turkce sozluk - page 463

ma ekonomik konularda odakland›.
odaklaflt›rmak
(-i)
1.
fiz.
Bir ›fl›k demetini
ya da elektron ak›fl›n› bir noktaya topla-
mak.
2.
mec.
Da¤›n›k bir fleyi bir nokta-
da toplamak, yo¤unlaflt›rmak.
odak noktas›
a.
Bir merce¤e paralel olarak
gelen ›fl›nlar›n, mercekten geçerken k›-
r›ld›ktan sonra merce¤in öte yan›nda
birlefltikleri nokta.
2.
mec.
Bir düflünce-
nin ya da görüflün temelinin olufltu¤u
yer.
odal›k, -¤›
a. esk
Bir erke¤in nikâhs›z ola-
rak ald›¤› cariye.
odun
a.
1.
Yakacak olarak kesilmifl a¤aç
parças›.
2.
ön a. mec.
Kaba, görgüsüz,
anlay›fls›z (kifli).
oduncu
a.
Odun kesen ya da satan kifli.
odun kömürü
a.
Odunun özel f›r›nlarda kö-
mürlefltirilmesiyle elde edilen kalori de-
¤eri düflük kömür.
odunlaflmak
(nsz.)
1.
Odun özüyle dolarak
odun durumuna gelmek.
2.
mec.
Kaba,
anlay›fls›z bir duruma gelmek.
odunluk, -¤u
a.
1.
Odun konulan yer.
2.
mec.
Kabal›k, anlay›fls›zl›k, görgüsüz-
lük.
odun özü
a.
Bitkiye destek olan ve beslen-
me suyunun iletilmesini sa¤layan kat›
madde.
of
ünl.
S›k›nt›, bezginlik, usanç, ac› gibi
duygular› belirtir:
Of, kes art›k a¤lama-
y›! Of, bafl›m çok a¤r›yor!
ofis
a. Fr.
1.
‹fl yeri, büro.
2.
fiirket, daire:
Petrol Ofisi.
oflamak
(nsz.)
S›k›nt›, bezginlik, usanç, ac›
gibi duygular› belirtmek için “of” de-
mek.
ofsayt, -d›
a. ‹ng. sp.
Futbolda, hücum
eden tak›m›n oyuncusunun topla oyna-
d›¤› anda, rakip tak›m›n kale çizgisine
en yak›n en az iki oyuncusundan daha
yak›n olmas› durumu.
ofset
a. ‹ng.
Düz bask›.
o¤lak, -¤›
a.
Keçi yavrusu.
O¤lak
öz. a. gökb.
Burçlar kufla¤› tak›my›l-
d›z›, burçlar kufla¤›n›n onuncu burcu.
O¤lak dönencesi
a. gökb. ve co¤.
Günefl’in
23 aral›kta ö¤leüzeri dimdik durdu¤u
çember, k›fl dönencesi.
o¤lan
a.
1.
Erkek çocuk.
2.
Genç erkek.
o¤ul, -¤lu
a.
1.
Erkek evlat.
2.
Yafll› kifliler-
ce genç erkekler için kullan›lan bir ses-
lenme sözü.
3.
Bey denilen bir difli ar›y-
la yeni bir topluluk kurmak üzere ko-
vandan ayr›lan grup.
o¤ul vermek
o¤ul
ar›lar›n›n ayr› bir topluluk kurmak için
kovandan ayr›lmas›.
o¤ulcuk, -¤u
a.
1.
“O¤ul” sözcü¤ünün sev-
gi bildiren küçültme biçimi.
2.
dirb.
Döllenmifl yumurtac›¤›n, geliflmeye
bafllad›¤› andan dölüt olmas›na kadar
geçen süredeki durumuna verilen ad,
embriyon.
3.
bitb.
Bitki tohumlar›nda,
bir kökçük ile bir filizcikten oluflan ana
bölüm.
O¤uz
öz. a.
Orta Asya’da toplu olarak yafla-
yan ve daha sonra bat›ya göç ederek
bugünkü Türkmen, Azeri, Gagavuz ve
Türkiye Türklerini oluflturan büyük bir
Türk boyu.
O¤uzca
öz. a. (o¤u’zca)
Türkçenin güney
kolunu oluflturan en eski Türk lehçele-
rinden biri:
Türkiye Türkçesi, Bat› O¤uz-
ca koluna girer.
oh
ünl.
Sevinç, be¤enme, hayranl›k, rahat-
lama, flaflma gibi türlü duygular› belir-
tir:
Oh, ne güzel bir hava! Oh, bu ifl de
bitti!
oh olsun!
verilen ö¤ütleri, yap›lan
uyar›lar› dinlemeyip kötü bir duruma
düflen kifli için “iyi olmufl” anlam›nda
söylenir.
oha
ünl. (o’ha)
1.
Büyükbafl hayvanlar›
durdurmak ya da uyarmak için kullan›-
l›r.
2.
kaba
Uygunsuz, yak›fl›ks›z bir
davran›flta bulunan kifliyi uyarmak için
kullan›l›r.
ohm
a. Alm. fiz.
Elektrik direnci birimi.
oje
a. Fr.
T›rnak cilas›.
ok
a.
1.
Yayla at›lan, bir ucunda sivri bir
demir, di¤er ucunda genellikle yönlen-
odaklaflt›rmak
ok
463
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 463
1...,453,454,455,456,457,458,459,460,461,462 464,465,466,467,468,469,470,471,472,473,...688
Powered by FlippingBook