39
• akl›na esmek:
Yapmay› önceden hiç düflünmedi¤i bir fleyi birden yap-
maya karar vermek.
Akl›na esince, geç saatte kalk›p bize gelmifl.
• akl›na gelen bafl›na gelmek:
Gerçekleflmesinden korkulan bir durumla karfl›laflmak.
Akl›ma gelen bafl›ma geldi iflte, uçak biletimi evde unut-
muflum.
• akl›na geleni söylemek:
Yerli yersiz konuflmak.
Beni sinirlendirince akl›ma geleni söyledim.
• akl›na geleni yapmak:
Düflünmeksizin her istedi¤ini yapmak.
O kimseyi takmaz, akl›na geleni yapar.
• akl›na gelmek:
1.
An›msamak.
Dün sordu¤un filmin ad› sonradan akl›ma geldi.
2.
Yeni bir düflünceye sahip olmak.
Akl›na iyi bir fikir geldi.
• akl›na koymak:
Bir fleyi yapmaya kesin olarak karar vermek.
Daha sekiz yafl›ndayken mimar olaca¤›n› akl›na koy-
mufltu.
• Akl›na flaflay›m:
Hiç de ak›ll›ca düflünmüyorsun, davranm›yorsun, anla-
m›nda kullan›l›r.
Sana bu ifli yapt›ran›n akl›na flaflay›m.
• akl›na tak›lmak:
Bir fley sürekli kafas›n› yormak.
Art›k o olaya akl›n tak›lmas›n, baflka fleyler düflünmeye
çal›fl.
Deyimler/035-045 21/07/2010 21:05 Page 39