 
          30
        
        
          • a¤z›ndan düflürmemek:
        
        
          Hep onun sözünü etmek.
        
        
          Eski arkadafllar›n› hiç a¤z›ndan düflürmez.
        
        
          • a¤z›ndan girip burnundan ç›kmak:
        
        
          Bir kimseyi, yapmay› pek istemedi¤i bir fleye ne yap›p
        
        
          edip raz› etmek.
        
        
          Onu konsere götürmek için a¤z›ndan girip burnundan
        
        
          ç›kt›m.
        
        
          • a¤z›ndan kaç›rmak:
        
        
          ‹stemedi¤i bir fleyi, bofl bulunup söyleyivermek.
        
        
          A¤z›mdan kaç›r›nca, yapmak istedi¤imiz sürpriz anlafl›l-
        
        
          d›.
        
        
          • a¤z›ndan laf almak:
        
        
          Konuflturarak gizli tuttu¤u bir fleyi ö¤renmek.
        
        
          A¤z›ndan laf almaya çal›flt›m, ama baflaramad›m.
        
        
          • A¤z›ndan yel (yeller) als›n:
        
        
          Söyledi¤in kötü olas›l›¤›n gerçekleflmemesini dilerim.
        
        
          Savafl m› ç›kacak? A¤z›ndan yel als›n.
        
        
          • a¤z›n› açmamak:
        
        
          Hiçbir fley söylememek, konuflmamak.
        
        
          Toplant›da a¤z›n› açmad›.
        
        
          • a¤z›n› b›çak açmamak:
        
        
          Üzüntüsünden söz söyleyemez durumda olmak.
        
        
          Yaln›zca a¤l›yor, a¤z›n› b›çak açm›yordu.
        
        
          • a¤z›n› bozmak:
        
        
          Kaba, a¤za al›nmaz sözler söylemek, küfretmek.
        
        
          A¤z›n› bozunca ortal›k birden kar›flt›.
        
        
          • A¤z›n› hayra aç:
        
        
          Kötü olas›l›klardan söz etme!
        
        
          Savafl olmayacak. A¤z›n› hayra aç!
        
        
          Deyimler/024-034  21/07/2010  21:05  Page 30