174
• Eline sa¤l›k:
Yapt›¤›n ifl için teflekkür ederim, sa¤ ol, anlam›nda söy-
lenir.
Yemek çok güzeldi, eline sa¤l›k.
• Eline su dökemez (biri, di¤erinin):
Ustal›kta ve de¤erce birinin di¤erinden çok geride oldu-
¤unu belirtmek için söylenir.
Çok güzel resim yap›yorsun. O bu konuda senin eline su
dökemez.
• elini aya¤›n› çekmek (bir yerden):
U¤ramaz olmak.
Kahvehaneden elini aya¤›n› çekmiflti.
• elini cebine atmak:
Para ç›karmaya davranmak.
Hesab› ödemek için elimi cebime att›m.
• elini çabuk tutmak:
Çabuk yapmaya çal›flmak.
Elini çabuk tut, geç kal›yoruz.
• elini kana bulamak:
Bir kimseyi yaralamak ya da öldürmek.
Bir hiç yüzünden elini kana bulam›flt›.
• elini kolunu sallaya sallaya gelmek:
Bitirmeye gitti¤i ifli çözümleyemeden gelmek.
‹nsan elini kolunu sallaya sallaya gelmeye utan›r.
• elinin hamuruyla erkek ifline kar›flmak:
Anlamad›¤›, beceremeyece¤i bir ifle kalk›flmak.
Elinin hamuruyla erkek ifline kar›fl›rsan zararl› ç›kars›n.
• Elinin körü:
fiu sorular› kes art›k, a¤z›mdan kötü bir fley ç›kacak
flimdi, anlam›nda kullan›l›r.
Elinin körü! Sus art›k.
Deyimler/154-174 21/07/2010 21:03 Page 174
