178
• el s›kmak:
Tokalaflmak.
Elini s›k›p ayr›ld›m.
• el sürmemek:
Dokunmamak.
Kitab›ma el sürmeyin.
• el uzatmak:
1.
Bir hakk› olmaya çal›flmak.
O pasta benim hakk›m, kimse el uzatmas›n.
2.
Yard›m etmek.
El uzatal›m da flu ifli bitirsin.
• el üstünde tutmak:
Bir kimseye sevgi ve sayg› göstermek.
Ö¤retmenimizi her zaman el üstünde tutar›z.
• el yazmas›:
Yazma kitap.
Çok eskilerden kalm›fl bir el yazmas› sat›yordu.
• el yordam›yla:
1.
Elle yoklayarak.
Ifl›klar sönünce merdivenlerden el yordam›yla indim.
2.
El al›flkanl›¤›n›n yard›m›yla.
Yemekleri el yordam›yla yapard›.
• eme¤i geçmek:
Bir fleyin olmas› için kendisi de çaba göstermifl olmak.
Bu okulun kurulmas›na benim de eme¤im geçmifltir.
• emek vermek (bir fleye):
Bir fleyin oluflmas› için çok çal›flmak.
‹yi bir ö¤retmen olmak için çok emek vermiflti.
• emir büyük yerden gelmek:
Sevilen, say›lan bir kimse, bir iflin yap›lmas›n› istemifl
olmak.
Emir büyük yerden gelince ifli hemen bitirdi.
Deyimler/175-195 21/07/2010 21:02 Page 178