turkce sozluk - page 32

ak duruma gelmek:
Day›m›n saçlar› ak-
laflmaya bafllad›.
akl›evvel
ön a. Ar.+T. mec.
Herkesten daha
do¤ru düflündü¤ünü, daha iyi bildi¤ini
sanan; bilgiçlik taslayan.
akl›nca
be. (akl›n’ca)
Kendi düflüncesine
göre, kendi akl›na göre anlam›nda kü-
çümseme yollu kullan›l›r:
Akl›nca bizi
korkutacak.
akl›selim
a. (a’kl›seli:m) Ar.+Far.+Ar.
Sa¤-
duyu.
akl› s›ra
be.
Sand›¤›na göre, umdu¤una
göre, düflünüflüne göre:
Akl› s›ra beni
k›skand›racak.
akli
ön a. (akli:) Ar.
Ak›lla ilgili, akla daya-
nan, akla uygun.
akli denge
a.
‹nsan zihninin anlama, kavra-
ma, düflünme, yarg›lama gibi ak›lla ilgi-
li ifllevlerinin normal ifllemesi durumu:
Akli dengesi bozuk bir insand›r o.
ak madde
a. anat.
Beynin iç, omurili¤in d›fl
tabakas›nda yer alan sinir liflerinden
oluflmufl beyaz renkli sinir dokusu.
akmak
(nsz.)
1.
(s›v› ve çok ince taneli ka-
t› maddeler için) E¤ik bir zemin üzerin-
de yukar›dan afla¤›ya do¤ru hareket et-
mek
: Dere, köyün içinden geçerek deni-
ze ak›yor.
2.
(s›v› ve çok ince taneli kat›
maddeler için) Yüksek bir noktadan ye-
re düflmek, dökülmek:
Ya¤murlu¤un-
dan sular ak›yordu.
3.
(s›v› maddeler
için) Bulundu¤u yerden bir yol bularak
ç›kmak:
Gözlerinden yafl ak›yordu.
4.
(bir kap, bir yüzey için) ‹çinde ya da
üzerinde bulunan bir s›v›y› s›zd›rmak,
d›flar› vermek; damlatmak:
Çat› ak›yor.
5.
Arka arkaya ve kitleler hâlinde bir ye-
re gitmek ya da gelmek:
O gün halk, bü-
yük bir coflkuyla TBMM’ye ak›yordu.
6.
(boya için) Birbirine kar›flmak:
A¤lay›n-
ca gözlerindeki boyalar akt›.
7.
mec.
(zaman için) H›zla geçip gitmek:
Y›llar
ak›p gitmifl, art›k yafllanm›flt›.
akordiyon
a. Fr.
Üzerindeki dü¤melere ya
da tufllara bas›lmas›yla ve körükten ge-
len havan›n metal dilleri titrefltirmesiyle
ses ç›karan elde tafl›nabilir bir çalg›.
akort, -du
a. Fr. müz.
Bir çalg›y› do¤ru ve
uyumlu ses verecek bir duruma getir-
me, düzen.
akort etmek
bir çalg›y› do¤-
ru ve uyumlu ses verecek biçimde ayar-
lamak, düzenlemek:
Gitar›n› akort et-
meyi unutma.
ak pak
ön a.
1.
Tertemiz.
2.
Saç› sakal›
a¤armak:
Görmeyeli ak pak bir insan ol-
muflsun.
akraba
ç. a. (akraba:) Ar.
1.
Evlilik yoluyla
ya da soydan aralar›nda ba¤ olan kifliler,
h›s›m:
O insan yak›n akrabamd›r.
2.
mec.
Ortak özellikleri olan ya da ayn›
kökene dayanan fleyler:
akraba diller.
3.
mec.
Biri, di¤erinin sonucu olan fleyler:
Baflar›, azimle akrabad›r.
akran
ç. a. (akra:n) Ar.
Yafl›t, yafl bak›m›n-
dan denk, boydafl:
Sen niçin akranlar›n-
la oynam›yorsun?
akreditif
a. Fr.
Bir bankan›n, müflterisinin
iste¤i üzerine üçüncü bir kiflinin ad›na
baflka bir flubesinde ya da baflka bir
bankada belirli bir para için açt›¤› kredi.
akrep, -bi
a. Ar.
1.
hayb.
Akreplerden, s›-
cak ve nemli yerlerde yaflayan, kuyru-
¤unda zehirli i¤nesi olan bir böcek.
2.
Saatin k›sa ibresi.
Akrep, -bi
öz. a. Ar
. Burçlar kufla¤› tak›m-
y›ld›z›, burçlar kufla¤›n›n sekizinci bur-
cu.
akrepler
ç. a. hayb.
Örümce¤imsiler s›n›f›-
n›n akrep türünü içeren tak›m›.
akrobasi
a. Fr.
Cambazl›k.
akrobat
a. Fr.
Cambaz.
akrostifl
a. Fr. ed.
Dizelerinin ilk harfi yuka-
r›dan afla¤›ya do¤ru okununca ortaya
bir söz ç›kacak biçimde düzenlenmifl fli-
ir.
aks
a. Fr.
Dingil.
aksak
ön a.
1.
Aksayan, hafifçe topallayan:
Aksak baca¤›n› sürükleyerek yürürdü.
2.
mec.
Düflünüldü¤ü gibi iyi gitmeyen,
iyi ifllemeyen:
O iflin aksak yönlerini
akl›evvel
aksak
32
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 32
1...,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31 33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,...688
Powered by FlippingBook