turkce sozluk - page 25

kabuklar›ndaki böcek ve kurtlarla besle-
nen t›rman›c› bir kufl türü.
a¤açland›rmak
(-i)
A¤aç dikerek bir yerin
a¤açl› duruma gelmesini sa¤lamak:
Okul bahçesini a¤açland›rd›k.
a¤açl›k, -¤›
a.
1.
A¤aç kümesi.
2.
ön a.
A¤açlar›n çok oldu¤u yer:
Hava çok s›-
cak, a¤açl›k bir yer bulup otural›m.
a¤al›k, -¤›
a.
1.
A¤a olma durumu.
2.
A¤a-
dan beklenen cömert, kibar ya da olgun
davran›fl.
a¤armak
(nsz.)
1.
Beyazlaflmak, aklaflmak,
solmak:
Art›k saç› sakal› a¤arm›fl, yafl-
lanm›flt›.
2.
(gün) ayd›nlanmak, ›fl›mak:
Uyand›¤›nda gün a¤arm›flt›.
a¤art›
a.
1.
Bir rengin beyazlaflmas›.
2.
Uzaktan ya da karanl›kta güçlükle görü-
lebilen beyazl›k.
a¤artma
a.
1.
A¤artmak eylemi.
2.
Baz›
maddelerin rengini giderme ya da aç-
ma, parlatma, beyazlatma ifllemi.
a¤artmak (-i) 1.
Beyazlaflt›rmak, açmak
:
Usta, önce gümüfl kafl›klar› a¤artmaya
bafllad›.
2.
Ayd›nlatmak:
Günefl ›fl›klar›
oday› iyice a¤artm›flt›.
a¤da
a. Ar.
Limon kat›lm›fl flekerli suyun ya
da pekmezin kaynat›lmas›yla elde edi-
len macun k›vam›nda yap›flkan madde.
a¤da yapmak
vücuttaki istenmeyen
tüyleri a¤da ile almak.
a¤dal›
ön a.
1.
A¤da durumuna ya da ko-
yu bir k›vama gelmifl, a¤dalaflm›fl.
2.
Anlafl›lmas› güç, bilinmeyen sözcükler-
le, dolambaçl› ve uzun tümcelerle dolu
anlat›m, söyleyifl:
Bu yazar›n a¤dal› bir
dili vard›r.
a¤›
a.
Organizmaya girince fizyolojik gö-
revleri bozan madde, zehir, z›kk›m.
a¤›l
a.
1.
Koyun ve keçi sürülerinin bar›n-
d›¤›, çevresi çit ya da duvarla çevrili,
üstü aç›k ya da yar› kapal› yer.
2.
Ay›n
ya da baz› y›ld›zlar›n çevresinde görülen
›fl›k halkas›, ayla, hale:
ay a¤›l›.
a¤›lamak
(-i)
1.
Bir kimseye ya da bir hay-
vana a¤› vermek, zehirlemek:
Zavall› so-
kak köpeklerini a¤›lam›fllar.
2.
Bir yiye-
ce¤in ya da bir içece¤in içine a¤› kat-
mak.
a¤›m
a.
Aya¤›n parmaklarla bilek aras›nda
kalan tümsek bölümü.
a¤›nmak
(nsz.)
(hayvan) Yere yat›p yuvar-
lanmak, debelenmek.
a¤› otu
a. bitb.
Bald›ran.
a¤›r
ön a.
1.
Kald›r›lmas›, tafl›nmas› zor
olan; tart›da çok çeken; hafif karfl›t›:
A¤›r bir dolap, ikimiz kald›ramay›z.
2.
mec.
Davran›fllar› yavafl olan
: A¤›r bir
insan, bu ifli bugün bitiremez.
3.
Alt›n-
dan kalk›lmas›, yerine getirilmesi güç
olan; çetin:
Y›llarca a¤›r koflullar alt›nda
çal›flm›flt›.
4.
De¤erli, gösteriflli olan:
A¤›r bir tak›m giymiflti.
5.
Çap›, boyut-
lar› büyük olan:
a¤›r tank, a¤›r kamyon.
6.
‹nsan yaflam›n› tehlikeye sokacak ka-
dar ciddi olan, tehlikeli, vahim
: A¤›r bir
hastal›k geçiriyor.
7.
K›r›c›, insan›n gü-
cüne giden, yaralay›c›, dokunakl›:
A¤›r
bir yan›t verdi.
8.
Anlafl›lmas› güç, s›k›-
c›
: Bu kadar a¤›r bir film oldu¤unu bile-
mezdim.
9.
Bunalt›c›, s›k›nt› veren:
Top-
lant›da a¤›r bir hava esiyordu.
10.
A¤›r-
bafll›, ciddi:
Babas› da a¤›r bir insand›.
11.
Yavafl
: A¤›r ad›mlarla yan›ma geldi.
12.
(koku) Bo¤ucu, keskin:
Yeme¤in
kokusu çok a¤›r geldi bana.
13.
(yiye-
cek) Sindirilmesi güç olan:
A¤›r bir ye-
mekti.
14.
(uyku) Derin:
A¤›r bir uyku-
su vard›.
15.
Güç ifliten, sa¤›r:
Kula¤›
a¤›r oldu¤u için seni duyam›yor.
16.
kim.
Yo¤unlu¤u yüksek olan:
a¤›r me-
taller.
a¤›r ol!
a¤›rbafll›, so¤ukkanl› ol;
davran›fllar›na dikkat et.
a¤›r aksak
be.
1.
Çok yavafl biçimde.
2.
müz.
Türk müzi¤inde aksak usulünün
en a¤›r biçimi.
a¤›rbafll›
ön a.
Ölçülü davranan, taflk›nl›k
yapmayan (kimse); ciddi, olgun:
A¤›r-
bafll› bir ö¤renci olarak ö¤retmenlerinin
dikkatini çekmiflti.
a¤›rbafll›l›k, -¤›
a.
A¤›rbafll› olma durumu.
a¤açland›rmak
a¤›rbafll›l›k
25
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 25
1...,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24 26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,...688
Powered by FlippingBook