Kafkasya’dan Anadolu’ya göç etmifl bir
aileden geliyordu.
3.
hlk.
Efl, kar›:
Aile-
mi kazada kaybettim.
4.
Ortak özellikle-
ri olan varl›klar toplulu¤u:
dil ailesi.
5.
Ayn› amaç için çal›flan insanlar›n tümü:
sa¤l›k ailesi.
aile kurmak
evlenip çoluk
çocu¤a kar›flmak:
Bütün hayali bir aile
kurmakt›.
aile boyu
a. Bir aileye yetecek büyüklükte-
ki bir ambalajla sat›lan fley:
Aile boyu
bir içecek alal›m.
ailece
be.
Aile bireylerinin hepsi:
Tiyatroya
ailece gittik.
aile oca¤›
a.
Bir ailenin, ço¤unlukla birkaç
kuflak boyunca yaflad›¤› ev.
aile reisi
a.
Yasalar gere¤i, ailenin yüküm-
lülü¤ünü tafl›yan kifli.
ailevi
ön a. (a:ilevi:) Ar.
Aile ile ilgili olan:
Bunun ailevi bir hastal›k oldu¤unu söy-
lediler.
ait
il. (a:it) Ar.
‹lgili, iliflkin, ilgilendiren, öz-
gü:
Bu, bana ait bir sorun, kimse kar›fl-
mas›n.
ajan
a. Fr.
Casus.
ajanda
a. (aja’nda) Fr.
Yap›lacak ifllerin
unutulmamas› için not edildi¤i takvimli
defter, andaç.
ajans
a. Fr.
Bir ifl kolunda arac›l›k hizmet-
leri yapan kurulufl:
haber ajans›, reklam
ajans›.
ak
a.
1.
Beyaz:
Sen de bir gün ak dedi¤ine,
baflka bir gün kara diyorsun.
2.
ön a.
Beyaz renkte olan:
Ak güvercin havalan-
d›.
3.
mec.
Temiz, namuslu:
Bu konu-
da yüzüm ak.
4.
Baz› fleylerin beyaz bö-
lümü:
yumurta ak›.
ak düflmek
saç›, sa-
kal› a¤armaya bafllamak:
Görmeyeli sa-
ç›na ak düflmüfl.
akabinde
be. Ar.+T.
Çok geçmeden, arka-
s›ndan, ard›ndan:
Kardefli de hemen
akabinde geldi.
akaç, -c›
a.
1.
Birikmifl s›v›lar›, art›klar›
ak›tmak amac›yla kullan›lan boru, oluk.
2.
Su yolu, ark, kanal.
akaçlamak
(-i)
1.
Birikmifl fazla sular› ak›t-
mak.
2.
Fazla nemli topraklar› ya da ba-
takl›klar› akaç kullanarak kurutmak.
akademi
a. (k kal›n okunur) Fr.
1.
Bilim ve
güzel sanatlar alan›nda çal›flmalar ya-
pan kurul.
2.
esk.
Bilim ve güzel sanat-
lar alan›nda ö¤retim yapan yüksekokul:
Güzel Sanatlar Akademisi.
akademik
ön
a. Fr.
1.
Akademi ile ilgili
olan.
2.
Bilimsel nitelik tafl›yan
: Bu veri-
ler, akademik bir çal›flma sonucunda
ortaya konmufltur.
akademisyen
a. Fr.
1.
Akademi üyesi.
2.
Üniversitede ö¤retim üyesi.
aka¤aç, -c›
a. bitb.
Gürgengillerden, beyaz
kabuklu ve kerestesinden yararlan›lan
bir a¤aç.
akaju
a. Fr.
1.
Maun.
2.
ön a.
Maundan ya-
p›lm›fl olan.
akak, -¤›
a. hlk.
1.
Akarsu yata¤›, mecra.
2.
Küçük akarsu, akarca.
akala
a.
Yurdumuzda üretimi yap›lan bir
pamuk türü.
akan y›ld›z
a. gökb.
Atmosfere girince atefl
külçesi durumuna giren küçük gök cis-
mi, meteor, a¤ma.
akar
a. (aka:r) Ar.
Kiraya verilerek gelir ge-
tiren ev, dükkân, tarla gibi mülk.
akarca
a. hlk.
1.
Küçük akarsu.
2.
Kapl›ca.
3.
Kemik veremi.
akarsu
a.
Yeryüzü ve yer alt›nda, belirli bir
yatak içinde e¤ime uygun olarak akan
su:
Akarsular›n bir bölümü denizlere
akar.
akaryak›t
a.
Yak›t ya da yakacak olarak kul-
lan›lan benzin, mazot, gaz ya¤› gibi s›v›
petrol ürünlerinin genel ad›:
Akaryak›t›-
m›z bitti¤i için so¤ukta oturuyoruz.
akasya
a. (aka’sya) Fr. bitb.
1.
Baklagiller-
den, s›cak iklimlerde yetiflen, yaklafl›k
alt› yüz kadar a¤aç ve a¤açç›k türünü
kapsayan, zamk ve boya gibi maddeler
elde edilen bir bitki.
2.
Beyaz ve güzel
kokulu çiçekleri olan bir süs ve gölge
a¤ac›, salk›m a¤ac›.
akbaba
a. (ak’baba) hayb.
Akbabagiller-
aile boyu
akbaba
29
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 29