 
          42
        
        
          • akl›n› peynir ekmekle yemek:
        
        
          Ak›ls›zca ifller yapmak.
        
        
          Sen akl›n› peynir ekmekle mi yedin? Bu havada denize
        
        
          girilir mi?
        
        
          • akl› s›ra:
        
        
          Akl›nca, düflüncesine göre.
        
        
          Akl› s›ra seni kand›racak.
        
        
          • akl› yatmak:
        
        
          Bir iflin olabilece¤ini düflünmek.
        
        
          Bu ifl akl›ma yatt›, sizinle birlikteyim.
        
        
          • Akmasa da damlar:
        
        
          Bir iflin yeterince olmasa bile az çok bir gelir sa¤lamas›
        
        
          durumunda söylenir.
        
        
          Akmasa da daml›yor, böylece baz› giderlerimizi karfl›la-
        
        
          yabiliyoruz.
        
        
          • akan sular durmak:
        
        
          Karfl› söze yer kalmam›fl olmak.
        
        
          Babam ifle kar›fl›nca, akan sular durdu.
        
        
          • Ak m› kara m›, önüne düflünce görürsün:
        
        
          Sonucun, düflündü¤ün gibi olup olmad›¤›n› ancak ifl
        
        
          gerçekleflince anlars›n, anlam›nda kullan›l›r.
        
        
          Biraz bekle; ak m› kara m›, önüne düflünce görürsün.
        
        
          • ak pak:
        
        
          1.
        
        
          Tertemiz.
        
        
          Y›kanm›fl, ak pak olmufltu.
        
        
          2.
        
        
          Saç› sakal› a¤arm›fl.
        
        
          Onu y›llard›r görmüyordum, ak pak bir adam olmufl.
        
        
          • akflama sabaha:
        
        
          Çok yak›nda, k›sa bir zaman içinde.
        
        
          Akflama sabaha ifl bitecek.
        
        
          Deyimler/035-045  21/07/2010  21:05  Page 42