ve hatta
tersini yapan kimseler için söylenir.
Onu örnek alma; o ele verir talk›n›, kendi yutar salk›m›.
• ele vermek:
Suçluyu haber verip yakalatmak.
Kim beni ele verdi?
• eli aç›k:
Cömert, para harcamaktan kaç›nmayan kimseleri nite-
lemek için kullan›l›r.
Eli aç›k bir insan oldu¤um söylenir.
• eli a¤›r:
1.
Yavafl ifl gören.
Onun eli a¤›r, bu ifli bugün bitiremez.
2.
Vurunca çok ac›tan.
Ufak tefek biri, ama eli a¤›rm›fl.
• eli aya¤› ba¤l› olmak:
Engeller nedeniyle istedi¤ini yapamayacak durumda
bulunmak.
Ben gelemem, benim elim aya¤›m ba¤l›.
• eli aya¤› (aya¤›na) dolaflmak:
Heyecandan, telafltan ne yapaca¤›n› flafl›r›p düzensiz
ifl yapmak.
Karfl›s›nda onu görünce eli aya¤›na dolaflt›.
• eli aya¤› olmak (birinin):
Yard›mc›s› olmak.
Onun eli aya¤› olmak hofluma gidiyordu.
• eli aya¤› tutmak:
Beden gücü yerinde olmak.
Seksen yafl›nda, ama eli aya¤› tutuyor.
(*) talk›n:
Ö¤üt.
Deyimler/154-174 21/07/2010 21:03 Page 170