3.
Ormanl›k bölgeden yakarak ya da
a¤aç kesme yöntemiyle sa¤lanan ekim
alan›.
açmak
(-i)
1.
Kapal› olan bir fleyi (kap›,
pencere, flalter, musluk, kilit...) geçifli,
ak›fl›, ba¤lant›y› engellemeyecek konu-
ma getirmek
: fiu pencereyi açar m›s›n?
2.
Bir fleyin (flifle, dolap, mektup, pa-
ket...) kapa¤›n›, örtüsünü, t›kac›n›, k›l›f›-
n› ç›karmak:
Konserve kutusunu açt›m.
3.
Bir fleyi (göz, bafl, perde...) koruyan,
gizleyen örtüyü ç›karmak:
Uyurken üs-
tünü aç›yorsun.
4.
Ba¤lanm›fl, iliklen-
mifl, dolanm›fl, birbirine tutturulmufl
fleyleri (kemer, fermuar, yumak, saç,
dü¤üm, dü¤me...) çözmek:
Örgülü saç-
lar›n› açm›flt›.
5.
Katlanm›fl, k›vr›lm›fl,
tomar hâline getirilmifl bir fleyi (hamur,
flemsiye, yelpaze, portatif sandalye...)
yaymak, geniflletmek, düzlefltirmek
:
fiemsiyeni aç, ya¤mur bafllad›.
6.
Yak›n
durumdaki iki fleyin (kol, bacak, ad›m,
kanat...) aralar›ndaki uzakl›¤› art›rmak:
Kollar›n›z› aç›n›z.
7.
Bir fleyin (kara yo-
lu, burun, lavabo...) t›kan›kl›¤›n› gider-
mek:
Heyelan nedeniyle kapanan yolu
açm›fllar.
8.
Kazarak, oyarak, delerek
bir çukur, bir delik, bir kanal, bir yol ya
da bir geçit oluflturmak.
9.
Bir kurulu-
flu, bir ifl yerini (hastane, okul, ma¤aza,
pastane...) iflletmeye bafllamak:
Day›m
mobilya dükkân› açt›.
10.
Bir ayg›t›, bir
sistemi (telefon, televizyon, ›fl›k...) ça-
l›flt›rmak:
Radyoyu açar m›s›n?
11
. Bir
etkinli¤i, bir olay› (toplant›, sergi, dava,
savafl...) bafllatmak:
Bu soruflturmay›
niçin açm›fllar?
12.
(nsz.)
(bitki için)
Tomurcu¤unu çatlatmak:
Güller açt›.
13.
Yak›flmak, güzellik vermek:
Bu renk
seni açt›.
14.
(renk için) Koyulu¤unu
azaltmak:
Beyaz katarsak boyan›n ren-
gini açar›z.
15.
(nsz.)
(günefl için
) Ya¤-
mur durdu, günefl açt›.
16.
(nsz.)
(hava
için) Güneflli bir durum almak
: Hava
açarsa gezmeye gidece¤iz.
17.
Çevresi-
ni geniflletmek
: Alan› biraz daha aç›p
park yapmay› düflünüyorlar.
18.
Bir fle-
yi geniflletmek:
Elbiseni yanlar›ndan bi-
raz açmal›y›z.
19.
Hofluna gitmek, iyi
gelmek:
Buras› beni açmad›.
20.
(-i, -e)
Bir konuyu ya da bir sorununu, duygu
ve düflüncelerini baflkas›na anlatmak:
Kimseye açamad›¤› bir derdi vard›.
21.
Bir konuyu daha anlafl›l›r k›lmak, derin-
lefltirmek:
fiu ev konusunu biraz daha
açar m›s›n›z?
22.
K⤛t oyunlar›nda kâ-
¤›tlar› aç›k olarak masaya yaymak:
Ge-
çen el ben açm›flt›m.
açmaz
a.
1.
Satranç oyununda flah› koru-
yan bir tafl›n, tehdit alt›nda olmas›na
karfl›n yerinden oynat›lamamas› duru-
mu.
2.
mec.
‹nsan› çaresiz b›rakan,
içinden ç›k›lmas› güç durum:
Öyle bir
açmaza girdim ki, ne yapaca¤›m› bile-
miyorum.
ad
a.
1.
dlb.
Canl› ve cans›z varl›klar ile so-
mut ve soyut kavramlar› bildiren sözcük
ya da sözcük öbe¤i, isim:
hava, Zeynep,
yeryüzü, bilgi, tümce.
2.
Ün, nam, flöh-
ret; isim:
Ülkede ad›n› duymayan kal-
mam›flt›.
3.
Kifli, insan; isim:
fiirketimi-
ze yeni adlar kat›ld›.
.
4.
Bafll›k, isim:
Ki-
tab›n›zdaki o bölümün ad› neydi?
ada
a.
1.
Çevresi suyla çevrili kara parças›:
Adada yaflayan kimse yoktu.
2.
Çevre-
si yollarla belirlenmifl arsa ya da arsada
kurulmufl yap›lar toplulu¤u.
ada bal›¤›
a. hayb.
Amber bal›¤›.
adab›muafleret
a. (a:da:b›mua:fleret) Ar.
Görgü kurallar›.
ada çay›
a. bitb.
1.
Ball›babagillerden otsu
bir bitki.
2.
Bu bitkiden yap›lan s›cak
içecek.
adak, -¤›
a.
Adanan fley, adamak eylemi.
adak adamak
bir dile¤in yerine gelme-
si için kurban kesip yoksullara da¤›t-
mak ya da kutsal bir yere, bir güce ni-
yette bulunmak:
Bu iflim olursa adak
adayaca¤›m.
adakl›k, -¤›
a.
ve
ön a.
1.
Adak olarak se-
açmak
adakl›k
19
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 19