turkce sozluk - page 358

d›n için) Bafl› örtülü olan.
4.
(giysi için)
Vücudunu mümkün oldu¤unca çok ör-
ten:
kapal› bir elbise.
5.
Gizli, sakl›:
Ba-
s›na kapal› bir toplant› yap›ld›.
6.
(hava,
gökyüzü için) Aç›k olmayan, bulutlu.
kapal› devre
a. fiz
‹çinden ak›m geçen ke-
silmemifl devre.
kapal› gifle
a.
‹lgi çoklu¤u nedeniyle yer
bulunamayan sinema, tiyatro vb. gös-
teriler için kullan›l›r.
kapal› hece
a. dlb.
Ünsüzle biten hece:
gel,
kofl.
kapal› tohumlular
ç. a. bitb.
Tohumlar› ka-
pal› bir boflluk içinde ve kara bitkilerinin
büyük bir bölümünü kapsayan, bitkiler
dünyas›n›n bir alt flubesi.
kapama
a.
1.
Kapamak eylemi.
2.
Genellik-
le kuzu etinden haz›rlan›p, üzeri taze
so¤an, marul, maydanoz vb. yeflillikler-
le örtülerek piflirilen bir yemek.
kapamak
(-i)
1.
Bir fleyi, aç›k bir yerin üze-
rine getirerek örtmek:
pencereyi kapa-
mak.
2.
Bir fleyin görünmesine engel
olmak:
Yüzünü atk›yla kapam›fl, tan›ya-
mad›m.
3.
Geçifli engellemek:
Kamyon
yolu kapam›fl.
4.
Bir etkinli¤i durdur-
mak:
Fabrikay› ekonomik nedenlerle ka-
pam›fllar.
5.
Bir ayg›t›n, bir tesisat›n ifl-
leyiflini durdurmak:
elektri¤i kapamak.
6.
‹çini doldurmak, t›kamak:
çukuru ka-
pamak.
7.
Vücudun bir bölümünü ört-
mek:
bafl›n› kapamak.
8.
‹stedi¤i zaman
ç›kamayaca¤› bir yere koymak, hapset-
mek:
Adam› hücreye kapam›fllar.
9.
Durdurmak, bitirmek, üzerinde durma-
mak:
fiu konuyu art›k kapatal›m.
kapan
a.
Baz› hayvanlar› yakalamakta kul-
lan›lan ve hayvan›n aya¤›n›n de¤mesiy-
le çal›flan tuzak:
fare kapan›.
kapanmak
(nsz.)
1.
Kapal› duruma gel-
mek:
Kap› rüzgârdan kapand›.
2.
(-e)
D›fl dünyayla ba¤lant›s›n› kesmek:
Oda-
s›na kapand›.
kaparo
a. (kapa’ro) ‹t.
Anlaflma sa¤lanan
bir ifl için önceden verilen küçük mik-
tarda para.
kapasite
a. Fr.
1.
Bir yerin içine alabildi¤i
nicelik:
Otobüsün yolcu kapasitesi k›rk
kiflidir.
2.
mec.
Anlama, kavrama gücü:
Kapasitesi bu kadar, daha fazlas›n› an-
lam›yor.
kapatma
a.
1.
Kapatmak eylemi.
2.
Bir er-
kekle nikâhs›z olarak yaflayan kad›n,
metres.
kapatmak
(-i)
1.
Kapamak.
2.
Bir mal› yol-
suz olarak de¤erinden afla¤›ya almak:
Koca araziyi yok pahas›na kapatm›fl.
3.
Bir kad›nla nikâhs›z yaflamak.
4.
Yay›-
m›n› yasak etmek, yay›n›na son ver-
mek:
Elli y›ll›k gazeteyi kapatm›fllar.
kapç›k, -¤›
a.
1.
Küçük kap.
2.
bitb.
Döl-
lenmeden sonra geliflen ve tohumu az
ya da çok saran ek k›l›f.
kap›
a.
1.
Bir yere girip ç›kmay› sa¤layan
ve içinde aç›l›p kapanma düzene¤i bu-
lunan duvar ya da bölme aç›kl›¤›:
sokak
kap›s›.
2.
Geçim sa¤lanan, gelir elde
edilen yer.
kap› gibi
iri yar› kifli.
kap›
kadar
eni ve uzunlu¤u normalden bü-
yük olan.
kap›c›
a.
Apartman, otel, resmî daire gibi
yap›larda bekçilik, temizlik, al›flverifl ifl-
lerini gören görevli kifli.
kap› kulu
a. tar.
Osmanl›larda sürekli görev
yapan, ücretli yaya ve atl› askerlerin
oluflturdu¤u örgüt.
kap›lanmak
(-e)
Bir ifle girmek.
kap›lmak
(nsz.)
1.
Kapmak eylemine konu
olmak.
2.
Sürüklenmek:
Sele kap›lan
çocu¤u zor kurtard›lar.
3.
mec.
Bofl bu-
lunup aldanmak:
Onun sözlerine kap›l-
d›m, yanl›fl fleyler yapt›m.
4.
mec.
Ken-
dini bir fleye kapt›rmak, tutulmak, ba¤-
lanmak:
Adam›n zenginli¤ine kap›lm›fl-
t›.
kap›fl kap›fl
be.
Kap›flarak:
Mallar kap›fl ka-
p›fl gitti.
kap›flmak
(-i)
1.
Birlikte bir fleyin üzerine
üflüflerek almak:
Ucuza sat›lan kazakla-
r› kap›flt›lar.
2.
(nsz., -le)
Kavgaya tu-
kapal› devre
kap›flmak
358
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 358
1...,348,349,350,351,352,353,354,355,356,357 359,360,361,362,363,364,365,366,367,368,...688
Powered by FlippingBook