 
          38
        
        
          • akl› ermek:
        
        
          1.
        
        
          Anlayabilmek.
        
        
          Bu ifle akl› erer.
        
        
          2.
        
        
          Ak›l yönünden olgunlaflmak.
        
        
          Art›k büyüdü, her fleye akl› eriyor.
        
        
          • akl›evvel:
        
        
          Her fleyi çok bildi¤ini, en do¤ru fleyi düflündü¤ünü sa-
        
        
          nan kimseler için kullan›l›r.
        
        
          Bu akl›evvele kal›rsak iflimiz sonuçlanmaz.
        
        
          • akl› fikri:
        
        
          Tüm düflüncesi.
        
        
          Akl› fikri akflam oynanacak futbol maç›ndayd›.
        
        
          • akl› gitmek:
        
        
          1.
        
        
          Çok be¤enmek.
        
        
          O otomobile akl› gitmiflti.
        
        
          2.
        
        
          Çok korkmak.
        
        
          O¤luna bir fley olacak diye akl› gidiyordu.
        
        
          • akl› kalmak:
        
        
          1.
        
        
          Be¤endi¤i bir fleyi düflünmeden edememek.
        
        
          Geçen gün gördü¤ü kazakta akl› kalm›flt›.
        
        
          2.
        
        
          Daha önemli sayd›¤› bir konuyu düflünmeden ede-
        
        
          memek.
        
        
          Sinemaya gitmiflti, ama akl› evde b›rakt›¤› çocukla-
        
        
          r›nda kalm›flt›.
        
        
          • akl› kar›flmak:
        
        
          Ne yapaca¤›n› flafl›rmak, sa¤l›kl› düflünememek.
        
        
          Arkadafl›n› dinleyince akl› daha da kar›flt›.
        
        
          • akl› kesmek:
        
        
          Bir fleyin olabilece¤ine inanmak.
        
        
          ‹fli, kimse yard›m etmese de bitirebilece¤ine akl› kesmifl-
        
        
          ti.
        
        
          Deyimler/035-045  21/07/2010  21:05  Page 38