istimlak, -ki
a. (istimla:k) Ar.
Kamulaflt›r-
ma.
istimlak etmek
kamulaflt›rmak.
istinat, -d›
a.
(istina:t)
Ar.
Dayanma, yas-
lanma.
istinat duvar›
a.
Toprak ya da yap›n›n kay-
mas›n› önlemek için önüne infla edilen
duvar.
istirahat, -ti
a. (istira:hat) Ar.
Dinlenme.
istirahat etmek
dinlenmek.
istirham
a. (istirha:m) Ar.
Yalvarma, mer-
hamet dileme.
istirham etmek
yalvar-
mak, merhamet dilemek.
istiridye
a. (istiri’dye) Yun. hayb.
Yass› so-
lungaçl›lardan, derinli¤i az bölgelerde
bir çenetiyle tutunarak yaflayan, eti be-
¤enilen, iki çenetli bir deniz yumuflak-
ças›.
istismar
a. (istisma:r) Ar.
Birinin iyi niyeti-
ni kötüye kullanma.
istismar etmek
bi-
rinin iyi niyetini kötüye kullanmak.
istisna
a. (istisna:) Ar.
1.
Birini ya da bir
fleyi benzerlerinden ayr› tutma.
2.
Ge-
nelden ayr›, kural d›fl› olma.
3.
Ayr› tu-
tulan kifli ya da fley.
istisnai
ön a. (istisna:i:) Ar.
Kural d›fl›.
istiflare
a. (istifla:re) Ar.
Dan›flma.
istop
ünl. ‹ng.
1.
Stop.
2.
Çocuklar›n topu
havaya atarak oynad›klar› bir oyun.
is-
top etmek
durmak, çal›flmamak, stop
etmek.
‹sveçli
öz a.
ve
ön a. (i’sveçli)
‹sveç halk›n-
dan olan kifli.
‹sviçreli
öz a.
ve
ön a. (isvi’çreli)
‹sviçre
halk›ndan olan kifli.
isyan
a. Ar.
1.
Ayaklanma, baflkald›r›.
2.
Bir
kifli, bir otorite, bir durum ya da bir
davran›fl karfl›s›nda boyun e¤meyerek
karfl› gelme; baflkald›r›.
isyan etmek
ayaklanmak, baflkald›rmak.
ifl
a.
1.
Bir fley üretmek, yaratmak için ger-
çeklefltirilen etkinlik; çal›flma.
2.
Çal›fl-
ma konusu olan her fley.
3.
Bir de¤er
yaratan emek.
4.
Yap›lmas›, yerine ge-
tirilmesi gereken fley:
fiimdi çok iflim
var.
5.
Geçim sa¤lamak için herhangi
bir alanda yap›lan etkinlik, görev, mes-
lek.
6.
Çal›flman›n yürütüldü¤ü yer, ifl
yeri.
7.
Kiflinin yetkisi içinde olan alan:
Edebiyat, onun iflidir.
8.
Sorun, konu:
Bu iflten ailenin haberi var m›?
9.
Dav-
ran›fl, hareket:
Para vermekle iyi bir ifl
yapmad›n.
10.
Al›flverifl:
Biz o firmayla
ifl yapmay›z.
11.
Gizli amaç:
Bu davra-
n›fl›n›n alt›nda bir ifl var ama...
12.
‹fl-
lem:
‹flimi bugün de yapt›ramad›m.
13.
fiz.
Bir kuvvetin, uygulanma noktas›n›
hareket ettirirken harcad›¤› güç.
ifl bilir
becerikli.
iflinin eri
elinden ifl gelen, be-
cerikli kifli.
ifl ki
yeter ki.
ifl olsun diye
bir eylemin gereksiz yere yap›ld›¤›n› be-
lirtmek için kullan›l›r.
ifl üstünde
eyle-
min en önemli an›ndayken.
ifl var
çok
iyi ifller yapaca¤›n›n anlafl›ld›¤›n› belirt-
mek için kullan›l›r.
ifle bak!
bir durum
karfl›s›nda flafl›r›ld›¤›n› belirtmek için
kullan›l›r.
ifli duman
“durumu çok kötü”
anlam›nda kullan›l›r.
ifli ne?
olmamas›
gerekli durumlar için “ne ifli var” anla-
m›nda kullan›l›r.
ifli t›k›r›nda
(yolunda)
“ifli istedi¤i biçimde yürüyor” anlam›n-
da kullan›l›r.
iflin bafl›
en önemli nokta-
s›, temeli.
iflin mi yok!
“bofl ver, ald›r-
ma” anlam›nda kullan›l›r.
iflin ucu
iflin
bafllang›ç noktas›, kökeni.
ifline bak 1)
ifline bak, iflini sürdür;
2)
sen kar›flma.
ifline göre ç›kar›na uygun.
iflten (bile)
de¤il
çok kolay, çok basit.
ifl adam›
a.
Ticaret ve sanayi alan›nda ka-
zanç sa¤lamak amac›yla yat›r›m yapan
kifli.
ifl alan›
a.
Çal›fl›lacak, kazanç sa¤lanacak
dal.
iflaret
a. (ifla:ret) Ar.
1.
Anlam yükletilen
fley, im: virgül iflareti, trafik iflareti.
2.
Belirti, gösterge, alamet:
Buraya u¤ra-
d›klar›na dair hiçbir iflaret yok.
3.
El,
yüz hareletleriyle gösterme.
4.
den.
Gö-
rerek ya da duyarak haberleflmeyi sa¤-
layan sancak, düdük vb. bir düzenek.
iflaret etmek 1)
bir fleyi el, yüz hareket-
istimlak
iflaret
337
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 337