Deyimler sozlugu - page 176

176
• eli uzun:
F›rsat buldukça onu bunu afl›ran kimse, anlam›na gelir.
Dikkat et! Eli uzun biridir o.
• eli varmamak:
Bir ifli yapmaya istekli olmamak.
Dedesinden kalan o evi satmaya eli varm›yordu.
• eli yatk›n (bir ifle):
Eli o ifli yapmaya al›fl›k olan kimse.
Yemek yapmaya eli yatk›nd›.
• eli yatmak (bir ifle):
O ifli yapacak el becerisine sahip olmak.
fiu muslu¤u sen onar. San›yorum bu ifle senin elin
yat›yor.
• eliyle koymufl gibi bulmak:
Hiç aramadan, kolayca bulmak.
Masan›n çekmecesinde eliyle koymufl gibi buldu.
• eli yüzü düzgün:
Güzelce, çirkin olmayan.
Eli yüzü düzgün bir müdürümüz vard›.
• el kadar:
Küçük, küçücük.
El kadar bir arabayd›.
• el kald›rmak:
Büyü¤üne eliyle vurma girifliminde bulunmak.
El kald›rd›¤›n› görünce onu iyi e¤itemedi¤imizi anlad›k.
• el kap›s›:
Geçim sa¤lanan yer.
Y›llarca el kap›s›nda çal›fl›p para biriktirmiflti.
• el katmak (bir ifle):
Bir iflin sonuçlanmas›na yard›mc› olmak.
Siz de el kat›n, flu ifli hemen bitirelim.
Deyimler/175-195 21/07/2010 21:02 Page 176
1...,166,167,168,169,170,171,172,173,174,175 177,178,179,180,181,182,183,184,185,186,...464
Powered by FlippingBook