turkce sozluk - page 349

kafa
a. Ar.
1.
Kafa.
2.
Kimi ayg›tlarda, dü-
zeneklerde üst bölüm:
makinenin kafa-
s›.
3.
mec.
Kavrama ve anlama yetene-
¤i, zekâ, zihin:
Sende de iyi kafa var,
okudu¤un hiçbir fleyi unutmuyorsun.
4.
mec.
Görüfl, anlay›fl, zihniyet:
Bu ka-
fayla gidersen adam olamazs›n.
kafadan bacakl›lar
ç. a. hayb.
Yumuflakça-
lar›n, bafl bölgelerinde sert bir gagas›
ve çekmenli sekiz kolu bulunan önemli
bir s›n›f›.
kafadar
a. Ar.+Far.
Görüfl ve anlay›fllar› bir-
birine uyan.
kafa dengi
a.
Görüfl ve anlay›fllar› birbirine
uyan kiflilerden her biri.
kafa k⤛d›, -n›
a. hlk.
Nüfus k⤛d›, kim-
lik.
kafal›
ön a.
1.
Kafas› olan ya da kafas› be-
lirtilen biçimde ya da nitelikte olan:
kel
kafal›.
2.
mec.
Bilgili, kavray›fll›, anla-
y›fll›, ak›ll›:
kafal› bir çocuk.
kafas›z
ön a.
1.
Kafas› olmayan.
2.
mec.
Bilgisi, kavray›fl›, anlay›fl› k›t olan, ak›l-
s›z, aptal.
kafatasç›l›k, -¤›
a.
‹nsanlar› kafataslar›n›n
biçimlerine göre de¤erlendiren ›rkç› gö-
rüfl.
kafatas›
a. anat.
‹nsanda ve omurgal›larda,
içinde beyin bulunan bafl›n kemik bölü-
mü.
Kafda¤›, -n›
öz. a.
Kimi efsane ve masal-
larda, dünyay› çepeçevre kuflatt›¤›, ar-
kas›nda cin, peri, dev gibi do¤aüstü
varl›klar›n bulundu¤u varsay›lan züm-
rütten da¤.
kafein
a. Fr.
Kahve, çay ve koladan elde
edilen, uyar›c› niteli¤i olan ve hekimlik-
te kullan›lan bir madde.
kafes
a. Ar.
1.
Tel, demir ya da a¤aç çubuk-
lardan yap›lm›fl tafl›nabilir koyacak.
2.
Vahfli hayvanlar›n kapat›ld›¤›, parmak-
l›kl›, sabit ya da tafl›nabilir bölme.
3.
Pencerelere tak›lan, çaprak çubuklarla
ve aral›kl› olarak yap›lm›fl siper.
4.
Rad-
yatör önlerini, kap› boflluklar›n› kapat-
makta kullan›lan ahflap parmakl›k.
kafeslemek
(-i) argo
Bir kimseyi ç›kar sa¤-
lamak üzere aldatmak, doland›rmak.
kafeterya
a. (kafete’rya) ‹ng.
1.
Müflterile-
rin kendi kendine servis yapt›klar› lo-
kanta.
2.
Kahve vb. içeceklerin sat›ld›¤›
yer.
kâfi
ön a. (kâ:fi:) Ar.
Yetecek ölçüde olan,
yeterli.
kafile
a. (ka:file) (k kal›n okunur) Ar.
Birlik-
te yolculuk eden insanlar toplulu¤u.
2.
Konvoy.
kâfir
ön a.
ve
a. (kâ:fir) Ar.
1.
Tanr›’n›n var-
l›¤›n› yads›yan (kifli).
2.
mec.
Ac›mas›z,
zalim.
kafiye
a. (ka:fiye) (k kal›n okunur) Ar. ed.
Uyak.
kaftan
a. tar.
Kolsuz, önden aç›k, bol ve ge-
nifl, süslü bir üst giysisi.
kâgir
ön a. (kâgir) Far.
Tafl ya da tu¤ladan
yap›lm›fl olan:
kâgir ev.
ka¤an
a. tar.
Hakan.
k⤛t, -d›
Far.
1.
Yaz› yazmak, bask› yap-
mak, ambalajlamak gibi amaçlarla kul-
lan›lan, hamur durumuna getirilmifl bit-
kisel maddelerden yap›lan ince ve kuru
yaprak.
2.
Oyun k⤛tlar›n› oluflturan
kartlardan her biri.
k⤛t helvas›, -n›
a.
Tekerlek biçiminde, in-
ce, yass› ve gevrek bir helva türü.
k⤛tlamak
(-i)
K⤛tla kaplamak.
ka¤n›
a.
‹ki tekerlekli, dingili tekerle¤i ile
birlikte dönen ka¤n› arabas›.
kâh
ba¤. (kâ:h) Far.
Zaman zaman, bazen,
kimi kez:
Kâh yürüyor, kâh kofluyordu.
kah›r, -hr›
a. Ar.
Derin ac›, üzüntü, keder,
s›k›nt›.
kah›rlanmak
(nsz.)
Çok fazla ve için için
üzülmek, kederlenmek.
kâhin
a. (kâ:hin) Ar.
Do¤aüstü yollardan
gelece¤i bilme iddias›nda olan kifli.
kahkaha
a. Ar.
Yüksek sesle gülerken ç›kan
ses.
kahpe
a. Ar.
1.
argo
Orospu.
2.
ön a. mec.
Kallefl, dönek.
kafa
kahpe
349
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 349
1...,339,340,341,342,343,344,345,346,347,348 350,351,352,353,354,355,356,357,358,359,...688
Powered by FlippingBook