turkce sozluk - page 35

al olurdu.
Al
kim.
Alüminyum elementinin simgesi.
ala
ön a.
1.
Kar›fl›k renkli, alaca.
2.
Ela
(göz).
âlâ
ön a. (â:lâ:) Ar.
Pek güzel, iyi:
Daha âlâ
bir ayakkab› bulamazs›n›z.
alabal›k, -¤›
a. hayb.
Alabal›kgillerden, so-
¤uk ve duru sularda yaflayan, eti lezzet-
li bir tatl› su bal›¤›.
alabanda
a. (alaba’nda) ‹t.
Deniz teknele-
rinde kaplamalar›n su üzerinde kalan iç
yan›.
alabafl
a. bitb.
Turpgillerden, sap bölümü
yenen, flalgama benzeyen bir bitki.
alabildi¤ine
ön a.
ve
be.
1.
Uçsuz bucak-
s›z, s›n›rs›z:
Yolun di¤er taraf› alabildi¤i-
ne ormanl›kt›.
2.
mec.
Afl›r› derecede:
Alabildi¤ine çal›fl›yordu.
alabora
a. (alabo’ra) ‹t. den.
1.
Bir deniz
tafl›t›n›n ters dönmesi.
2.
Bal›¤› topla-
mak için dalyan a¤›n›n yukar› al›nmas›.
alabora olmak 1)
(deniz tafl›t›) devrile-
rek ters dönmek;
2)
mec.
(ifl) bozul-
mak, altüst olmak:
Alacaklar›m›z› topar-
layamay›nca iflimiz alabora oldu.
alaca
ön a.
1.
De¤iflik renklerden oluflan:
Alaca bir kumafl seçti.
2.
Bir tür pamuk-
lu dokuma.
alacak, -¤›
ön a.
Hak edilmifl ama henüz
al›nmam›fl para, mal ya da baflka fley:
Daha elli milyon lira alaca¤›m var.
alaca karanl›k, -¤›
a.
ve
ön a.
Gündüzden
geceye ya da geceden gündüze geçer-
ken görülen yar› karanl›k.
alaca karga
a. hayb.
Saksa¤an.
alacalanmak
(nsz.)
1.
Alacal› duruma gel-
mek.
2.
Bir nedenle yüzünün rengi de-
¤iflmek, k›zarmak.
alafranga
ön a. (alafra’nga) ‹t.
1.
Avrupal›
tarz›nda, Avrupal› yaflam biçimine uy-
gun:
Bu alafranga âdetleri nerede edin-
din?
2.
a.
ve
ön a.
Avrupa kültürünü be-
nimsemifl, Avrupa e¤itimini alm›fl (kifli).
alageyik
a. hayb.
Geyikgillerden, Güney
Avrupa ve Kuzey Afrika’da yaflayan,
yass› ve çatall› boynuzu olan, postu be-
yaz benekli bir geyik türü; s›¤›n.
alaka
a. (ala:ka) Ar.
1.
‹lgi, ba¤lant›:
Benim
o konuyla hiçbir alakam yok.
2.
‹liflki,
gönül ba¤›:
Kitap okumaya olan alakam
okul s›ralar›nda bafllad›.
alakadar
ön a. (ala:kadar) Ar.+Far.
‹lgili,
iliflkili.
alakadar etmek
ilgilendirmek:
Bu konu seni alakadar etmez.
alakadar
olmak
ilgilenmek
: fiu çocukla alakadar
olur musunuz?
alakarga
a. hayb.
Kargagillerden, a¤açl›k
bölgelerde yaflayan, tüyleri alacal›, iri
gövdeli, ötücü bir kufl.
alakart
ön a.
ve
a. Fr.
Lokantalarda yemek
listesinden seçilen ve her biri ayr› ayr›
ödenerek yenilen (yemek):
Bu lokanta-
n›n çok zengin alakart yemekleri var.
alakok
a. Fr.
Rafadan yumurta
alalamak
(-i)
Bir fleyin görüntüsünü be-
neklerle, çizgilerle ya da renklerle de-
¤ifltirip çevreye uydurmak, kamufle et-
mek.
alamana
a. (alama:na) den.
Bal›kç›l›kta ve
yük tafl›makta kullan›lan, bodoslamas›
yüksek büyük kay›k.
alamet
a. (ala:met) Ar.
1.
‹z, belirti, im,
iflaret.
2.
fiafl›lacak derecede büyük
olan fley.
alan
a.
1.
Genifl, düz ve aç›kl›k yer; mey-
dan; saha
: Bofl alanlar› a¤açland›rmal›-
y›z.
2.
Bir kiflinin ya da bir kuruluflun il-
gilendi¤i çal›flma dal›; bir bilimin ya da
bir sanat›n kapsam›nda olan her fley:
Bu y›l da teknoloji alan›nda yeni gelifl-
meler oldu.
3.
mat.
Yüz ölçümü:
kare-
nin alan›.
4.
fiz.
‹çinde kuvvet çizgileri-
nin yay›lm›fl oldu¤u varsay›lan uzay
parças›.
alan topu
a. sp.
Tenis.
alarm
a. Fr.
Bir tehlike an›nda bir düzene-
¤in ya da bir ayg›t›n verdi¤i uyar› iflare-
ti.
alarma geçmek
yaklaflan tehlikeye
karfl› direnebilmek, tehlikeyi büyüme-
den önleyebilmek için haz›r durumda
Al
alarm
35
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 35
1...,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34 36,37,38,39,40,41,42,43,44,45,...688
Powered by FlippingBook