leriyle göstermek.
2)
belirtmek, de¤in-
mek.
iflaret ad›l›
a. dlb.
Varl›klar› iflaret ederek,
onlar›n adlar› yerlerine gösterilen ad›l:
bu, flu, o, bunlar, flunlar, onlar.
iflaret ön ad›
a. dlb.
Varl›klar›n yerini iflaret
yoluyla belirten ön ad:
bu çocuk, flu
a¤aç, o ev, öteki masa, beriki yol.
iflaret parma¤›
a.
Elde, baflparmaktan son-
ra gelen ikinci parmak.
iflaret s›fat›
a. dlb.
‹flaret ön ad›.
iflaret zamiri
a. dlb.
‹flaret ad›l›.
ifl bafl›
a.
‹fl yerlerinde ifle bafllama zama-
n›.
ifl bafl› yapmak
çal›flmaya baflla-
mak.
ifl birli¤i
a.
Amaç ve ç›kar birli¤i içinde
olanlar›n oluflturdu¤u çal›flma ve eylem
ortakl›¤›.
ifl bölümü
a.
1.
Bir ifli iki ya da daha çok ki-
fli aras›nda ortaklafla yap›lmas›n› sa¤la-
mak için bölme, paylaflt›rma.
2.
Bir top-
lumda de¤iflik görevlerin, toplumun
üyeleri aras›nda karfl›l›kl› ba¤›ml›l›k ilifl-
kileri içinde bölünmesi.
iflçi
a.
1.
Ortaya ç›kard›¤› üretim karfl›l›¤›n-
da, harcad›¤› emek ve zamana göre üc-
ret alan kifli.
2.
ön a.
‹fl yapan:
iflçi ço-
cuklar.
iflçilik, -¤i
a.
1.
‹flçi konumunda bulunma
durumu.
2.
Yapt›¤› ifl karfl›l›¤›nda iflçiye
verilen ücret.
3.
Bir iflin yap›lmas›nda
harcanan emek, gösterilen ustal›k.
iflemek
(nsz.)
‹drar torbas›nda biriken id-
rar›, idrar deli¤inden d›flar› atmak.
iflgal, -li
a. (iflga:l) Ar.
1.
Bir yeri ele geçir-
me.
2.
Kaplama.
iflgal etmek 1)
bir ye-
ri ele geçirmek.
2.
kaplamak:
Bu dolap
fazla yer iflgal ediyor.
ifl göremezlik, -¤i
a.
‹fl yapamama, çal›fla-
mama durumu.
ifl gücü
a.
Bir insan›n üretim için kulland›-
¤› bedensel ve zihinsel yetilerinin tümü.
ifl güç
a.
Yapacak belli bir ifl, görev, mes-
lek.
ifl günü
a.
Yasayla belirlenmifl çal›flma günü.
ifl güvencesi
a.
Çal›flma hakk›n›n korun-
mas› ve iflçinin ifl devaml›l›¤›n›n sa¤lan-
mas›.
ifl güvenli¤i
a.
‹flçilerin yapt›klar› ifllerden
dolay› karfl›laflabilecekleri kazalardan
korunmas› için al›nmas› yasalarla zo-
runlu önlemler.
iflgüzar
ön a. (iflgüza:r) T.+Far.
Olur olmaz,
gere¤i yokken ifle kar›flan.
iflitmek
(-i)
1.
Duymak.
2.
(azar, küfür, söz
vb. için) Kendisine söylenilmek:
Senin
yüzünden azar iflittim.
ifl kazas›
a.
‹fl yerinde bulundu¤u s›rada
olan, iflçiyi ruhça ve bedence olumsuz
etkileyen, sakatl›¤a u¤ratan olay.
iflkembe
a. (iflke’mbe) Far.
1.
hayb.
Gevifl
getiren memelilerde midenin dört bölü-
münden en büyü¤ü.
2.
Kasapl›k hay-
vanlarda mideyi oluflturan bölümlerin
bütünü.
iflkence
a. Far.
1.
Bir konuda konuflmas›n›,
bilgi vermesini sa¤lamak; bir uygula-
may›, bir davran›fl› kabul ettirmek gibi
türlü amaçlarla bir kimseye uygulanan
bedensel ya da ruhsal eziyet.
2.
Endifle
verici durum, s›k›nt›, gerginlik.
iflkillenmek
(nsz.)
Kuflkulanmak.
iflkilli
ön a.
Kuflku içinde bulunmak, kufl-
kulu.
ifl kolu
a.
1.
Mal ve hizmet üretiminde ay-
n› ya da benzer nitelikteki ifllerin olufl-
turdu¤u çal›flma dallar›ndan her biri.
2.
Bu dallar›n herhangi birinde çal›flanla-
r›n tümü.
ifllek
ön a.
Çok iflleyen, canl›, hareketli:
ifl-
lek bir cadde.
ifllem
a.
1.
Bir ifli sonuçland›rmak için ya-
p›lan ifl ya da uygulamalar, muamele.
2.
mat.
Belirlenmifl kurallara göre uygula-
nan ve sonucu da belirlenmifl olan bir
matematiksel bileflim.
iflleme
a.
1.
‹fllemek eylemi.
2.
‹¤ne ve ip-
lik ile kumafl üzerine yap›lan süsleme,
nak›fl.
ifllemek
(-i)
1.
‹fle yarar durumda, çal›fl›-
iflaret ad›l›
ifllemek
338
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 338